'Erdoğan demokrasi yerine kendi siyasi varlığını korumakla meşgul'

'Erdoğan demokrasi yerine kendi siyasi varlığını korumakla meşgul'
İnsan Hakları İzleme Örgütü İcra Direktörü Roth, hak ihlalleri ve basına yönelik baskılar konusunda Türkiye'yi eleştirdi

HABER MERKEZİ - Türkiye’ye insan hakları ihlalleri ve basına yönelik basılar konusunda eleştiriler gelmeye devam ediyor.

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İnsan Hakları İzleme Örgütü İcra Direktörü Kenneth Roth, "misillemeye maruz kalmadan Erdoğan karşıtı bir açıklama yapmak çok zor" dedi.

ERDOĞAN DEMOKRASİ YERİNE KENDİ SİYASİ VARLIĞINI KORUMAKLA MEŞGUL’
"Elbette herkes zaten ilk başta hapiste olmaması gereken birinin serbest bırakılmasından mutluydu. Ancak bu, aslında Batı'nın Türkiye'ye bakışındaki sorunu da gösteriyor. Çünkü bu gazeteci Alman vatandaşı. Ancak ondan sonra altı Türk vatandaşına müebbet hapis cezası verildi. Şu günlerde bir misillemeye maruz kalmadan Erdoğan karşıtı bir açıklama yapmak çok zor. Erdoğan'ın aslında koruması gereken demokrasi yerine kendi siyasi varlığını korumakla meşgul olduğu çok belli.

Roth, hak ihlallerine rağmen Avrupa’nın sessizliğini de eleştirdi:

"Avrupa maalesef bugüne kadar mülteci anlaşması nedeniyle zaten üzerine düşeni yapmıyordu. Avrupa mültecilerin gelmesini engellemek için Erdoğan'a altı milyar Euro'nun yanı sıra kendi sesini de teslim etmiş oldu ve bu nedenle demokrasiye karşı bu sıradışı baskı esnasında Avrupa'nın sesini pek duymuyoruz. Yıllar önce Kopenhag Kriterleri'nden ve üyelik müzakerelerinden bahsediyorduk. O dönem Avrupa'nın pintiliğinden, Merkel ve Sarkozy'nin Türkiye'ye hayır demesinden memnun değildim ama yapıcı bir iletişim söz konusuydu ve bunun kalbinde insan hakları vardı. Şimdi ise insan hakları en alt seviyede, bodrum katında. Sanki Avrupa'nın umrunda olan tek şey mülteci anlaşması ve bu aşırı derecede basiretsiz bir yaklaşım."

‘ERDOĞAN KENDİ HALKINDAN KORKUYOR’

İnsan Hakları İzleme Örgütü Direktörü, internete RTÜK denetimi getirecek tasarı ile ilgili gelen bir soru üzerinden de Türkiye’deki basın özgürlüğü ihlallerini eleştirdi:

"Erdoğan hükümetine baktığımda kendi halkından korkan bir hükümet görüyorum. Eğer kendine güveni olan bir hükümet olsaydı ve eğer bu sözde terörist dediği tehditin bir geçerliliği olsaydı o zaman özgür basına kucak açardı. Çünkü özgür bir basın bu gerçekleri ortaya koyabilirdi. Bu bahsettiği tehtidi açık açık konuşacak bir sivil topluma kucak açardı. Ama benim gördüğüm, hükümet bunun yerine Türk halkına bilginin ulaşmasını engellemek için elinden geleni yapıyor ve bunu en çok medya alanında yapıyor. Televizyonların büyük kısmı susturuldu, gazeteler de aslında kontrol altına alındı ve gazeteciler hapise atıldı. Haber sadece internet üzerinden alınabiliyor. Erdoğan'ın bu adımı atmasına şaşırdım mı? Hayır, şimdiye kadar yaptıkları ile tutarlı bir davranış. Ancak bu tamamen kendi güvensizliğini ve kanıtlar üzerinden tartışmadığını gösteriyor. Bunun yerine alternatif herhangi bir görüşü ezmek için var olan gücünü kullanıyor." (DW Türkçe) 

Öne Çıkanlar