Erdoğan: Dinde reform haddimize mi?
ARTI GERÇEK - Cumhurbaşkanı Erdoğan dün yaptığı konuşmada, "İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. Siz İslam'ı 14 asır öncesi hükümleri ile bugün uygulayamazsınız" sözlerinin tepkiyle karşılanmasının ardından bugün ikinci bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
'DİNDE REFORM HADDİMİZE Mİ?'
Din adamlarının "Dini değil kendini güncelle" sözlerine siyasi partilerden ve toplumdan da destek gelmesinin ardından, geri adım atan Erdoğan, AKP Siyaset Akademisi toplantısında yaptığı konuşmada "Dinde reform haddimize mi?" dedi:
"Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı Kerim kıyamete kadar caridir. Kıyamete kadar gelecek olan tüm toplumlar karşısında söyleyecek sözü olduğu anlamına gelir. Kitabımız Kuran'ın her zaman söyleyecek sözü var. Ama bunlardan hareketle yapılan içtihadlar ve geliştirilen kurallar uygulamadaki karşılıkları zamana şartlara göre değişecektir."
BU SEFER DE İÇTİHATLARIN DEĞİŞMESİ GEREKTİĞİNİ SAVUNDU
"Ezmanın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz" dyerek Mecelle kaidesini örnek gösteren Erdoğan, bu sefer de içtihatların değiştirilmesi gerektiğini savundu ve toplum önünde konuşulmamasını istedi:
"Biz içtihatları değiştirmezsek, uygulamaya ilişkin kuralları uygun şekilde yenilemezsek sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar sürekli kendilerini geliştirmek durumunda. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkında sahip değildir. Sadece ilmi bir zeminde teorik bir tartışma olacak konuların toplum önünde alelade konuşulması doğru değil."
'DİYANET, MEYDANI FETÖ GİBİ ALÇAKLARA BIRAKTI'
Dinde reform aramadıklarını söyleyen Erdoğan, birilerinin çıkıp hayatın gerçekleri ile ilgisi olmayan sözler edip kafaları karıştırdığını bu konuda en çarpıcı örneğinin ise Fetullah Gülen olduğunu belirtti. Erdoğan bu konuda sadece Diyanet İşleri Başkanlığı'nı suçladı:
"Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama çıkıp da kadınlarla ilgili, yaşlılarla ilgili konuşmaların İslam'a getirdiği lekeyi kimse görmezden gelemez. Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı bir temel üzerinde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç var. FETÖ tecrübesi bu bakımdan çok önemlidir. Bizim ilahiyatçılarımız, Dinayet İşleri Başkanlığımız, bunlar meydanı FETÖ gibi alçaklara bıraktılar, toplum bu hale geldi. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir. Bu tartışmanın en çarpıcı örnekleri de kadınlar konusunda yaşanıyor. Bir ifrat tefrit ortamında insanlar kime kulak vereceğini şaşırıyorlar. Bu konularda konuşma yetkisi benim değildir. Ama Cumhurbaşkanı olarak dinime getirilen bu zaafiyete de bizim tahammülümüz yok. Burada bildiğimizi de söylemek zorundayız. Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanımızın alanı boş bırakmaması lazım. Biz dinde reform aramıyoruz ama önüne gelen çıkıp da kadınlarla ilgili, genç, yaşlı bunlarla ilgili bu tür şeyleri konuşmaların İslam'a getirdiği lekeyi görmemezlikten gelemez."
