Erenus’un 'Yaftalı Tabut' oyunu Şehir Tiyatroları’nda

Erenus’un 'Yaftalı Tabut' oyunu Şehir Tiyatroları’nda
Bilgesu Erenus’un Türkiye'nin ilk kadın oyun yazarı Fatma Nudiye Yalçı’nın hayatından esinlenerek yazdığı oyunu İstanbul B. Belediyesi Şehir Tiyatroları’nca repertuara alındığı açıklandı.

ARTI GERÇEK – Son yıllarda, yazdığı tüm oyunlarına Türkiye’deki sahneler kapanan tanınmış oyun yazarı Bilgesu Erenus bir sürpriz yaşadı. Yılın son günlerinde Erenus’a yapılan bir tebligatla, yıllar önce yazdığı tiyatro oyunu Devlet Tiyatroları'nın "atılacak kitaplar çöplüğü"nde bulunan Türkiye'nin ilk kadın oyun yazarı Fatma Nudiye Yalçı’nın hayatından esinlenerek yazdığı "Yaftalı Tabut" adlı oyununun İstanbul B. Belediyesi Şehir Tiyatroları’nca repertuara alındığı bildirildi.

Hatırlanacağı üzere, Türkiye’de oynayacak topluluk ve sahne bulamayan Bilgesu Erenus’un adalet konusunu işleyen "Themis ile Lombroso" adlı oyununa geçtiğimiz aylarda Hollanda sahnelerini açmıştı…



Bilgesu Erenus’a kurye ile ulaştırılan 21 Aralık 2017 tarihini taşıyan mektup şu bilgiyi içeriyordu:

Sayın Bilgesu Erenus,

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na göndermiş olduğunuz "Yaftalı Tabut" adlı oyununuz okundu ve 8 Kasım 2017 tarihli Edebi Kurul toplantısında değerlendirildi.Oyununuzun Genel Repertuarımıza alınması uygun görülmüştür.

Edebi Kurul’un kararını bilginize sunar çalışmalarınızda başarılar dilerim.


Abdurrahman Şen

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları,
Edebi Kurul Başkanı

 

Bilgesu Erenus "Yaftalı Tabut" adını verdiği tiyatro oyununu 8 Mart'ta (2017) Devlet Tiyatroları Dramaturgluğu'na ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir tiyatroları'na teslim etmişti. Yıllarca sahnelenen oyunları belleklerden silinmeyen anınmış oyun yazarı, sanatçı Bilgesu Erenus; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, "Beyoğlu 1931" adlı oyunun yazarı da olan ve tiyatro tarihçilerince bu coğrafyada yetişen repertuara alınacak değerde oyun vermiş "ilk kadın oyun yazarı" olarak kabul edilen Fatma Nudiye Yalçı’nın (İstanbul, 1904- Varna, 1969) yaşam öyküsünden hareket ederek yazdığı "Yaftalı Tabut" adlı tiyatro oyunuyla birlikte ilgililere sunduğu dilekçesinde şu görüşlere yer vermişti: "Ülkemizin ilk kadın oyun yazarı Fatma Nudiye Yalçı’nın yaşam öyküsünden yola çıkarak yazdığım "Yaftalı Tabut" adlı oyunumu sekiz kopya halinde edebi kurulunuzun değerlendirmesine, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde sunarken; "sahnelenebilir" kararına karşılık ilk kadın oyun yazarımızın yazdığı "Beyoğlu 1931"adlı oyunun Darülbedayi’de oynanacakken oynanmayıp; el yazması halinde, Devlet Tiyatroları (DT)’nin "atılacak kitaplar çöplüğü"nde bulunduğunu anımsatmayı da hüzünlü bir görev sayıyorum..."

"OYNANIR MI, BENİ İLGİLENDİRMİYOR…"

Bilgesu Erenus; oyunu yazma gerekçesini Artı Gerçek’e şöyle anlattı: "Bu oyun hakkı yenmiş, yanlış anlaşılmış meslektaşlarıma yönelik bir vefa borcu olarak duyurmaya çalıştığım, Halide Edip Adıvar (Halide), Lillian Hellman (Güneyli Bayan), Virginnia Woolf (Kırmızı Karaağaç), Tevfik Fikret (Fikret) gibi; ilk Türkiyeli oyun yazarı kadın Fatma Nudiye Yalçı’yı da kucaklamak üzere, 2006 yılında 'Kelepçesiz Mahkum' adıyla senaryolaştırdığım, ancak çekimi gerçekleşemeyen, belki de hiç gerçekleşemeyecek olan metnimden yararlanarak sahneye önerilmiş bulunuyor. Aldığımtebligattan öğrendiğime göre, oyunum Şehir Tiyatroları repertuarına alınmış. Oynanır mı? Beni ilgilendirmiyor" ifadeleriyle açıkladı.

"KENT SEYİRLİK OYUN"

Erenus'un; "Yaftalı Tabut" adlı oyunu ile ilgili olarak Birkaç not başlıklı sunuda şu görüşlere yer verildi: "...Yaftalı Tabut, biçem olarak, oyun içinde oyunlarla geliştiği için www.bossahne.com’dan sonra yazdığım ikinci kent seyirlik oyun diye tanımlanabilir. Kendi tabutunu taşımak üzere hayatının yedi dönemiyle sahneye çıkan Fatma Nudiye Yalçı’nın bu dönemleri, tamamlayamadığı 1964-1969 yılları dışında klasik on yıllık kuşak farkları gözetilerek belirlenmiştir. Fatma Nudiye Yalçı’nın taşıdığı tabutundan çıkacak olan yedi yafta; Fatma Nudiyelerin sırtına yapıştırılırken, aynı zamanda da oyunun bölümlerini tanımlar.  
» Yafta: Şeytan! 
» Yafta: Kötü Bir Şeytan 
» Yafta: Komünizan Eğilim 
» Yafta: Kelepçesiz Mahkum 
» Yafta: Ameleden Adamları Mevkii İktidara Getirme Çabası  
» Yafta: Gönülsüz Sürgün 
 » Yafta: Bana Aşıktı Zavallı

'Kelepçesiz Mahkum' adlı senaryomun izlek bölümünde şunlar yazılıydı: "Adı neredeyse unutulmuş, aktivist-kuramcı yazar, Marksist, (Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın) Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi, Haysiyet Divanı Başkanı Fatma Nudiye Yalçı’nın Bulgaristan’daki mezarlığından kemikleri Türkiye’ye getirilmiştir. Yeğenleri, gizemli bir gömü töreninin ardından, bugüne dek ihmal ettikleri bir şeyi yaparak, teyzelerinin izini sürercesine, doğum ve ölüm yılları olan 1904’ten 1969’a geçen altmış beş yılı, onun yaşadığı mekanlarda, bilebildikleri kadar anar, tartışır ve yorumlarlar.

Yeniden mezarlığa gelen yeğenler, onu kendi mezarının önünde uslu gülümseyişiyle bulurlar. Üzerinde gelinliği vardır; en genç, en görkemli dönemindedir ve geleceğe dönük umut ve inadından hiçbir şey yitirmemiştir." Fatma Nudiye Yalçı’ nın özgeçmişini oyunlaştırırken, senaryoya oranla çok daha zoru seçtim. Fatma Nudiye’nin tabutunu kendisine taşıtıyorum. Yaftalı Tabut’a açılış müziği olarak ise, ölürken günah çıkarmadığı için gömülecek toprak bulmakta zorlanan Paganini’nin müziği önerilmekte... Oyunlaştırma çabasına giriştiğim geçen yılın bahar aylarından bugüne dek neden uzadığına dair bir not düşmek gerekirse: İzleyicilerinden başka hiçbir kurum ve kuruluşa yaslanmadan tiyatro çalışmalarını sürdüren Bulancak Halk Tiyatrosu, otuzuncu yıl dönümlerinde beni onur üyesi olarak adlamışlardı.

Misafir’in ve Dokumacılar’ın sahneleyicileriydiler; gitmezlik edemezdim. Çalışmalarıma ara verdiğimde tekrar onlara dönebilmem güç olsa da ölümünün 16. yılında sevgili Mürsel Gülmez’i de selamlama adına düzenlenen bu günlerde, Karadeniz’de Charlie Chaplin’le birlikte sokaklarda yürümek iyi gelmişti. Masamdaki çalışmama dönmek için yine de çok zorlandım sayılmaz, hedefim yarıda bıraktığım oyunu Dünya Kadınlar Günü’nde bitirmekti, gerçekleşti. Oyunlarımın yazıldığı yıllardan 5-10 yıl sonra oynanmasına bir ölçüde alıştırıldım. Oynanıp oynanmaması beni ilgilendirmiyor dememe karşın, Yaftalı Tabut da böylesi bir ihtimalle karşılaşırsa, yönetmeninden dileğim; yoğunluğunu yalınlığına borçlu olan bu metnin sonuna dek korunmasıdır. Yaftalı Tabut, sözü tükenmiş yabancı tiyatroların, tekniğe sığınan sahnelemelerine uygun değildir; tam tersi, kendi geleneksel tiyatromuzun yoktan var etme yöntemiyle kurgulanmıştır ve kent seyirlik oyun tanımımı da bu nedenle hak ediyor."

FATMA NUDİYE YALÇI KİMDİR?

Fatma Nudiye Yalçı, 1904 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesinde Felsefe eğitiminden sonra, Sabiha ve Zekeriya Sertel'in çıkardığı Resimli Ay Dergisi çevresine girerek dönemin aydınlarıyla tanıştı. 1932 Martında Nizamettin Nazif'le evlendi. 1933'ten itibaren Yedigün dergisinde makaleler yazmaya başladı. Yedigün dergisindeki yazılarını Nudiye Hüseyin olarak imzaladı. Tiyatro tarihçilerince repertuara alınacak değerde oyun vermiş ilk kadın yazarı olarak nitelendirilmesine yol açan tiyatro oyunu "Beyoğlu 1931"i ise Nudiye Nizamettin imzasıyla yayınladı. Eşinden ayrıldıktan sonra bir dönem Türkiye Komünist hareketinin öncülerinden, komünist düşünür ve yazar Dr. Hikmet Kıvılcımlı ile yaşamını sürdürdü, onunla mücadele arkadaşlığı, yoldaşlığı yaptı. Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu’nda görev aldı. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) İstanbul Konsolosluğunda Türkçe çevirmeni olarak çalıştı. Bu arada Soyadı Kanunu'nun çıkması ile aile Yalçı soyadını aldı. 1935 yılında ilk kitabı "Sosyete ve Teknik" Marksizm Bibliyoteği yayınlarından çıktı. Daha sonra aynı yayınevinden, Karl Marx'tan çevirdiği "Enternasyonal İşçiler Cemiyeti Açış Hitabesi" ve F. Engels'ten çevirdiği "Komünizmin Prensipleri" kitapları peş peşe yayınlandı. 1936'da, yine Kıvılcımlı ile beraber kurdukları Emekçi Kütüphanesi yayınevinden "Güneşin Çocuğu Gölgenin Çocuğu" adlı çocuk kitabı yayınlandı. Fatma Nudiye Yalçı'nın henüz yayınlanmamış olan, "Sosyolojiye Giriş" adlı bir kitap çalışması da bulunuyor. Nazım Hikmet'in 12 yıl ceza aldığı ünlü "1938 Donanma Davası"ndan 10 yıl ceza alan Yalçı; 1969 Temmuz'unda ise Bulgaristan'ın Varna kentinde sürgünde hayata veda etti.
 

Öne Çıkanlar