ESP'ye operasyon: Duvara 'bozkurtlar buradaydı' yazdılar

ESP'ye operasyon: Duvara 'bozkurtlar buradaydı' yazdılar
ESP’ye yönelik operasyonda 15 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında ETHA çalışanları, ESP yöneticileri ve avukatlar da bulunuyor.

HABER MERKEZİ – ESP'ye yönelik operasyon kapsamında çok sayıda eve baskın düzenlendi, 15 kişi gözaltına alındı. 20’den fazla kişi hakkında gözaltı kararı olduğu belirtiliyor. Evleri basan polislerin, ETHA çalışanının basın kartını yakıp, duvarlara ‘bozkurtlar buradaydı’ yazdıkalrı öğrenildi.

İstanbul polisi, gece saat 02.00 civarında çok sayıda eve eşzamanlı olarak baskınlar yaptı. Özel harekat polislerinin de katıldığı baskınlarda evlerde arama yapıldı, 15 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında ETHA editörü İsminaz Temel ile ETHA muhabiri Havva Cuştan da bulunuyor.

2 AVUKAT GÖZALTINDA

ESP Genel Başkan Yardımcısı Av. Özlem Gümüştaş ile Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından SKM MYK üyesi Sezin Uçar da gözaltına alınanlar arasında. Yine EHB avukatlarından Gülhan Kaya hakkında da gözaltı kararı olduğu öğrenildi.

Gözaltına alınan diğer isimler söyle: Nihat Göktaş, ESP MYK üyesi Özgen Sadet, ESP’liler Meral Tatar, Sercan Genç, Mazlum Demirtaş, Mehmet Aslan, HDP Bağcılar İlçe yöneticisi Erkan Kakça ile Hünkar Hüdai Yurtsever, İlhan Aslan, Onur Binbir ve SYKP’li Ali Düzkün.

Soruşturmada kısıtlılık kararı olduğu öğrenildi.

'BASIN KARTINI YAKTILAR'

ETHA’da yer alan ahbere göre ajans çalışanı Havva Cuştan’ın evini arayan polisler, her şeyi kırıp döktü, duvarlara ‘Bozkurtlar geldi’ diye yazdı. 2 saat boyunca psikolojik işkence uygulayan polisler, banyo lavabosunda basın kartını yaktı. Cuştan Halıcıoğlu'ndaki evinden gözaltına alınarak, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

‘VATAN HAİNLERİNİ GÜNÜNÜ GÖSTERECEĞİZ’

Cuştan ile aynı evi paylaşan editörümüz Semiha Şahin, baskında yaşananları şöyle anlattı: "Evimiz saat 02.00 civarında özel harekat polislerince basıldı. Herhangi bir şey sormaya fırsat bulamadan, silah doğrultularak yere yatırıldık. Karşı çıkmaya kalktığımızda başımıza ayaklarıyla bastılar. Evde dört kişiydik. Hepimiz yere yatırıldık. Havva’nın kim olduğunu sordular. Ardından TEM polisleri içeri girdi. O sırada Havva’yı kendi odasına, bizi de salona götürdüler. Burada yüzümüz duvara dönük şekilde saatlerce ayakta bekletildik. Havva tek başına polislerle birlikte kaldı. Kendilerinin ‘bozkurt’ olduğunu, ‘vatan hainlerine günlerini göstereceklerini’ söyleyerek tehdit ve hakaretlere başladılar. ‘Teröristsiniz, hücre evi burası, polisler olmasa o zaman görecektiniz siz’ benzeri sözlerle psikolojik işkence yaptılar. Yanı sıra sırtımıza yumruklarla vurarak fiziki işkence yaptılar. Bir kısmı da arama adı altında kitapları dağıtmaya başladı. Kitaplara bakarak hakaret etmeye devam ettiler. Sürekli cinsiyetçi küfürler ve hakaretler sarfedildi.

‘ÖLÜMLE TEHDİT ETTİLER’

Sehpada duran çiçekleri, dolap içindeki bardakları yere atıp parçaladılar. Sarı kırmızı yeşil bir fuları Pınar’ın boynuna dolayarak, ‘Sizi böyle öldürürüz istersek’ diye tehdit ettiler.

Bunlar yaşanırken diğer odalarda arama yapıldı. Biz aramalara eşlik etmedik. İçeriden sürekli yere atılan şeylerin sesleri geliyordu. Bir ara bir koku geldi. Ne olduğunu anlayamıyorduk. Koku arttıkça Havva astım krizine tutuldu. Müdahale etmemize izin verilmedi. Bu şekilde 1,5-2 saat kadar ayakta bekletildik. Havva, kelepçe takılarak gözaltına alındı. Polisler çıkarken ‘Balkondan fotoğraf çektiğini görürsek bir daha geliriz, hesap sorarız’ diye parmak sallayarak tehdit ettiler.

DUVARA ‘BOZKURTLAR BURADAYDI’ YAZILDI

Polisler gittikten sonra manzara ortadaydı. Bütün odalar darmadağın edilmişti. Gelen kokunun da ne olduğunu o zaman anladık. Sarı kırmızı yeşil fuları, benim basın kartımı lavaboda yakmışlar. Odaların tüm duvarlarına, dolap kapılarına üç hilal çizip, ‘Bozkurtlar buradaydı’, ‘Bozkurtlar geldi’ gibi yazılar yazdıklarını gördük. Benim ve Pınar’a ait az miktardaki parayı daha sonra bulamadık. Çantalarımız, belgelerimiz, not defterlerimiz hepsi yerlere saçılmıştı. Niyetlerinin arama olmadığı çok açık. Aramaları işkenceye dönüştürme amacı taşıyor.

Havva’nın neden gözaltına alındığına dair hiçbir bilgimiz yok. Aramalara eşlik edemedik, hazirun da bizimle salonda tutuldu. Havva'nın neler yaşadığı konusunda da bilgimiz olmadı."

‘BİR ODAYA KAPATILDIK’

Ezilenlerin Hukuk Bürosu’ndan Avukat Mehmet Polat da, Avukatlar Sezin Uçar ve Özlem Gümüştaş’ın evine yapılan baskına ilişkin bilgi verdi. Baskın sırasında Uçar ve Gümüştaş ile aynı evde olan Polat, polisin Avukatlık Yasası’na uygun hareket etmediğini söyledi. Polis aramasına tanıklık edecek İstanbul Barosu’ndan bir görevli ile savcı veya bir muhtarın olmadığını aktaran Polat, arama sırasında kendilerinin bir odaya kapatıldığını aktardı. OHAL ilanıyla birlikte on binlerce gözaltı ve tutuklama olduğunu hatırlatan Polat, "Bu süreci gönüllü olarak göğüsleyenler avukatlar oldu. Gözaltı operasyonları devam edecek. Bu noktada avukatları kendilerine engel olarak görüp ortadan kaldırmak istiyorlar. Bir tane operasyona dahil edip ayrıştırmaya çalışıyorlar. Devlet avukatları yargının bir unsuru olarak değil de, muhalefetin parçası olarak görüyor. Özellikle demokrat, solcu, muhaliflerin savunmanlığını üstlenen avukatları aradan çıkarmak istiyorlar" dedi. Yakın zamanda Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının tutuklandığını anımsatan Polat, yaşananları "Çok açık devletin savunma hakkına saldırısı" olarak değerlendirdi. Polat, soruşturmayla ilgili kendilerine kısıtlılık kararı olduğu bilgisi verildiğini, bu nedenle gözaltı gerekçesini öğrenemediklerini söyledi.

Öne Çıkanlar