Eyyy konomi çık çık çık ortaya çık ve Abdülkadir Selvi'nin yalanı!

Eyyy, ekonominin mimarı, İstanbul tezinin mimarı, bilirsiniz Papaz her zaman pilav yemez... bu kez demokrasiye inananlar, barışa gönül verenler yapacaklarınıza izin vermeyecek.

"Eyyyyy, heyyyyy, behey de hey hey, ben eyyykonomi okudum, adamı da bilirim, simiti de, İngiliz bile bizden etkilenmiş, adını Adam Smith koymuş, bunu onlar bilmez, bizden etkilendiği için saraya çağırmışlar, biz neden adamlara simit sarayı açtık sanıyorsunuz... Beheyyy de hey hey, eykonomi kolay mı sanıyorsun, ben bunu A- kademi de okudum, sen okusan okusan B- kademide okumuşsundur!.."

Bence Türkiye'nin de, seçimin de çivisi çıktı, zaten yazdığım girişten de anlamışsınızdır, benim de çivim çıktı artık. 12 Eylül sonrası siyasete bakın, beni daha iyi anlarsınız. Sabancı holdingte koordinatörlük yapıp, fark edilince def edilen Turgut Özal bu ülkede ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı oldu. Herkes Özal'ı ekonomist sandı, oysa o bir elektrik mühendisiydi. Ama bu ülke kendisine ne görevler verdi, biliyor musunuz? Ekonomik Koordinasyon Kurulu, Para ve Kredi Kurulu, RCD Koordinasyon Kurulu ve AET Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında bulundu. 1971–1973 yıllarında Dünya Bankası'nda danışman olarak görev yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli sınaî kuruluşlarında çalıştı ve 1979 yılı sonlarına doğru Başbakanlık Müsteşarı olarak atandı. Aynı dönemde Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini de vekâleten yürüttü. Türkiye ekonomisini liberalleştirmeyi hedefleyen ve 24 Ocak Kararları olarak bilinen geniş çaplı programın hazırlanmasında önemli rol oynadı. 24 Ocak kararlarının uygulanması için asker gerekiyordu ve darbenin olmasına, gençlerin asılmasına, öldürülmesine neden oldu.

Arkasından Tansu Çiller geldi, o ekonomistti ve en büyük marifeti İstanbul Bankası'nı batırmasıydı, bu ülkeye başbakan oldu. Bunlar zamanında Türk lirası kaçacak delik arıyordu. Erdoğan da dün dayanamamış artık ve açıklamasını yapmış, "Ben bir ekonomistim" Öyle bir ekonomist ki, iktidara geldiğinden beri Merkez Bankası'nın faiz indirmesiyle uğraşıyor. Ve sonunda Merkez Bankası kocaman ekonomisti dinlemeyip faizi yükseltti, doları tam düşüremese de dengede tutmaya çalıştı.

Dedim ya ekonomiyle beraber seçim sisteminin de çivisi çıktı diye, önceki gün bir karar alındı ve HDP'nin oyunun yüksek olduğu yerlerde seçim sandıklarının AKP'nin oyunun yüksek olduğu yerlere taşınmasına karar verildi. Yıllar önce Hulki Cevizoğlu'nun programına çıkmıştım, Cevizoğlu babamnın "Türkiye'nin % 60'ı aptaldır" söylemini yükseltmem için uğraşıyordu. Sonunda "Cevizoğlu, boşuna uğraşma, Aziz Nesin'e bu konuda dava açıldı ve beraat etti, yani % 60 mahkemece tescillendi. Şimdi yükseltirsem, bana da dava açacaklar, emsal dava gösterip beraat edeceğim ama tescilli sayısı artacak. Bırak % 60'da kalsın" demiştim.

Şimdi aynı şeyi Erdoğan'a söylüyorum, keşke o sandıkları AKP oyunun çok olduğu bölgelere taşımasaydın, o inanan Kürtler, devrimciler oralara gelecekler ve o sandıklarda da HDP oyları daha çok olacak, kalsaydı, hiç olmazsa avuntun olurdu, "Ben hâlâ o bölgede kuvvetliyim" deme şansın olurdu.

Bununla kalsa iyi, önceki günkü yazısında Abdülkadir Selvi çok ama çok önemli tespitte bulunmuş. Demiş ki Selvi: "İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder" sözü Erdoğan'a ait. Ama aynı zamanda, "İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır" yaklaşımının mimarı da o." Sence Erdoğan bunu kaç yaşında demiştir Selvi, dahi Erdoğan'ın bunu 3 yaşında söylemiş olması gerekiyor. Çünkü Eyyykonomist Erdoğan benden 3 yaş büyük, ben bunu doğduğumdan beri duyar ve bilirim.

Yağdanlık öyle bişey ki, insanı faka bastırabiliyor, yalanlarını ortaya çıkartıyor. O zaman ben sana bir soru soracağım Selvi, referandumda oylara bakalım istersen, İstanbul EVET oyları % 48,65, HAYIR oyları % 51,35, Ankara EVET oyları %  48,87, HAYIR oyları % 51,13, Adana EVET oyları % 42,19, HAYIR oyları % 47,81, Antalya EVET oyları %  40,96, HAYIR oyları % 59,04, Eskişehir EVET oyları % 42i43, HAYIR oyları % 57,57, İzmir EVET oyları % 31,22, HAYIR oyları %  68,78, Diyarbakır EVET oyları % 32,42, HAYIR oyları % 67,58. Daha sayayım mı Selvi, Balıkesir, Artvin, Aydın, Denizli, Edirne, Manisa, Mersin, Muğla... Daha da yazmadıklarım var, Kürt illeri neredeyse tamamı HAYIR demiş. Ne oldu Erdoğan'ın tezi, o zaman bu seçimi nasıl kazandı, buna inanıyor musun, bu seçimin dürüstçe yapıldığına dair Kur'an'a el basar mısın?

Eyyyy, ekonominin mimarı, İstanbul tezinin mimarı, bilirsiniz Papaz her zaman pilav yemez, istediğiniz her türlü numarayı çevirebilirsiniz, bu kez demokrasiye inananlar, barışa gönül verenler yapacaklarınıza izin vermeyecek. HDP bu meclise 100 ila 120 arasında vekille girecek. 25 Haziran'da yazacağın yazını 4 gözle bekleyeceğim Selvi, hatta referandum gecesi olduğu gibi ekranlarda morarmış yüzünü bekliyor olacağım. Bu arada Yaklaşım Mimarı'na da saygılarımı ilet, Türkiye G 20'ye kuruluşunda girdi, İngiltere Avrupa Birliği kurucu ülkesi değildi, kendisinden önce Türkiye'de üniversiteler vardı, Isparta'yı Demirel, Zonguldak'ı Ecevit açmıştı, İzmir'de havaalanı 1987'de yapılmıştı, ondan önce de ufak bir havaalanı vardı, Türkiye'de aydınlar vardı ve yine hapsediliyorlardı. Hatta cezaevleri de vardı ama bugüne değin "Müjdeee, size daha büyük cezaevi yaptıracağım" diyen bir başbakanı hiç olmadı. Bunu da böyle bil Abdülkadir Selvi...
 


Karikatür: Avni Odabaşı

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi