11 ayda 2 bin HDP’li gözaltına alındı

11 ayda 2 bin HDP’li gözaltına alındı
HDP, 10 Aralık İnsan Hakları Haftası dolayısıyla 2018 yılında üyelerine yönelik gözaltı, tutuklama ve hak ihlallerini içeren bir rapor hazırladı.

Derya OKATAN


ARTI GERÇEK- Halkların Demokratik Partisi (HDP), 10 Aralık İnsan Hakları Haftası dolayısıyla 2018 yılına ait kapsamlı bir rapor açıkladı.

Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu tarafından hazırlanan 30 sayfalık raporda, Türkiye’de 2015’de yeniden başlayan çatışmalı sürecin gölgesinde insan haklarının yok sayıldığı belirtildi. OHAL ile en temel insan haklarının ihlal edildiği kaydedilen raporda, "Yalnızca sayısal verilere dahi bakıldığında Türkiye nüfusunun % 50’si belli bir ideolojiyi desteklemediği için sistematik olarak hak ihlallerine maruz bırakılmıştır" ifadeleri yer aldı.

16 Nisan referandumu ile otoriter sistemin resmiyet kılıfına büründürüldüğü değerlendirmesi yapılan raporda, "İnsan haklarından, demokrasiden bihaber bu yönetimi ve onun politikalarını kabul etmiyoruz. Bu politikalara karşı direnmeye, tüm yurttaşlar için eşit ve adil bir yaşamı inşa edene değin haklı mücadelemize kararlılıkla devam edeceğimizin sözünü veriyoruz" denildi.

16 ESKİ MİLLETVEKİLİ İLE LEYLA GÜVEN HAPİSHANEDE

Raporun ilk bölümünde HDP’ye yönelik siyasi operasyonların tablosu yer aldı. Buna göre; 2018 yılında en az 2000 HDP üyesi ya da destekçisi gözaltına alındı, en az 500’ü tutuklandı. Bugün itibariyle 16 eski milletvekili ve bir de 27. Dönem milletvekili hapishanede. Bu vekillerden CHP’li Eren Erdem dışındaki tüm milletvekilleri HDP’li.

HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, 24 Haziran seçimlerinden 5 gün sonra hakkında tahliye kararı verilmesine rağmen, savcılığın itirazı üzerine tahliye edilmedi ve 33 gündür açlık grevinde.

HAPİS CEZASI VERİLEN VEKİLLER

Raporda, eski milletvekillerine verilen hapis cezaları da aktarıldı. Buna göre, Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşmesine neden olan 10 aylık hapis cezası onandı. Selahattin Demirtaş 2013 Newroz’unda yaptığı konuşma nedeniyle 4 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstinaf mahkemesince onanan bu ceza, AİHM’in "tahliye edilmeli" kararına uyulmamasının gerekçesi yapıldı. İdris Baluken hakkındaki 16 yıl 8 aylık hapis cezası kesinleşti. Çağlar Demirel’e verilen 7 yıl 6 ay hapis cezası Yargıtay’ın bozmasıyla yeniden İstinaf Mahkemesi’nin gündeminde. Abdullah Zeydan’ın 8 yıl 1 ay, Ferhat Encü’nün 4 yıl 7 aylık kesinleşmiş hapis cezası bulunuyor. Selma Irmak’ın farklı davalardan aldığı 10 yıl hapis cezası bulunuyor. Bunlardan 2,5 yıllık cezası onandı. Aysel Tuğluk’a 10 yıl, Burcu Çelik Özkan’a 7 yıl 3 ay hapis cezası verilen dosyalar Yargıtay’da. Gülser Yıldırım’ın İstinaf Mahkemesi’nde bozulan dosyası yeniden yerel mahkemede.

Ayrıca hapishanede olmayıp hakkında hapis cezası bulunan 12 eski milletvekili bulunuyor.

HDP MYK ve PM üyesi 7 kişi de hapishanede.

KAYYIM ATANAN BELEDİYELER

OHAL’in ilan edilmesinin ardından 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Belediye Kanunu’nda değişiklik yapıldı ve İçişleri Bakanlığı’na belediye başkanları ile meclis üyelerini görevden alma yetkisi verildi. Bu yasanın 1 Eylül 2016 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte 71 DBP’li belediye eş başkanı tutuklandı, 94 DBP’li belediyeye kayyım atandı (3’ü büyükşehir 10 il, 74 ilçe, 10 belde belediyesi), 7 belediyenin yetkileri mülki amirliklere devredildi.

Ağustos 2015’de başlayan gözaltı ve tutuklamalar ile bugüne kadar toplam 93 belediye eş başkanı tutuklandı. Halen 21’i hükümlü, 29'u tutuklu olmak üzere 50 belediye eş başkanı cezaevinde. Bunlar arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak da yer alıyor.

SEÇİM SÜRECİNDE 394 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Raporda, 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçim sürecinde yaşanan hak ihlalleri de aktarıldı. Buna göre; seçimlere OHAL koşullarında girildi. Eşit ve adil bir seçim çalışması yürütülmedi. HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, tahliye edilmeyerek, seçim kampanyasını cezaevinden yürütmek zorunda kaldı.

Raporda, AKP-MHP ittifakının seçim kampanyası için kamu kuruluşlarının dahi seferber edildiği, mevcut bütçenin dışında örtülü ödenek ve işsizlik sigortası fonundan yaklaşık 5 milyar TL kullanıldığı belirtildi.

58 günlük seçim sürecinde 8 kişi hayatını kaybederken, 54 kişi yaralandı. Ayrıca 114 toplatma, yasaklama, engellenme, saldırı ve tehdit olayı kayıtlara geçti. 394 kişi gözaltına alındı, 18’i tutuklandı.

OHAL BİLANÇOSU: 228 BİN TUTUKLAMA, 112 BİN İHRAÇ

Raporda, 20 Mart 2018 tarihinde başlayan ve 20 ay süren OHAL’deki ihlaller de aktarıldı. Buna göre, OHAL döneminde en az 160 bin kişi gözaltına alındı, 228 bin 137 kişi hakkında tutuklama kararları uyulandı.

2016 yılında 155 bin kişi hakkında "silahlı örgüte üye olmak" suçlamasıyla soruşturma açıldı.

112 bin 679 kişi kamudaki görevlerinden ihraç edildi.

1064 özel eğitim kurumu, 360 özel kurs ve etüt merkezi, 847 öğrenci yurdu, 47 özel sağlık merkezi, 15 özel vakıf üniversitesi, 29 sendika, 1419 dernek, 145 vakıf, 174 medya ve yayın kuruluşu kapatıldı. 985 ticari işletme de TMSF’ye devredildi.

94’ü Demokratik Bölgeler Partisi’nden olmak üzere 99 belediyeye kayyım atandı.

AİHM YAKLAŞIK 3 BİN DOSYADA İHLAL KARARI VERDİ

AİHM’in istatistiklerine göre, 1959-2017 yılları arasında Türkiye’nin taraf olduğu 3 bin 386 dava görüldü. 2 bin 988 dosyada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiği hükmüne varıldı.

Birinci sırada, 878 karar ile adil yargılanma hakkının ihlali alıyor. Ayrıca 136'sı yaşam hakkı, 726'sı özgürlük ve güvenlik hakkı, 31'i işkence yasağı, 316'sı insanlık dışı muamele, 281'i ifade özgürlüğü, 594'ü yargılanma süresi, 657’si mülkiyetin korunması ihlallerinden verildi. 

Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2004-2017 yılları arasında AİHM kararları doğrultusunda Türkiye, mağdurlara toplam 278 milyon TL tazminat ödedi.

Raporda, Demirtaş dahil AİHM’in bazı kararları da hatırlatıldı.

KADIN TUTUKLU SAYISI YÜZDE 375 ARTTI

Rapora göre, Türkiye Avrupa Konseyi üyeleri arasında hapishane nüfusu en hızlı artan ülke konumunda ve dünyada da en yüksek mahpus sayısı sıralamasında 8. sırada. Raporda, cezaevlerinde son dönemde yaşanan en temel sorunlar işkence, keyfi disiplin ve hücre cezaları, iletişim yasakları, işkenceci personellerin görevden alınmaması, sağlık ve tedavi hakkının engellenmesi olarak sıralandı.

Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ile Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’deki toplam 388 cezaevinin kapasitesi 213 bin 186 kişi. Cezaevlerinde bulunan kişi sayısı ise 260 bin 144.

Rapora göre, 16 yıllık sürede çocuk tutuklu sayısı yüzde 51 artışla 3 bin 85’e çıktı. Yine aynı sürede kadın tutuklu-hükümlü sayısı yüzde 375 artışla 10 bin 19’a yükseldi.

Raporda, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrite de dikkat çekildi. İmralı Adası’nda tutulan Öcalan’ın avukatları ile 2011 yılından beri, ailesiyle de 2016 yılından beri görüşemediği hatırlatıldı. Raporda, "İmralı özelinde Sayın Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit uygulaması hukuka aykırı ve insanlık dışıdır" denildi.

Rapora göre, cezaevlerinde 2017 yılında 57 kişi, 2018 yılında ise 44 kişi intihar etti. Cezaevlerinde bugün 400’ü ağır olmak üzere 1154 hasta tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Son 17 yılda en az 3 bin 502 hasta mahpus yaşamını yitirdi.

Raporda, 50 binden fazla mahpusun 180 iş kolunda kölelik şartlarında çalıştırıldığı, bunlara 7.5 ile 10 lira arasında günlük yevmiye verildiği belirtildi.

AYM’NİN BAŞVURULARI KARARA BAĞLAMASI 472 SENE SÜRECEK

Raporun "İfade Özgürlüğü" başlıklı bölümünde, Anayasa Mahkemesi’nin 2012-2018 yılları arasında ifade özgürlüğüyle ilgili 6 bin 667 başvurudan sadece 94 tanesini karara bağladığı aktarıldı. Buna göre, İfade özgürlüğü başvurularının sadece yüzde 1,4’ü sonuçlandırıldı. AYM’nin bu hızla çalışması durumunda yeni başvuru almadan kalan başvuruları karara bağlaması 472 sene sürecek.

Raporda, "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisine imza atan akademisyenlerin maruz kaldığı hak ihlalleri de hatırlatılırken, 2017 yılından bu yana "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlaması ile 20 bini aşkın soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Raporda, gazetecilere yönelik baskılara da dikkat çekildi.

YILDA 145 BİN KADIN ŞİDDET GÖRÜYOR

Raporun "Kadının hakları" başlıklı bölümünde, kadınların evde tutulmaya çalışıldığı belirtildi. İşsizlerin yüzde 85’inin kadın olduğu hatırlatıldı.

Kadın cinayetlerinin politik olduğu da vurgulanan rapora göre, her yıl 145 bin kadın şiddete maruz kaldığına dair başvuru yapıyor. Yılda 80 bine yakın cinsel şiddete dair suç duyurusu yapılıyor.

Şiddet önleme ve izleme merkezi sayısı 73 iken, aile ve dini rehberlik bürosu sayısı 481.

Sığınak açması gereken 237 belediyeden sadece 32’sinin sığınağı bulunuyor. Bunların yatak kapasitesi de yüzde 54 eksik.

Raporda, "Kadına yönelik şiddet, yine devletin ideolojik ve baskı araçlarıyla meşrulaştırılmış, görmezden gelinmiştir. Tarihsel olarak devam eden bu şiddet, AKP iktidarı döneminde, kadın düşmanı politikalarla kat be kat arttırılmıştır" denildi, Türkiye’de 2015 yılında 303, 2016'da 328, 2017'de 409, 2018'in ilk 10 ayında 340 kadının öldürüldüğü hatırlatıldı.

YILDA 8 BİN ÇOCUK CİNSEL İSTİSMARA UĞRUYOR

"Çocuk istismarı ve çocuk işçiliği" başlıklı bölüme göre Türkiye'deki cinsel suçların yüzde 46'sı çocuklara karşı işleniyor. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünyada 3. sırada. TÜİK verilerine göre, son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu resmi olarak evlendirildi. 2002'den bu yana 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaptı.

Türkiye’de yılda ortalama 8 bin çocuk cinsel istismara uğruyor. Son 10 yılda çocuk istismarı vakaları yüzde 700 arttı.

Raporda, "Rakamların vuruculuğuna rağmen ‘Yüce Türk Milleti’ ve/ya ‘sıcak aile’ söylemleri ile milliyetçi ve cinsiyetçi yaklaşımların körüklenmesi, istismar vakalarının ortaya çıkmasının önündeki en önemli engeli oluşturmaktadır. Kadına yönelik şiddete dair bir toplumsal uzlaşı oluşturularak, olayın gizlenmesi yönünde suç ortaklığı gelişmektedir" değerlendirmesi yapıldı.

Ayrıca Türkiye’de resmi olmayan verilere göre 2 milyonun üzerinde çocuk işçi bulunuyor. 2013 ile 2018 yılları arasında en az 319 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

16 YILDA 22 BİN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

Rapora göre, 2018 yılının ilk 11 ayında en az bin 797 işçi, 16 yıllık AKP iktidarında 22 bin işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

Raporda, üçüncü havalimanı işçilerinin yaşadığı sorunlara da yer verildi. Resmi rakamlara göre, 52 işçinin iş cinayetinde hayatını kaybettiği hatırlatıldı.

332 KEZ SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİLDİ

Raporun "Kürt illerinde devam eden çatışmalı sürecin bilançosu" başlıklı bölümünde, sokağa çıkma yasaklarına dair veriler aktarıldı.

Buna göre, 16 Ağustos 2015 ile 1 Ekim 2018 tarihleri arasında, Dersim’de 6 kez, Elazığ’da 2 kez, Bingöl’de 7 kez, Muş’ta 7 kez, Bitlis’te 18 kez, Hakkari’de 23 kez, Siirt’te 7 kez, Şırnak’ta 13 kez, Batman’da 6 kez, Mardin’de 53 kez, Diyarbakır’da 190 kez olmak üzere 11 il ve 50 ilçede en az 332 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bu yerlerde en az 1 milyon 809 bin kişinin en temel hakları ihlal edildi.

Ekoloji başlığında ise HES ve barajlar ile Yeşil Yol projesinin yarattığı doğa tahribatı, Cerattepe ile Kanal İstanbul, 3. Havalimanı inşaatı, İzmir Körfez Geçiş Otobanı projesinin çevreye etkileri değerlendirildi.

Öne Çıkanlar