2017’de 4 milyon 212 bin yeni soruşturma açıldı

2017’de 4 milyon 212 bin yeni soruşturma açıldı
DİB, OHAL dönemi ve baskı ortamında iktidarı sorumluluğa davet etti.

ARTI GERÇEK – Demokrasi İçin Birlik bir açıklama yaparak, iktidarı sorumlu olmaya ve insan hakları ve ifade özgürlükleri noktasında baskı ortamının ortadan kaldırılmasını istedi.

Son dönemde savaşın gerekçe gösterilerek, toplumsal muhalefete dönük yıldırma ve sindirme operasyonlarının yoğunlaştığı belirtilen açıklamada, "Tek adam, toplumsal muhalefeti yok etmek istiyor. Bu olamaz! Birkaç haftadır farklı illerde toplumsal muhalefetin bütününe yönelen bu baskıların, tek adam rejimini kalıcı kılma çabası olduğunu biliyoruz." dedi.

Hemen her gün farklı illerde gerçekleşen operasyonlarla muhalif bütün kesimlerin baskı altına alındığı belirtilerek, "İnsan hakları savunucuları, gerçekleri yazmaya çalışan medya çalışanları, biat etmeyi reddeden akademisyenler, savaş karşıtları, sosyal medyadan itiraz eden herkes, yasal-meşru dernek ve platform temsilcileri, meslek örgütleri, HDP yöneticileri, sol-sosyalist partilerin eş başkanları, sözcüleri hukuksuz biçimde gözaltına alınıyor, tutuklanıyor." denildi.

‘TAHAMMÜLSÜZLÜK NEDEN?’

"Onlar susmaz!" denilen açıklamada, "15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ​ve KHK’lar ile ülkenin tamamı neredeyse cezaevine çevrilmiş durumda. Savaş ortamının kışkırttığı milliyetçiliği ve şovenizmi arkasına alan siyasi iktidar en küçük bir itiraza bile tahammül göstermiyor. Bu tahammülsüzlük nedir? Kutuplaştırma; "Ya iktidarın yanındasınız ya da düşmansınız" noktasına gelmek üzere. Böyle bir baskı ortamında susmaktır tahammül edilemeyecek olan. Adalet Bakanı’nın 10 Şubat’ta yaptığı açıklamaya göre, sadece 2017’de savcılıklarda 4 milyon 212 bin yeni soruşturma açılmış görünüyor. Ülkede yaşayan yetişkin her on kişiden birinin soruşturma kapsamında olduğu düşünülürse, toplumun nasıl bir cendere içine sıkıştırılmış olduğu daha iyi anlaşılacaktır." denildi.

Açıklamaya iki çağrı eklendi: "Siyasal iktidarı, bu hukuksuz gözaltı ve sindirme operasyonlarına son vermeye, bir an önce OHAL’i kaldırmaya ve demokrasinin en temel ilkesi olan "düşünce açıklama hakkı"nın korunması konusuna duyarlı olmaya çağırıyoruz.

Yurttaşlarımıza, Türkiye’de düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü vardır. Hepimizin ülkemizdeki gidişat ile ilgili söz söyleme hakkı, özgürlüğü, sorumluluğu vardır. Kamuoyunu, kayıtsız şartsız, hangi görüşte olursa olsun, bu hak ve özgürlüğe sahip çıkmaya çağırıyoruz!"

Öne Çıkanlar