3. Havalimanı'nda büyük tehlike

3. Havalimanı'nda büyük tehlike
Devlet Havalimanları İşletmesi daha önce izin vermediği projeye bu kez 'evet' dedi. Akaryakıt limanı iniş kalkış noktasının dibine yapıldı.

Rıfat DOĞAN


ARTI GERÇEK - 3. Havalimanı için yapılan akaryakıt limanının inişler ve kalkışlar için tehlike oluşturacağını belirterek izin vermeyen Devlet Havalimanları İşletmesi, özel şirketin taahüdü üzerine limana onay verdi.

Konuya ilişkin Artı Gerçek'e konuşan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, "Bu dünyanın herhangi bir yerinde görülmemiş bir şey" dedi.

Cengiz-Mapa-Limak-Kolin-Kalyon ortaklığıyla kurulan IGA şirketi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na başvurmuş ve İstanbul Yeni Havalimanı İkmal Terminali İlave Dolgu Projesi'nin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin başladığını duyurmuştu. Proje dosyasında alanın hayata geçirilmesiyle uçaklara akaryakıt ikmal hizmeti verilebilmesi için günde 12 bin 500 metreküplük (12  milyon 500 bin 000 litre) yakıtın temin edilmesinin öngörüldüğü belirtilmişti.

LİMAN, ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI'NIN KENDİ GENELGESİNE AYKIRI

Proje kapsamında 87 bin 757 metreküp dolgu, yaklaşık altı aylık bir zaman diliminde ve 15 bin metrekarelik bir alanda yapılacak. Söz konusu dolgu alanının daha önce 140 bin metrekarelik alanı kapsadığı öğrenilmişti.

3. Havalimanı'nın 17R/35L pistinin, 17R pisti tarafında yaklaşma, kalkış-tırmanış yüzeyinde kalan kısmına yakın olan dolgu liman, uluslararası sivil havacılık güvenliği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın genelgesine de açıkça aykırı.

Genelgede "Havalimanı mania planlarında yer alan iniş-kalkış koridorlarının pist başlarından itibaren ilk 6000 metrelik bölümü içerisinde her türlü patlayıcı, akaryakıt tesisi depoları ile buna benzer yapılar ve yoğun duman çıkaracak nitelikte sanayi tesislerinin planlanmaması ve inşa edilmemesi" hükmü yer alıyor.

ÖNCE İZİN VERMEDİ, ŞİRKET TAAHHÜT EDİNCE TEHLİKEYİ GÖRMEZDEN GELDİ

Devlet Havalimanları İşletmesi Müdürlüğü (DHİM) ilk başta limanın uçak iniş ve kalkışlar için tehlike arz ettiğine işaret ederek dolguyla inşa edilecek liman ile tesislere onay vermedi ve başka bir alanda planlanması gerektiğini belirtti. Ancak daha sonra DHİM, limanı yapacak İGA'nın bir yazısı üzerine bir gün sonra yazdığı yazıda tesise izin verdiğini belirtti. DHİM söz konusu yazısında şirketin taahhüt verdiğini belirterek şöyle dedi:

"Ulusal ve uluslar arası mevzuatlar kapsamında herhangi bir uygunsuzluğa mahal vermesi durumunda, görevli şirketin konuya ilişkin yukarıda belirtilen taahhütler çerçevesinde gerekli olabilecek her türlü işletme ve operasyonel tedbiri alması kaydıyla söz konusu projeye uygun mütaalaa…"

TEK BİR TUŞLA…

İGA'nın taahhüdünde ise tehlike anında bir tuşla geminin limandan ayrılacağı belirtilerek, "Bahse konu limanda işletme sürecinde otomatik bırakma kancaları kullanarak personelin tek bir tuşa basması ile geminin hızlı şekilde limandan ayrılmasına imkan verilerek koni dışına çıkmasının sağlanacağı, bölgede hiçbir depolama yapılmayacağı, sivil havacılık genelgelerine uygunluk ve herhangi bir mani teşkil etmeyecek şekilde işletme tedbirlerinin alınacağının taahhüt edildiği" ifade edildi. 

Şirket ayrıca "Faz 3'te yaklaşık 2025 yılında yapılması öngörülen 4 nolu pistin kuzeyinde yer alan yaklaşma konisine denk gelen kısmı ile ilgili yaklaşmaya ilişkin operasyonel her türlü tedbir, işletme döneminde ilgili mevzuatlar çerçevesinde oluşturulacak prosedürler ile kuruluşları tarafından alınacağı" taahhüdünde bulundu.

MİMARLAR ODASI DAVA AÇTI

Sivil Havacılık Mevzuatı'nda öngörülen normlara açıkça aykırı olduğu ve bunun da ötesinde 3. Havalimanı ve 3 Havalimanı'na inecek kalkacak uçaklar açısından tehlike oluşturduğu açıkça saptanan tesis, özel bir şirketin 'taahhüdünü' yeterli gören kamu idaresi tarafından onaylanmış oldu. 

Mimarlar Odası, hukuka aykırılığa, ilgili idari işlem sonucunda bizzat 3. Havalimanı ve 3. Havalimanı'na inecek ve kalkacak uçaklar açısından tehlike yaratan bu tesis için yapılan plan değişikliğini yargıya taşıdı.


[Akaryakıt limanı işaretli bölgede yer alıyor]

'ULUSLARARASI SİVİL HAVACILIK GÜVENLİK KOŞULLARINA AYKIRI'

Konuya ilişkin Artı Gerçek'e konuşan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, "Havalimanlarında akaryakıt yerleri oldukça kritik ve tehlikeli onun için bir takım uluslararası kodlar vardır" ifadelerini kullanarak, "Bir havalimanın akaryakıt temini ve onun depolanmasının belirli koşulları vardır. Havalimanının belirli bir kilometre dışında olması gerekiyor. Bizim yer seçimiyle ilgili itirazlarımız vardı, bunlardan biri de akaryakıtın hangi yolla taşınacağıydı. Yakıt deposu nereye yapılacak? Biliyorsunuz havalimanı zemin olarak problemli. Buraya karayoluyla taşınamaz. Aceleye getirildiği için boru hattı da zamanında yapılamadı. Akaryakıt limanında uluslararası uluslararası sivil havacılık koşullarına göre o mesafede akaryakıt depolanamayacağına dair kararlar var" diye konuştu.

'DÜNYANIN HERHANGİ BİR YERİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR ŞEY' 

Akaryakıt tesislerinin oraya yapılamayacağına ilişkin yazışmaların olduğunu ve akaryakıt depolanması için başka bir yere yapılmasının istenmesine rağmen daha sonra izin verildiğini belirten Yapıcı, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:

"DHİM ile İGA arasında yazışmalar sonrasında birden bire başka bir yazışma oluyor çünkü yer de yok. Burada tankerler gidip gelecek. Karadeniz oşinografik olarak dalgalı olduğu için liman yapmak zor. Orada içe dönük bir liman yapılıyor. Alalacele bir plan yapıldı. Böyle bir şey çevre düzen planında yok. Dava açtık. İGA, 'Evet orası uluslarası havalimanı koşullarına aykırı ama burası sabit bir akaryakıt deposu değil burada tankerler gidip gelecek. Herhangi bir problemde bir tuşa basılarak akaryakıt gemilerinin limandan derhal terk etmesi istenecek' diye taahüt veriyor ve sonrasında DHİM izin veriyor. Bu dünyanın herhangi yerinde görülmemiş bir şey. Böyle bir havalimanıyla uçuş yapacağız."

Öne Çıkanlar