40 yıllık pilot, İstanbul Havalimanındaki skandalları anlattı

40 yıllık pilot, İstanbul Havalimanındaki skandalları anlattı
40 yıllık bir pilot, AKP'nin 'dünyanın en büyük havalimanı' olarak tanıttığı ancak kuvvetli rüzgar nedeniyle uçakların inemediği İstanbul Havalimanı'ndaki skandalları anlattı.

İnşa sürecinde çevre katliamı ve iş cinayetleriylei hizmete açıldıktan sonra da bitip tükenmeyen mühendislik ve teknolojik hatalarla gündeme gelen İstanbul Havalimanı'nda en son 17 Mayıs Cuma günü 8 uçak, rüzgâr nedeniyle piste inemediği için Çorlu Havalimanı’na yönlendirildi.

İstanbul Havalimanı'nu bir kez daha gündeme getiren bu olayın ardından 40 yıllık tecrübeli bir pilot, açıldığından bu yana kullandığı İstanbul Havalimanında yaşanan riskleri ve skandalları Duvar'dan Özlem Akarsu Çelik'e anlattı.

Dünyanın yolcu taşımacılığı için kullanılan hemen hemen tüm büyük havalimanlarını gördüğünü belirten pilot, İstanbul Havalimanında rüzgar dışında başka ciddi riskler de bulunduğuna dikkat çekiyor.

'KİLYOS'TA DENİZE GİRENLERİN BİLE BİLDİĞİ RÜZGAR KONUSUNU DİKKATE ALMADILAR'

40 yıllık deneyimli pilotun anlattıklarından, iktidara yakın medyanın büyük bir müjde olarak kamuoyuna duyurduğu, 'İstanbul Havalimanında Türkiye’nin ilk meteoroloji radarı kullanılacak' haberlerinin gerçek olmadığını öğrendik. Bir de Kilyos'ta denize giren hemen herkesin bildiği kuvvetli rüzgarları dikkate almadıklarını. Daha ilk cümlesinde bir çok şeyin yanlış yapıldığını izah eden 40 yıllık deneyimli pilotun anlattıklarına kulak kesiliyoruz:

"İstanbul Havalimanında, park yerine otomatik yaklaştırma sistemi olarak bilinen Docking System var ama o da çalışmıyor. Hava durum radarı kurulmuş olsa biz anlamaz mıyız! Kesinlikle kurmadılar. Bu işin başından beri bu bölgedeki rüzgâr konusunda gerekli uyarılar yapıldı ama verilen raporlar dikkate alınmadı. Kilyos’ta deniz mevsimi neden kısa sürer? Rüzgar yüzünden. Sivil havacılıkta çalışan kime sorsanız hava oradan patlar, oradan dağılarak yayılır der. Misal, "kötü hava Çatalca’dan giriş yaptı" denir. E sen o havanın girdiği yerin altına meydan yaptın! Biliyorsunuz orada tepeler tıraşlandı, o bölge dolduruldu. Allah orada uçan pilotlara sabır versin.

Hava durumunu pilotlara ikaz edebilecek bir radar sistemi şart ama bu havalimanında bir hava durumu radarı yok. Madem bu kadar büyük bir iş yapıyorsun, yap radarını da. 1970’lerin Ankara’sına benzeyen Sofya’da bile vardır hava durum radarı. Bu radar varmış gibi deklere edildi ama bir türlü kurulamadı. Hava bozduğu zaman yaklaşma kontrolörleri bize uygun kaçınma veremiyorlar hala.


Atatürk Havalimanında, lodos olduğu zaman kullanılan pist İstanbul havalimanına yapılmadı.

'YAKLAŞMA SİSTEMLERİ DÜZGÜN ÇALIŞMIYOR, LODOS PİSTİ YOK'

Daha iyisini, büyüğünü yapıyorum diyorsun ama profesyonelce halledilmesi gereken birçok iş yapılmamış. Yere indikten sonra kullanılan yaklaşma sistemleri vardır. Bunlar doğru düzgün çalışmıyor. Aceleden açıları yanlış yapılmış deniyor. Aşağıdan manuel yanaştırıyor çocuklar. Özellikle kötü havalarda yaklaşma paterninde sıkıntılar yaşanıyor hava durumu radarının olmaması nedeniyle. Atatürk Havalimanında, İstanbul’da lodos olduğu zaman kullandığımız bir pist vardı. Kesin denk gelmişsinizdir, boğaz manzaralı bir pisttir. Burada öyle bir pist de yok. İleride planlanacak deniyor ama ne zaman?

'PİSTLERİN ISITMA SİSTEMİ YOK'

Benim asıl merak ettiğim kar yağdığı zaman ne olacak? Atatürk Havalimanı ki, orası gerçekten çok iyi bir havalimanıydı, kar yağdığı zaman küreme aletleri orada bile çalışmazdı. Bir keresinde uçağa iki saate gidebilmiştim, yolcular da iki saate gelebildi, dört saat kaybımız vardı. Bu kadar büyük bir havalimanında ne yapacağız peki? Burada pistlerin altına ısıtma sistemi yapılmalıydı ama yapılmamış.

'MEYDAN YERİNE AVM YAPILMIŞ'

Ben canının derdine düşmüş bir havacıyım. Bunlar, yazık günah feryatları. Meydan yerine AVM yapılmış buraya.Biz yolcularımıza, "dünyanın en büyük limanına hoş geldiniz" diye anons yapıyoruz ama bütün bunları da hataların bir an önce düzeltilmesi için söylemek zorundayız. Çok büyük uzmanlar çağırılsın, yeni baştan arızalar tespit edilsin, önlemler alınsın.

'DOĞAYA KAFA TUTULMAZ'

Bu havalimanının acele yapıldığına dair o kadar çok kanıt var ki, aşağıda ofislere inen yollara inseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Burası bir AVM mantığıyla yapılmış ama uçuş ekibinin yolu planlanmamış. Pilotlar ofislere çöp asansörleriyle iniyorlar. Dünyanın her yerine uçuyoruz. Oradaki standartları kendi ülkemde de görmek istiyorum bir havacı olarak. Atatürk Havalimanında leylek görmezdik. Leylek, ufak kuş gibi değildir; Allah esirgesin, dağıtır motorları. Geçen inişte gördüm, leylek grubu alçalma hattında dönüyordu. Bu bir doğa olayıdır, doğa olayına kafa tutulmaz. Tutarsanız, doğa bir yerde öcünü alır. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar