Adana’da 'tek adam, tek parti rejimi'ne karşı güç birliği çağrısı

Adana’da 'tek adam, tek parti rejimi'ne karşı güç birliği çağrısı
‘Adana Demokrasi İnisiyatifi’, yerel seçimlerde güç birliği çağrısında bulundu.

ARTI GERÇEK - Yaklaşan yerel seçimlerde, sosyalist ve sol hareketlerin nasıl bir yol izleyeceği de şekillenmeye başlıyor.

İlk birlik haberi Adana’dan geldi. Adana'daki sendika, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları ve inanç örgütlerinin bir araya gelmesiyle kurulan 'Adana Demokrasi İnisiyatifi', yerel seçimlerde güç birliği yapılması çağrısında bulundu.

Açıklama öncesi, inisiyatifin nasıl bir ihtiyaçtan kurulduğunu anlatan 'Adana Demokrasi İnisiyatifi' sözcüsü Yaşar Gökoğlu, Adana’da CHP, HDP, ÖDP, EMEP gibi birçok siyasi parti, DİSK, KESK, TMMOB, TTB gibi sendika ve meslek odaları ile inanç örgütlerini ziyaret ettiklerini söyledi.

İnisiyatif'in yerel seçimlerle sınırlı kalmaması gerektiğini belirten Gökoğlu, muhalefetin tek adam rejimine karşı mücadele birliği yapması gerektiğine vurgu yaptı:

"Belediye başkan adayı isimlerinin konuşulduğu bugünlerde ‘nasıl bir belediyeciliğe ihtiyacımız olduğu’ sorusunun kimsenin aklına gelmediğini görmekteyiz. Ülkemizde hiçbir siyasi akım örnek alınabilecek bir yerel yönetim modelini pratik olarak ortaya koyamamıştır" dedi. Yerel yönetimlere ilişkin taleplerini sıralayan Gökoğlu, "Ülkede hakim kılınmaya çalışılan tekçi zihniyete ve merkezileşmeye karşı olmalıdır. ‘Yerinden yönetim’ ilkesi uygulanmalıdır."

'SEÇİMLERDE GÜÇBİRLİĞİ SAĞLAMANIN YARATICI YOLLARINI BULMAYA ÇAĞIRIYORUZ'

Adana’da sendikalar, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları ve inanç örgütleri tarafından oluşturulan 'Adana Demokrasi İnisiyatifi'nin yerel seçimler için güç birliği çağrısında bulunduğu açıklamada şu ifadelere yer verilsi:

"Adana’da bulunan sivil toplum, meslek ve kitle örgütleri temsilcileri ve bireysel katılımcılar olarak, aramızda kalıcı bir güçbirliği oluşturmak ve yaklaşan yerel seçimlere demokrasiden yana taraf olabilmek için yaklaşık iki aydır sürdürdüğümüz çalışmaları sonuçlandırmış bulunmaktayız.

Belediye başkan adayı isimlerinin konuşulduğu bugünlerde "nasıl bir belediyeciliğe ihtiyacımız olduğu" sorusunun kimsenin aklına gelmediğini görmekteyiz. Demokrasinin işletilmediği, ön seçimin yapılmayacağı, siyasi parti merkezleri tarafından adayların tayin edileceğinin belli olduğu günümüzde bu kentte yaşayanların ve oy gücünü elinde tutanların temsilcileri olarak sessiz kalmamakta, seyirci olmamakta kararlıyız. Çünkü bu kentte bizler yaşıyoruz, seçim sonuçları en çok bizleri etkileyecek. Mademki anlatılan bizim hikayemiz, o halde bu hikayenin aktörleri olmak durumundayız.

Şu acı gerçeği hatırlatmak istiyoruz: Ülkemizde hiçbir siyasi akım örnek alınabilecek bir yerel yönetim modelini pratik olarak ortaya koyamamıştır. Buradan hareket ederek, nasıl bir yerel yönetim istediğimizi aşağıda ana başlıkları ile belirtmeyi gerekli görüyoruz."

ADANA DEMOKRASİ İNİSİYATİFİ'NİN YEREL YÖNETİM İLKELERİ

'Adana Demokrasi İnisiyatifi, yerel yönetim ilkelerini 13 ana başlıkla anlattı:

  • Seçilecek yerel yönetimler "yerel demokrasi" anlayışını benimsemeli, "yerinden yönetim" ilkesine uygun davranmalı, ülkede hakim kılınmaya çalışılan tekçi zihniyete ve merkezileşmeye karşı olmalıdır.
  • Belediye hizmetleri kamucu bir anlayışla, kamu eliyle yerine getirilmelidir.
  • Belediye hizmetlerinde yurttaşların eşitliği esas alınmalı, bölgecilik yapılmamalı, siyasi aidiyetler rol oynamamalıdır.
  • 'Kentsel dönüşüm' adı altında yoksullar bulundukları yerlerden dışlanmamalı, aksine belediye öncülüğünde oluşturulacak halk kooperatifleri eliyle yaşadıkları mahallelerde sağlıklı konutlara sahip olmaları sağlanmalıdır.
  • Kadın dostu belediyecilik esas alınmalı, temsilde, işgücünde ve hizmetlerde kadınlara eşitlik sağlayıcı uygulamalar yapılmalıdır.
  • Katılımcılık ilkesi hayata geçirilmeli, çalışanların ve beldede yaşayanların yönetime katılmasını sağlayıcı mekanizmalar yaratılmalıdır.
  • Belediyeler emeklilerin ve yaşlıların dostu olmalı, yaşlı kreşleri açılmalı, bakıma muhtaç olanlara evde hizmet verilmeli, yaşlı dinlenme evleri açılmalı ve emekli ve yaşlıların toplumsal hayata katılmasını sağlayıcı aktiviteler düzenlenmelidir.
  • Belediyeler ekolojik dengeyi gözetmeli, yaşanan iklim krizine karşı önlemler geliştirmeli, tarım topraklarının kentleşmeye kurban edilmesini önlemeli, nükleer ve kömür santrallerine, AVM’lere karşı çıkmalı, su rezervlerini koruyucu önlemler almalıdır.
  • Kırsal alanda yaşayan ve geleneksel üretim yapan küçük üretici ile kentte yaşayan tüketicilerin buluşmasını sağlayıcı pazarlar açılmalı, gıda üretim ve tüketim kooperatifçiliği teşvik edilmelidir.
  • Anadil ve inanç özgürlüğünü gözetici uygulamalar içinde olmalıdır.
  • Merkezi idarenin iyice ihmal ettiği koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri geliştirmelidir.
  • Farklı topluluk ve sosyal çevrelerin kente uyum ve entegrasyonunu sağlayacak, kent demokrasisi, empati ve çoğulculuk anlayışıyla görev yapacak eğitim ve etüt merkezleri kurulmalıdır.
  • Engelliler için "engelsiz bir kent yaşamı" sağlamak adına gereken bütün çalışmalar yapılmalıdır.

Öne Çıkanlar