Af Örgütü'nden işçilerin tutuklanmasına tepki

Af Örgütü'nden işçilerin tutuklanmasına tepki
'İnsanların iş güvenliği, örgütlenme ve barışçıl protesto hakkı var'

Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), İstanbul’da 24 inşaat işçisi ve sendika yöneticisinin tutuklanması yönünde verilen mahkeme kararının meşru protestoları susturmaya yönelik bir girişim olduğunu belirtti.

Tutuklanan işçiler ve sendika yöneticileri, İstanbul’da gelecek ay açılması planlanan yeni havalimanı inşaat alanındaki çalışma koşullarını protesto etmeleri ardından 15 Eylül’de gözaltına alınan yüzlerce işçi arasındaydılar. Polis ve jandarmanın  işçi protestosunu sona erdirmek üzere müdahale etmesi sonrasında arbede yaşanmıştı.

UAÖ Türkiye Strateji ve Araştırma Yöneticisi Andrew Gardner, "Türkiye yetkilileri meşru barışçıl protestoları tazyikli su, biber gazı ve gözaltı uygulamalarıyla bastırmak yerine işçilerin şikayetlerini dinlemeli, güvenli ve insanlık onuruna yakışır bir çalışma ortamında çalışmalarını sağlamalıdır" değerlendirmesinde bulundu.

İşçiler, inşaat alanındaki insanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarından, işyeri güvenliğinin olmamasından ve maaşlarının ve sosyal güvenlik ödemelerinin geciktirilmesi veya ihmal edilmesinden şikayet ediyor.

Şubat 2018’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlğı, inşaatın başladığı Mayıs 2015’ten bu yana, sağlık sorunları ve inşaat alanı civarında meydana gelen trafik kazaları gibi nedenlerle 27 işçinin öldüğünü açıkladı. Fakat işçiler ve sendikalar bu sayının çok daha yüksek olduğunu söylüyor.

Soruşturma devam ederken tutuklu kalmak üzere cezaevine gönderilen işçiler ve sendika yöneticileri, kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnmek, diğer işçileri işi bırakmaları veya askıya almaları için zorlamak veya tehdit etmek, kamu malına zarar vermek ve protestoya yasayla yasaklanmış aletlerle katılmak ile suçlanıyor. Ancak yapılan duruşma sırasında bu suçlamaları destekleyebilecek kanıtlar sunulmadı.

"İnsanların iş güvenliği, örgütlenme ve barışçıl protesto hakkı var" diyen Andrew Gardner, konuya ilişkin sözlerini şöyle sonlandırdı: "Ceza hukukunun kötüye kullanılması ve işçilere gözdağı verilmesi hem işçilerin insan haklarını ihlal ediyor hem de gerilimin tırmanmasına neden oluyor."

Arka Plan:

14 Eylül’de İstanbul’da binlerce jandarma ve polis memuru, inşaat işçilerinin yaptığı protestoyu dağıtmak için müdahale etti. Güvelik güçleri protestoculara karşı biber gazı ve tazyikli su kullandı ve 500’ün üzerinde işçi gözaltına alındı. İşçilerin çoğu, 15 Eylül’de polisin gece yarısından sonra yatakhanelere yaptığı baskın sırasında uykudan uyandırılarak gözaltına alındı.

İstanbul Barosu ve İnsan Hakları Derneği’nin yaptığı açıklamaya göre avukatların gözaltına alınan işçilere erişimi, iç hukuk ihlal edilerek, engellendi. Bir çok işçinin ifadeleri avukatlar olmadan alındı.

İnşaat İşçileri Sendikası'nın (İnşaat-İş) dört üyesi de dahil olmak üzere gözaltına alınanlar arasından 43 kişi, 18 Eylül’de öğleden sonra Gaziosmanpaşa Sulh Ceza Hakimliği’ne götürüldü. Savcılık, 28 işçinin tutuklanmasını, 15 işçinin ise adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakılmasını istedi.

15 Eylül akşamı, İstanbul ve Ankara’da işçilerle dayanışma protestoları düzenlendi. Dayanışma protestolarına katılan 30’dan fazla kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında, Kadıköy’de düzenlenen bir protestoyu haber yapan en az bir muhabirin de yer aldığı öğrenildi. Polisin Kadıköy’deki protestoculara karşı orantısız güç kullandığı ve gözaltına alınanlara kötü muamele uyguladığı öne sürülüyor.

Öne Çıkanlar