HDP'li Bilgen'den AKP'ye 'kayyım' yanıtı: Baskıya boğun eğmeyiz

HDP'li Bilgen'den AKP'ye 'kayyım' yanıtı: Baskıya boğun eğmeyiz
HDP'li Bilgen'e göre Erdoğan'ın 'kayyım çıkışının' altında hem seçmene hem de HDP'ye baskı kurma amacı yatıyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, partisinin yerel seçim stratejisinin tartışıldığı Kızılcahamam kampında, HDP'li belediyelere yönelik "Bu seçimlerde, teröre bulaşmış olanlar sandıktan çıkarsa, kayyım tayinleriyle yolumuza devam edeceğiz'' çıkışı siyasi kulislerde tartışılmaya devam ediyor.

Erdoğan'ın yerel seçimlere 6 aya yakın bir süre kala "belediyelere kayyım atamayı sürdürecekleri" açıklamasını değerlendiren yorumculara göre, bu durum "Erdoğan'ın Doğu ve Güneydoğu'daki seçmeni partisine yönlendirmeye dönük stratejisinin bir parçası." 

"HEM SEÇMENE HEM HDP'YE BASKI AMACI VAR"

BBC Türkçe'nin haberine göre, "bunun somut kanıtı olarak da Erdoğan'ın partisinin bölge milletvekillerine, "Bölgede HDP'ye belediye kaptırmayın" talimatı vermesi gösteriliyor. HDP'ye göre ise Erdoğan'ın bu tutumunun altında hem seçmene hem de HDP'ye baskı kurma amacı yatıyor.

İktidar partisinin hedefindeki HDP'nin Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Erdoğan'ın bu çıkışının, bölge seçmenine baskı boyutunun yanısıra, seçilmiş belediye başkanları dönemine, bir anlamda demokrasiye yönelik bir tehdit niteliğinde olduğuna dikkat çekiyor. BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Bilgen, şu görüşleri dile getiriyor:

"Gerçekten yapmaya niyet etmiş karar vermiş bu konuda devletin bütün organları arasında ortaklaşma sağlamış da olabilirler, bunun sinyalini veriyor zaten. Hani bu asla asla olmaz diyebileceğimiz bir dönemde yaşamıyoruz. Ne yazık ki hukuken temel değerlerinin siyasetin en temel ölçülerinin sıfırlandığı bir ortamdayız.

"Ama bu baskıya boyun eğmek, bundan hareketle de yılgınlık içine girmek asla bizim açımızdan söz konusu değil. İkinci bir ihtimal, bu sadece siyasi bir korku salma, seçmeni etkileme ve böylece aslında şimdiden seçim kampanyası yürütme niyeti de olabilir, Ve sadece Erdoğan'ın ya da partisinin çıkarları düşünülerek de yapılmış olabilir."

"OTOSANSÜR UYGULAMAYIZ"

HDP geleneğinin temsilcisi olan siyasi partilerin geçmiş yıllarda tutuklu milletvekillerini veya belediye başkanlarını, seçilme yeterliliğini henüz kaybetmemişse aday gösterdiği biliniyor. Kulislerde, kayyım atamasına önlem olarak HDP'nin bu kez cezaevinden isimleri aday göstermeyeceği, daha 'ılımlı', 'sicili temiz' isimleri aday çıkaracağı iddiaları da konuşuluyor.

Bu iddiaların doğru olup olmadığına ilişkin soruya Bilgen, HDP'li belediye başkanlarına yönelik aslında bir "algı operasyonu" yapıldığını savunarak şu değerlendirmede bulunuyor:

"15 Temmuz'u yaşadıktan sonra hala bu söylemlerle terör tarifi yapmak aslında sadece Türkiye'de HDP'ye değil, dünyaya meydan okumaktır. O zaman AKP'deki belediye başkanlarının milletvekillerinin tamamı o zaman teröre bulaşmış durumdadır eğer böyle tarif ederseniz. Dolayısıyla bu yaklaşım nedeniyle bir otosansür uygulamamız asla doğru değil.

"Henüz isimlendirme düzeyine gelmiş değiliz. Sadece arkadaşlarımız ön yoklama için yerel ziyaretler yapıyorlar. Biz yerel toplantılar farklı çevrelerle birlikte farklı sivil toplum muhalefet partileriyle birlikte alanı anlamak ona göre yol haritası çıkarma düşüncesindeyiz. Bu önümüzdeki 1 ayı içerecek bir süreç olacak.

"Bu profili, arayışı karşılayabilecek bir isim cezaevindeyse yasaklı değilse, konuşulabilir değerlendirilebilir, dışarıdaysa, dışarıdan takdir edilir. Cezaevindeki arkadaşlarımızın uğradığı büyük haksızlık var, görev yapmaları engellendi, ama adaylık konusunda şu anda o tartışmayı yapacak noktaya henüz gelmiş değiliz."

"KAYYIM BELEDİYELERİ: OHAL İLE GELDİ, OLAĞANLAŞTI"

Türkiye, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) uygulaması sürecinde 'kayyım belediyeciliği' olgusuyla tanıştı. 1 Eylül 2016'da çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile 4'ü AKP'li, biri MHP'li, 94'ü, HDP'nin yereldeki temsilcisi konumunda olan Demokratik Bölgeler Partisi'nden belediyelere kayyım atandı. Yapılan bu yasal düzenlemeyle aslında bir olağanüstü hal önlemi olan 'kayyım atama' yöntemi de kalıcı hale geldi.

"Terör örgütleriyle irtibatlı ve bağlantılı" oldukları gerekçesiyle neredeyse tamamına yakını HDP'li olmak üzere çok sayıda seçilmiş belediye başkanı görevden alınarak, vali, kaymakam gibi kamu görevlileri, belediye başkanı olarak atanırken, çok sayıda HDP'li belediye başkanı tutuklandı. 18 Temmuz 2018'de OHAL sona ermesine karşın, sözkonusu belediyeler, hala kayyum olarak atanan başkanlar tarafından yönetiliyor. (POLİTİKA SERVİSİ)

Öne Çıkanlar