Albayrak’a soru: Olası yaptırımlara dayanabilir misiniz?

Albayrak’a soru: Olası yaptırımlara dayanabilir misiniz?
Bakan Albayrak'a, 'Halkbank'a veya Türkiye ihracatına yönelik olası bir ABD yaptırımına dayanabilir misiniz?' sorusuna 'Siyasette oldukça tecrübem var' cevabı verdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda Reuters haber ajansına bir röportaj verdi. Bakan Albayrak, "Halkbank'a veya Türkiye ihracatına yönelik olası bir ABD yaptırımına dayanabilir misiniz?" sorusuna, "Siyasette oldukça tecrübem var. Öğrendiğim şu ki, karar verme zamanı geldiğinde politikacılar rasyonel davranıyorlar" cevabını verdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin Suriye’de ne istediğinin çok açık olduğunu, bu doğrultuda da ABD, Rusya ve İran gibi tüm taraflarla yakın diyalog içinde olduklarını belirterek, ABD ile de iletişim kanallarının çalıştığını ve karşılıklı olarak birbirlerinin endişelerini anladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın son haftalarda çok yakın bir diyalog yürüttüğüne işaret eden Albayrak, Trump’ın Türkiye ekonomisini tehdit eden tweetinin etkisinin de daha önce yazdıklarına kıyasla çok daha az olduğunu; bunun da iki ülke arasındaki temel işbirliğinin sağlamlığının bir yansıması olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.

Albayrak, "ABD olsun, Rusya olsun İran olsun, tüm taraflarla yakın diyalog içindeyiz. Suriye'nin barışçıl, istikrarlı, müreffeh bir ülke haline gelmesi ve topraklarının vatandaşlarımızın güvenliğine yönelik herhangi bir tehdit oluşturacak şekilde kullanılmaması için her türlü çabayı gösteriyoruz" diye konuştu.

TÜRKİYE EK YAPTIRIMLARA NE KADAR SAVUNMASIZ?

Albayrak, Reuters ile söyleşisinde, "Başkan Trump, eğer Türk birlikleri Suriye’deki YPG milislerine saldırırsa, Türkiye ekonomisini mahvetmekle tehdit etti. Türkiye ekonomisi, Halkbank’a karşı olası bir ABD hamlesi veya Türkiye’nin ihracatına ek yaptırımlar konusunda ne kadar savunmasız?" sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

SİYASETTE OLDUKÇA TECRÜBEM VAR

"Her şeyden önce, geçen yaz yazdıklarıyla karşılaştırıldığında, sözlerinin etkisi önemli ölçüde daha az. Bu, manşetlere rağmen, iki ülke arasındaki temel işbirliğinin oldukça sağlam olduğu gerçeğinin bir yansımasıdır. Bu amaçla, her iki lider de son haftalarda çok yakın ve işbirlikçi bir diyalog yürüttüler… Türkiye ile ABD uzun zamandır devam eden bir ittifak içinde. Bu ittifak zor zamanlara ve fikir farklılıklarına dayandı. Siyasette oldukça tecrübem var. Öğrendiğim şu ki, karar verme zamanı geldiğinde politikacılar rasyonel davranıyorlar. Aramızdaki tüm iletişim kanalları çalışıyor. ABD’nin endişelerini anlıyoruz ve onlar da bizim endişelerimizi anlıyorlar."

ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz günlerde Twitter’da yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlere saldırması halinde Türkiye’nin ekonomik açıdan "harap" olacağını ifade etmişti. Türkiye ise, ABD’nin iki ülke arasındaki stratejik ortaklığa itibar etmesini beklediğini açıklamıştı.

SÖZÜME GÜVENİN, MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ YOK

Albayrak, Davos'ta Reuters ile gerçekleştirdiği söyleşide, mali disiplinden geçmişte de olduğu gibi seçim dönemlerinde bile taviz verilmeyeceğine dikkat çekerek "Sözüme güvenin, mali disiplinden taviz yok" dedi.

Albayrak, ekonomik aktiviteyi canlandırmak için bazı adımlar atıldığını ancak bunun mali disiplinden veya hedeflenen genel çerçeveden vazgeçmek anlamına gelmediğini ve gelmeyeceğine vurguladı.

Resesyon öngörmediklerini ancak 2018 son çeyrek ve 2019 ilk çeyrekte büyümenin bir miktar zayıf kalabileceğini belirten Albayrak, "Şu anda resesyon öngörmüyoruz... 2019 büyüme hedefleri hala ulaşılabilir... Bu yılın ilk bölümü yeniden dengelenmenin devamı, ikinci bölümü toparlanma olacak"  dedi.

"Yeni Ekonomi Programı hedeflerimize sadık olduğumuzu söyleyeyim" diyen Albayrak şöyle devam etti: "Güçlü dış talep görüyoruz. Ve turizm güçlü olmaya devam edecek. Ocak ayı rakamları, turizmde geçen yılın güçlü büyümesinin üzerine yüzde 20 artış olduğunu gösteriyor. Bu faktörler, iç talepteki yavaşlamanın dengelenmesine yardımcı oluyor. Bu noktada, yüzde 2.3 büyüme hala ulaşılabilir durumda."

BÜYÜME HIZ KAZANACAK, TEK ENDİŞEM DIŞ KONJONKTÜR

Albayrak büyüme için bu yılın ilk bölümünü yeniden dengelenmenin bir devamı olarak özetlerken ikinci yarısında ise toparlanmanın daha belirgin olacağını da belirterek şöyle konuştu:

"İthalat talebindeki daralma 2019 yılında iç talebin yavaşlaması ile devam edecek. Yani, net ihracatın büyümeye pozitif katkısı olacak. Bir süredir ekonomik ve finansal koşulların normalleştiğini görüyoruz ve bu, Ocak ayında daha da hız kazandı. Yurt içi ve eurobond getirileri, CDS oranları ve kredi oranları önemli ölçüde düştü"

Büyümede "Tek endişem dış konjonktürdeki zorluklar olabilir" diyen Albayrak, "Tek endişem dış konjonktürdeki zorluklar olabilir, olası bir küresel bir durgunluk, küresel ticaretin küçülmesi. Ancak, şu ana kadar ufuktaki bulutlar tehdit edici görünmüyor. Bu yüzden, 2019’da hedeflediğimiz büyümeyi göreceğiz" dedi.

MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ YOK, POPULİST ADIMLARA YER YOK

Albayrak, "Geçen yıl göreve geldiğimizde, insanların akıllarında üç temel kaygı vardı: Enflasyonu kontrol edebilecek miyiz, cari açığı durdurabilecek miyiz, ve özellikle geçen yılın ilk yarısında meydana gelen fazla harcamayı azaltabilecek miyiz?

Aslında, tüm bu cephelerde birçok şey başardık. Yüzde 25 oranına ciddi bir yükselişten sonra, geçen yıl enflasyon yüzde 20'nin hemen üstünde kapandı, cari açık önemli ölçüde düşerek 30 milyar doların altına yani GSYH'nın yüzde 3'üne düştü. Bütçede, geçen yılın ilk yarısındaki kaymalara rağmen, yıl sonu hedeflerimize ulaştık. Bu, ikinci yarıda harcamadaki önemli bir düşüşle mümkün oldu. Tam tasarruf modundayız ve bu, bu yıl da devam edecek" diye konuştu.

Albayrak mali disiplinde geçmişte olduğu gibi bugün de taviz verilmeyeceğini belirterek, "Mali disiplinden vazgeçmek söz konusu değil. Her zaman mali disiplin uygulanıyor bugün de geçmişte de seçim dönemlerinde bile. Popülist adımlara yer yok" dedi.

Albayrak, ocak ayı başında istihdamı ve ekonomik aktiviteyi desteklemeye yönelik attıkları adımlara da dikkat çekerek, "Bunlar ilk çeyrekten itibaren büyümeye destek olacak" dedi.

Ekonomik aktivitenin desteklenmesi adına daha fazla harcama ile bütçe hedeflerinden vazgeçilme ihtimaline yönelik bir soruya ise Albayrak, şöyle yanıt verdi:

"Hedeflerimizi gerçekleştirmekte kararlıyız ve şimdiye dek tam olarak bunu yaptık. Evet, ekonomik aktiviteyi desteklemek, ekonominin kırılgan kesimlerini korumak, işleri korumak ve yüksek katma değerli üretimi desteklemek için finansal koşulları kolaylaştırmak için bazı önlemler alıyoruz. Ancak bunlar, daha geniş politikamızdan sapma anlamına gelmiyor"

Ekonomiyi desteklemek adına atılan adımları "hedeflere ulaşmak için ince ayarlar" olarak tanımlayan Albayrak, "İstihdam tabanını ve üretim tabanını korumak için bazı sektörlere seçici, zamanlıca ve ölçülü mali teşvikler uyguluyoruz. Mali disiplinden tavize gelince, sözüme güvenin; gerçekleşmeyecek... Mali disiplin, ekonomi politikamızın ana dayanağı olmaya devam ediyor" dedi.

ENFLASYONDA TEPE NOKTASI GÖRÜLDÜ

Albayrak, enflasyonda tepe noktasının görülüp görülmediğine ilişkin soruya, "Veriler, enflasyonun 2018 Ekim ayında zirveye ulaştığını gösteriyor ve o zamandan beri hem manşette hem çekirdek enflasyonda, hem tüketici hem de üretici fiyatlarında bir düşüş görüyoruz" yanıtını verdi.

Nisan ve Mayıs aylarında çok güçlü bir baz etkisinin ortaya çıkacağına dikkat çeken Albayrak, "Bunun yanı sıra, iki yıllık kuraklık koşullarından sonra yağış açısından çok daha iyi bir yıl görmek üzereyiz, ve bu çok daha makul gıda enflasyonu demek" dedi.

Yeni Ekonomi Programı'nda enflasyon hedeflerinin Merkez Bankası ile koordineli olarak belirlendiğine dikkat çeken Albayrak, "YEP hedeflerini TCMB ile koordineli olarak belirledik ve hedefleri bağımsız olarak, ancak yakın işbirliği ve eşgüdüm içerisinde gerçekleştirmek için çalışıyoruz" dedi.

TCMB'NİN MART PPK'DA NE ADIM ATACAĞINI BİLMİYORUM

Bir sonraki PPK kararında faiz indiriminin gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin bir soruya ise Albayrak şöyle yanıt verdi:

"Merkez Bankası işini yapıyor. Mart ayında ne yapacaklarını bilmiyorum. Ama bir şeyi biliyorum, ne yaparlarsa yapsın; analitik bir titizlikle yapıyorlar"

Merkez Bankası geçen hafta PPK toplantısında faizleri sabit tutarken ileriye dönük bir indirim sinyali de vermemişti. Bu gelişmenin de desteğiyle dolar/TL 5.50'li seviyelerden 5.35'li seviyelere gerilemişti.

ZİRAAT TİCARİ AMAÇLA YAPILANDIRMADA

Albayrak, özellikle kamu bankalarının dahil olduğu kredi kartı yapılandırma ve spor kulüplerindeki borç yapılandırmaların bankalara olumsuz etkileri ile ilgili olarak ise şunları söyledi:

"Kamu bankalarının bankacılık sektöründe dengeleyici bir rolü vardır. Kârlı oldukları sürece, karşı karşıya kaldığımız sorunlara yönelik bazı kapsayıcı politikalar yürütmekte sorun görmüyorum. Şu anda devlete ait bankalar iyi durumda. Ziraat’ın eylemleri söz konusu olduğunda, tüm bu adımlar esas olarak ticari amaçlarla yürütülmektedir."

Ziraat Bankası’nın aktiflerine göre en büyük bankalardan biri olmasına rağmen kredi kartı pazarında düşük bir paya sahip olduğunu belirten Albayrak, "Ve yönetim, bir pay almanın yollarını arıyordu. Yönetimin temel amacı, hissedar değeri yaratmaktır. Ve tüm ticari bankaların bu bakış açısıyla yönetilmesi bekleniyor. Bu nedenle, daha uzun vadeli bir bakış açısıyla, tüm bu adımların kârlılığı ve müşteri sadakatini artıracağını ve böylece bankaların hissedarları için pozitif değer yaratacağını umuyorum" diye konuştu. (EKONOMİ SERVİSİ)

Öne Çıkanlar