Anayasa Mahkemesi: 'Katil polis' sloganı eleştiridir

Anayasa Mahkemesi: 'Katil polis' sloganı eleştiridir
Anayasa Mahkemesi, gözaltına alınırken, atılan 'Katil polis, hesap verecek' sloganı için, 'Hakaret değil, eleştiri. Bu slogan nedeniyle verilen ceza ise ifade özgürlüğünün ihlalidir' dedi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 1 Mayıs etkinlikleri sırasında yaşanan olaylarla ilgili hakkında yakalama kararı çıkartılan bir kişinin gözaltına alınırken attığı 'Katil polis, hesap verecek' sloganını eleştiri saydı. Deniz Birol isimli vatandaşın slogan yüzünden cezalandırılmasının ise ifade özgürlüğü ihlali olduğuna karar verildi.

1 Mayıs'ın ardından gözaltına alınanlara verilen cezalara ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne başvuranlar için sevindirici bir karar çıktı. Anayasa Mahkemesi'nin kararında 1 Mayıs'ta yaşanan olaylara ilişkin, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen yakalama, arama, el koyma ve inceleme kararının ardından Paylaşma ve Dayanışma Derneğine ait binaya giden polislerle dernekte bulunan kişiler arasında tartışma çıktığı belirtilerek, polisin hakkında yakalama kararı bulunan bir kişiyi gözaltına aldığı hatırlatıldı.

Operasyonda görevli polislerin şikâyeti üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma sonunda Anayasa Mahkemesi’ne hak ihlali gerekçesiyle başvuranların cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlendiği ve görevli polis memurlarına görevlerinden dolayı hakaret suçundan ve görevli memurlara görevlerini yaptırmamak için direnme suçundan hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtildi.

'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DÜŞÜNCELERİN ÇEŞİTLİ YOLLARLA AKTARILMASINI İÇERİR'

T24’te yer alan habere göre AYM kararında şu ifadelere yer verildi:

"Başvurucular; gözaltı işlemi esnasında atılan sloganların herhangi bir kişiye yönelik hakaret ve tehdit içermediğini belirterek ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğini öne sürmüştür. İfade özgürlüğü, kişinin haber ve bilgilere, başkalarının fikirlerine serbestçe ulaşabilmesi, düşünce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilmesi, anlatabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir.

Temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılaması ve orantılı bir müdahale olması gerekir. Başvuru konusu olayda, hakaret suçu bakımından verilen karar nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmiş, diğer fiiller nedeniyle verilen kararlara yönelik olarak açıkça dayanaktan yoksunluk kararı verilmiştir. Somut olayda başvurucular, polisler tarafından gözaltına alınırken 'Katil polis hesap verecek, direne direne kazanacağız, baskılar bizi yıldıramaz' şeklinde sloganlar atmıştır.

'SLOGANIN AMACI ELEŞTİRİ'

Sloganların bir gösteri esnasında değil gözaltı işlemi sırasında ve bu işlemi yapan polislerin yüzüne karşı atılmış olması dolayısıyla sloganlarda geçen ‘Katil polis’ ifadesinin görevli polislere karşı hakaret teşkil ettiği gerekçesiyle başvurucuların cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu sloganlar yakalama ve gözaltı işlemi sırasında atılmıştır. Dolayısıyla kelime anlamı itibarıyla ele alındığında rahatsız edici bir içeriğe sahip olan ‘Katil polis hesap verecek’ şeklindeki sloganın -başvurucuların bakış açısından- kolluk kuvvetlerinin muamelelerine karşı eleştiri amacıyla atıldığı değerlendirilmiştir.

Başvurucuların hakaret suçundan cezalandırılmalarına neden olan sloganın görevli polisleri hedef aldığı konusu da kuşkuludur. Yakalama ve gözaltı sırasında kullanılan kalıplaşmış sloganlar, kitlesel eylemler yapan grupların kolluk güçleri ile karşılaştıkları durumlarda sıkça kullanılmaktadır. Bu bağlamda ‘Katil polis hesap verecek’ şeklindeki sloganın genel nitelikli olduğu değerlendirilmiş ve başvuru konusu olayda görev yapan polislerin kişisel şeref ve itibarına yönelik olmadığı kabul edilmiştir. Bu kapsamda derece mahkemelerinin başvuruya konu olayın somut koşullarını gözetmediği, hakaret olarak kabul edilen sözlerin söylendiği bağlam gözetilmeksizin değerlendirme konusu yapıldığı sonucuna varılmıştır.

'SLOGANA CEZA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN İHLALİ'

İlk derece mahkemesi kararında başvurucuların cezalandırılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği ve bu sebeple ifade özgürlüğünü kısıtlama bakımından demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu inandırıcı bir şekilde ortaya konulamamıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin ileri sürdüğü gerekçelerin başvurucuların ifade özgürlüğü hakkına yapılan müdahale için ilgili ve yeterli bir gerekçelendirme sayılamayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir."

Öne Çıkanlar