Annelerden çağrı: Çocuklarımız ölmesin, bu ateş hepimizi yakacak

Annelerden çağrı: Çocuklarımız ölmesin, bu ateş hepimizi yakacak
Çocukları açlık grevinde olan anneler İHD'de açıklama yaparak duyarlılık çağrısında bulundu. Diyarbakır Barosu ise annelere şiddet uygulayan polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK-HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemi 177’inci gününde devam ediyor. Güven’in yanı sıra HDP Milletvekilleri Dersim Dağ, Tayip Temel ve Murat Sarısaç’ta HDP Diyarbakır İl Binasında açlık grevi eyleminde. Açlık grevi eylemleri farklı cezaevlerinde de sürüyor. Açlık grevinde olan 15 tutuklu 30 Nisan’dan itibaren "ölüm orucu"na başladığını duyurdu. Açlık grevlerini sürdüren eylemcilerin ortak talebi PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması.

POLİSİN MÜDAHALESİNE TEPKİLER SÜRÜYOR

Çocukları cezaevlerinde açlık grevinde ve ölüm orucunda olan aileler kaygılı.  Cezaevlerinden ölüm haberi almak istemediklerini belirten aileler, açlık grevlerine dikkat çekmek için cezaevleri önünde basın açıklaması yapıyor. Oturma eylemleri gerçekleştirerek duyarlılık çağrısı yapıyor. Annelerin eylemleri polis tarafından engelleniyor. Dün Diyarbakır Koşuyolu Parkında açıklama yapmak isteyen ailelere polis müsaade etmedi. Anneleri yaka paça parkın dışında çıkardı. Kadın bir polis memurunun annelere yönelik set müdahalesi tepkilere neden oldu.

"24 SAAT SOKAKLARDA OLACAĞIZ"

Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) Diyarbakır Şubesi önünde bir araya gelen tutuklu aileleri,  açlık grevlerine dikkat çekmek ve dün Bağlar ilçesinde kendilerine yönelik polisin müdahalesine tepki göstermek için oturma eylemi yaptı. Eyleme HDP Diyarbakır milletvekilleri Remziye Tosun, Musa Farisoğulları ve Saliha Aydeniz ile TJA aktivisti Ayla Akat Ata destek verdi. Dün Koşuyolu Parkı’nda bir polis tarafından darp edilen tutuklu annelerinden Ayten Gül, açıklama yaptı. Kendilerine yönelik müdahaleye sert tepki gösterdi.  Tutuklu annelerinden Garip Pehlivan ise "Çocuklarımızın talepleri karşılanana kadar, tecrit kırılana kadar 24 saat sokaklarda olacağız" dedi.

AİLELER İHD’DE AÇIKLAMA YAPTI

Çocukları açlık grevinde olan aileler, annelerin polisler tarafından darp edilmesine ilişkin  İHD Diyarbakır Şubesinde basın açıklaması yaptı.  İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun, polisin dün Koşuyolu Parkı’nda annelerin barışçıl eylemine keyfi müdahale ettiğini belirtti. Polisin görevinin annelere müdahale değil, anneleri korumak olduğunu ifade eden Zeytun, bazı annelerin vücutlarından darp izlerinin olduğunu belirtti. Zeytun, polis şiddetine maruz kalan annelerin başvurusu üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

 

CUMHURBAŞKANINA ÇAĞRI

Diyarbakır T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ve açlık grevinde olan Mehmet Veysel Ateş’in annesi Aysel Ateş, geçleri yaşatmak için ölmeye hazır olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a çağırı yapan Ateş, şunları söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanımız, Adalet Bakanımız sivil toplumun grupları sizlere seslenmek istiyorum. İnsanım diyen bütün insanlara sesleniyorum.  Yurtdışı olsun yurtiçi olsun bu ölümlere sessiz kalmayalım.  Çocuklarımız için bir saniye bir saniyedir. Çocuklarımız zaten açlık grevinde, ikinci ölüm açlığı dayatıldı. Lütfen, insansanız buna bir çözüm bulun.  Anneler alanlardan inmez.  Aç annesi uyuyamaz, aç annesi oturamaz, aç annesi ilaçlarla ayakta kalır.  Açın annesinin ne demek olduğunu ancak açların  annesi bilir. Lütfen elimize el, sesimize ses, çığlığımıza  çığlık olun.

"BİZ ANNEYİZ. BİZ ÇOCUKLARIMIZI YAŞATMAK İÇİN ALANA ÇIKIYORUZ"

Dün emniyetteki görevli arkadaş bana diyor ki 'Alanlardan çıkın, gidin. Parti binasına gidin. Derneğe gidin. Sizi getirenlerin yanına gidin'. Kimse bizi bir yere götürmüyor. Bizler açlık grevinde olanların annesiyiz.  Yaşatmak için mücadele ediyoruz. Bizim yerimiz alanlar değil. Bizi alanlara dökenler utansın. Bizim yerimiz evimizde oturmak vardı. Torunlarımıza çocuklarımızla zaman geçirmek vardı. Ama şu anda ben ölmek istiyorum, gençleri yaşatmak için... Ben ölüme hazırım, açları yaşatmak için... Ben ölüme hazırım. Ölümden ötesi var mı?

"GELİN ÇIĞLIĞIMIZI YÜKSELTİN"

Anneye barikat dayanmaz, anneye TOMA dayanmaz. Anneye tazyikli su dayanmaz.  Anneye şiddet dayanmaz. Hemcinsim olan bir bayan polis, içindeki nefretin ayyuka çıktığı şu anda, hemcinsine o nefretle nasıl o tokatlar atabilir? Bir kadına yakışmayacak hareketlerdi onlar. O anne aç oğlu için alanda. Elinde silah yok, tank yok, topu yok. Başında bir tane beyaz tülbent var. Beyaz tülbent o kadar mı korkutuyor? Ben bugün değil, 35 yıldır bu beyaz tülbentti örtüyorum.

Lütfen, lütfen... Ben kolluk kuvvetlerine de sesleniyorum. Sizin de bu durumunuz olsa Allah şahidimdir ki sizin için de alanlara çıkarım. Hepiniz çocuklarımızsınız.  Allah'ım şahittir, sizin başınıza böyle bir durum gelse ben yine sinemi kurşuna döndürürüm sizi yaşatmak için. Bunu söyleyebilirim. Siz insansanız benim söylediklerimi de anlayın. O şiddet yakışmıyor. Gelin bu ülkeyi birlikte güzel bir yere götürelim. Anneler yaşatmak için var.

Bu şiddet de, o bayanın içinde biriken kin ve nefrete acaba suçumuz ne? Suçumuz Kürt doğmak mı?  Senin Allah'ın, benim Allah'ım, hepimizin Allah birdir.  Sen de bir anne olabilirsin. O içindeki kini nefreti at, gel elime el ver, sesime ses ol. Çığlığımı sende yükselt.  Çocuklarımız ölmesin. Bu ateş hepimizi yakacak. Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa daha ötesi gün. Lütfen anneler, insanım diyen herkes, lütfen saliseler bile bizim için aylara dönüştü. Ölüm haberleri gelmesin.

Bir anne elini uzatıyorsa barış için o anneden nasıl bu kadar korkulur? Elimizi uzatıyoruz, barış için. Elimizde bir tane beyaz mendil var başka bir şey yok. Senin elinde neler var, biz yine senin karşında duruyoruz diyoruz ki barışa el ver."

DİYARBAKIR BAROSU POLİSLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Diyarbakır Barosu, öldürülen başkanları Tahir Elçi’nin faillerinin bulunması için her hafta düzenledikleri eylemin 174’ünsünü gerçekleştirdi.  Anmada konuşan Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Habibe Danışman Deyar, açlık grevindeki çocukları için eylem yapan tutuklu anneleri ve yakınlarına yönelik polisin set müdahalesine değindi. 19 Nisan’da, Gebze Cezaevi önünde açlık grevlerinde olan çocuklarının durumuna dikkat çekmek isteyen annelere yönelik polis şiddetini Diyarbakır Barosu olarak kabul etmediklerini ifade eden Deyar, yine dün Koşuyolu Parkı’nda çocuklarının durumlarını barışçıl bir şekilde dile getirmeye çalışan ve "Çocuklarımız ölmesin" diyen annelere, polis kadınlar eliyle şiddet yöneltildiğini hatırlattı. Baro olarak Avukatlık Kanunu uyarınca şiddet uygulayan kolluk görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Deyar, kolluk görevlileri hakkında adli ve idari tahkikatın yapılmasını istedi.

EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU, ADALET BAKANLIĞI'NA FAKS GÖNDERDİ

Öte yandan Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, açlık grevcilerinin taleplerinin kabul edilmesi için Adalet Bakanlığına faks gönderdi.  Platform üyeleri adına konuşan DİSK Bölge Temsilcisi Mehmet Şirin Gürbüz, sürecin demokratik sürece evirilmesi ve demokratik hakların dile getirilmesi için Adalet Bakanlığı’na faks göndereceklerini söyledi. Adalet Bakanlığı’na gönderilen faks metninde şu ifadeler kullanıldı: "7 Kasım 2018 tarihinden itibaren Leyla Güven tarafından başlatılan ve daha sonra cezaevlerinde yayılan açlık grevleri bugün itibari ile 179. gününe girmiş bulunmaktadır. Özellikle cezaevlerinde açlık grevlerine girenlerine girenlere hayati önemdeki ilaçların (B1 ve B12) verilmesi noktasında ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Bağımsız sağlık heyetlerinin cezaevlerine girişine izin verilmemektedir. Bizler sivil toplum kuruluşları olarak Adalet Bakanlığı’nı, yurttaşlarını yaşatma görevini yerine getirmeye, kritik aşamaya gelen açlık grevlerinde cenazelerin çıkmaması ve toplum vicdanının yaralanmaması için bir an önce adımlar atarak açlık grevindekilerin taleplerini dikkate alıp bu süreci sonlandırmasını talep ediyoruz."

Öne Çıkanlar