'Türkiye İdlib'de Rusya ve Avrupa'yı sıkıştırmaya çalışıyor'

'Türkiye İdlib'de Rusya ve Avrupa'yı sıkıştırmaya çalışıyor'
Suriye'de bulunan gazeteci Musa Özuğurlu, İdlib'le ilgili son durumu değerlendirdi.

İnan KETENCİLER


ARTI GERÇEK - Suriye'de bulunan gazeteci Musa Özuğurlu, başlaması beklenen İdlib operasyonuna ilişkin ülkedeki genel atmosferi ve İdlib operasyonunun Türkiye açısından olası sonuçlarını değerlendirdi. Başkent Şam'daki Suriyelilerin "İdlib bizim toprağımız ve oraya operasyon düzenleme hakkımız var" yorumları yaptığını aktaran Özuğurlu, Amerika Birleşik Devletleri'nin ülkeye yönelik saldırıda bulunabileceği endişesinin de hakim olduğunu ifade etti. 

İLGİLİ HABER: İDLİB'DEN GELECEKLERE KAPIMIZI AÇMAYACAĞIZ

Özuğurlu, Türkiye'nin sınıra askeri yığınak yaptığını hatırlatarak "Türkiye, El Nusra’ya karşı yapılan bir operasyona katılabilir, buna karşılık Suriye’den bir süre daha belli bölgelerde kalmayı talep edebilir diye yorumlayan da var. Bunu Arap basınından aktarıyorum" bilgisini paylaştı.

Musa Özuğurlu, Türkiye'nin İdlib'den gelecek mültecileri ülkeye sokmama kararını ise "Bu Türkiye’nin biraz daha Avrupa’yı ve Rusya’yı sıkıştırma stratejisinden kaynaklanan bir durum. İdlib’de bir insani dram yaşanacaksa ki bu Türkiye’nin iddiası; bundan kurtulmanın tek yolu insanların kaçmalarına olanak sağlamak" sözleriyle yorumladı.

Musa Özuğurlu'nun Artı Gerçek'e yaptığı değerlendirmeler şöyle:

SURİYE'DE OLASI İDLİB OPERASYONU ÖNCESİ HAVA NASIL?

Suriye genelinde bir operasyon beklentisi var. İdlib çevresinde askeri yığınak bir hayli yoğunlaşmış durumda. Ben de Şam'dan humus’a gelirken bazı askeri konvoylar gördüm. Muhtemelen İdlib'e doğru yol alıyorlardı. Operasyonun başlaması bekleniyor. 

Suriye halkının da operasyonun başlaması yönünde beklentisi var. Tabii bir ay kadar etteleneceğini söyleyenler de var. "İdlib bizim toprağımız ve oraya operasyon düzenleme hakkımız var" diyorlar. İdlib'deki silahlı grupların tamamen terörist dolu olduğunu düşünüyorlar.

Ancak ABD'nin Suriye'ye yönelik saldırı yapabileceği yönünde bir endişe de hakim insanlarda.

Musa Özuğurlu

TÜRKİYE'NİN İDLİB'DE HAMLE İHTİMALLERİ NELER?

Türkiye’nin yapacağı çok fazla bir şey yok. Çok büyük bir sürpriz olmazsa. Çok büyük bir sürprizden kastım şu, çok büyük bir risk almazsa. Bunun da anlamı şu: Türkiye’nin orada ateşkes noktaları var. Konuşlanmaları var. Bunu Astana’ya dayandırarak bulunduruyor orada. Fakat Tahran’da yapılan toplantıda Türkiye’nin ateşkes ısrarını kabul etmediler. Ve sonuç olarak da Astana'da yapılan toplantıların çok da anlamı kalmadı. Türkiye bütün bunlara rağmen açıklamalar yapmaya devam ediyor. Sınıra da askeri yığınak yapmaya devam ediyor. Türkiye El Nusra’ya karşı yapılan bir operasyona katılabilir, buna karşılık Suriye’den bir süre daha belli bölgelerde kalmayı talep edebilir diye yorumlayan da var. Bunu Arap basınından aktarıyorum.

İkincisi şöyle bir şey var: Türkiye’nin tamamen operasyona, ABD’yle de anlaşarak demeyeceğim ama aynı paralelde, karşı çıkma ihtimali var. Eğer Türkiye herhangi bir şekilde bir kıvılcıma neden olursa ki geçtiğimiz günlerde ÖSO adı verilen oluşumlardan Suriye ordusuna yönelik bir saldırı da oldu. Eğer bu girişimler devam eder ve Suriye ordusu o noktalara karşılık verirse farklı bir ortama da girilebilir. Büyük risk dediğim bu. Ama ben bunu düşük bir olasılık olarak görüyorum. Bu ancak Türkiye’nin tutumuna bağlı olacak. Türkiye bundan sonra belki daha önce Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı’nda girmesine izin verilen bölgelerin dışında gösterdiği tavrın aynısını yapacaktır. Yani çok da fazla bir şey yapmayacaktır. Çünkü doğrudan müdahale edeceği bir durum farklı bir sürece, iki ordunun karşı karşıya gelmesi gibi bir sürece neden olabilir. O yüzden ben Türkiye’nin çok da karşı bir duruşta olacağını zannetmiyorum.

TÜRKİYE'NİN 'MÜLTECİ KABUL ETMEYECEĞİZ?' AÇIKLAMASININ ANLAMI NE?

Bu Türkiye’nin biraz daha Avrupa’yı ve Rusya’yı sıkıştırma stratejisinden kaynaklanan bir durum. İdlib’de bir insani dram yaşanacaksa ki bu Türkiye’nin iddiası; bundan kurtulmanın tek yolu insanların kaçmalarına olanak sağlamak. Bir taraftan Rusya bunu sağlamaya çalışıyor bir takım koridorlar açarak. Ama asıl Suriye tarafına değil, Türkiye tarafına kaçmak isteyenler olduğu zaman Türkiye eğer koridoru açarsa siviller doğal olarak geçecek. Ama Türkiye bunu yapmayarak, bu insanların bulundukları yerde kalmalarını sağlayarak uluslararası toplum nezdinde "Bakın, Suriye kendi insanlarını öldürüyor" ve "Rusya da bundan sorumludur" mesajı vermeye çalışıyor. Dolayısıyla da Rusya’ya da baskı yapmaya çalışacak. Avrupa’ya da aynı şekilde baskı yapmaya çalışacak.

İkinci olasılık şu: Bu geçenler arasında muhtemelen uyuyan hücreler de vardır ve bunların sadece kendi başlarında hareket etme anlamında değil başka ülkeler tarafından kullanılma ihtimalleri de var. Dolayısıyla Türkiye böyle bir şeyin önlemini de almaya çalışıyor aslında. Sıfır insan geçirerek sıfır risk almaya çalışıyor. Bence bu iki başlık altında görülebilir Türkiye’nin tavrı. Ama ne olursa olsun, son anda yine bir baskı oluşursa ya da Avrupa’dan Türkiye’ye herhangi bir yeni teklif olursa, akçeli bir durum olursa belki de son anda "İnsanlık adına kapıları açıyoruz" da diyebilirler. Çünkü Türkiye’nin son zamanda politikaları günden güne değişiyor. Her günkü pozisyona göre hareket ediyorlar, dolayısıyla bunu çok kesin bir karar göremiyorum. (DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Öne Çıkanlar