‘Atmosferi açık kanalizasyon gibi kullanıyoruz’
Pelin CENGİZ
ARTI GERÇEK- Polonya’nın Katowice kentinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması 24. Taraflar Konferansı’nda (COP24) Paris İklim Anlaşması Kural Kitabı’nın oluşturulması için sürdürülen görüşmeler çıkmaza girdi. Son anda gelişen bir girişimle yeni bir metin oluşturulacağı ve kamuoyuyla paylaşılacağı belirtildi.
Polonya, Fransa’da 2015’te gerçekleştirilen en kritik COP’a ev sahipliği yaparken muhtemelen bu kadar zorlanacağını tahmin etmiyordu. COP Başkanı Michal Kurtyka, kontrolü üstlendiklerini duyurdu.
Paris Kurallar Kitabı ile ilgili son gelişmeler bu yönde devam ederken, çarşamba gününden geriye akıllarda ABD eski Başkan Yardımcısı Al Gore’un konuşması kaldı. Al Gore, COP24’te yaptığı konuşmada, küresel ölçekte hemen her coğrafyadan farklı örneklerle içinde bulunduğumuz iklim felaketlerine örnekler verdi. Güneş ve rüzgar başta olmak üzere yenilenebilir enerjinin sunduğu fırsatlara ve bu alanda teknolojinin ne kadar hızlı geliştiğine değindi.
Al Gore’un ev sahibi Polonya ile ilgili verdiği bilgilere göre, Polonya elektriğinin yüzde 80’ini kömürden sağlıyor. Avrupa’da havası en kirli 50 kentin 33 tanesi Polonya’da yer alıyor. Fosil yakıtlardan kaynaklı hava kirliliği her yeni doğan bebeği, ilk yaşına kadar 1000 sigaraya eşdeğer şekilde etkiliyor.
Üstelik her yıl Polonya’da hava kirliliğinin sağlığa olumsuz etkileri sebebiyle 47 bin 500 prematüre doğum görülüyor. Yapılan bir anket çalışmasına göre ise ülkedeki halkın yüzde 69’u kömürden çıkış stratejilerini destekliyor.
Polonya’nın, COP alanındaki pavyonunda kömür sergilemesi de epey tepkiye sebep oldu. Polonya’nın bu kadar kritik bir COP’a ev sahipliği yaparken kömürün ta kendisini getirip standa yığması bir yana bunu "Siyahtan Yeşile Geçiş" (Black to Green Transformation) sloganıyla pazarlamaya çalışması da ayrıca ilginçti.
Katowice’de COP zirvesinin yapıldığı alanın eski bir kömür madeniyken kapatılarak organizasyon alanına dönüştürülmüş olmasından ve kentteki sekiz kömür madeninden sadece 1.5 tanesinin faaliyette olmasından öte yeşile nasıl dönüşecekleriyle ilgili pek bir bilgi alamadık. Normalde COP zirvelerinde sadece fosil yakıtlardan çıkış anlatılırken adından bahsedilen kömürün yeşil kömür, temiz kömür gibi bol sloganlarla sergilenmesi Polonya’nın tüm çabalarla dalga geçmesi gibi oldu.
Al Gore’a dönecek olursak, bazı ülkelerin hükümetlerinin iklim hareketine katkı sağlama açısından isteksiz olmasına rağmen toplumların desteğinin, yeni çözüm alanlarının ve teknolojinin iklim mücadelesi verenlerin yannda olduğunu söylemesi önemliydi.
Espriyle karışık Al Gore’un konuşmasından kalan birkaç anekdot ise şöyle:
"Atmosferi uygarlığın kirli gazlarının atıkları için açık bir kanalizasyon olarak kullanıyoruz.
Oysa atmosferi karbon emisyonlarından en iyi koruyacak teknolojiye sahibiz, biz buna ağaç diyoruz. Daha geniş ölçekteki teknolojiyi ise orman olarak adlandırıyoruz.
Siyasetçiler, devlet adamları gelir ve gider, seçimler geçer gider, iklim hareketi devam etmek zorunda, umutsuzluğa kapılmak gibi bir lüksümüz yok."
