'Belediyelere polis kulübesi kayyım siyasetinin devamıdır'

'Belediyelere polis kulübesi kayyım siyasetinin devamıdır'
YSK’nin İstanbul kararının ardından Cizre ve Silopi belediyelerinin önüne polis kulübeleri yerleştirildi. Belediye eş başkanları bu uygulamayı YSK’nin aldığı kararlara bağlıyor.

Remzi BUDANCİR

ARTI GERÇEK-Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP), 31 Mart yerel seçimlerinde kazandığı Şırnak'ın Cizre, Silopi ve İdil belediyelerinin önlerine akşam saatlerinde polisler tarafından polis kulübeleri konuldu. Belediyelerin girişlerine X-Ray cihazları yerleştirildi. Belediye eş başkanlarının tepki gösterdiği uygulama "Güvenlik" gerekçesine dayandırıldı.

KAYMAKAMLIKLAR GÜVENLİĞİ GEREKÇE GÖSTERDİ

Cizre ve Silopi Kaymakamlıkları, polis kulübelerinin kurulması ile ilgili belediye başkanlıklarına yazı gönderdi. Her iki belediyeye gönderilen yazının içeriği aynı. Silopi Kaymakamı Sezer Işıktaş ve Cizre Kaymakamı Faik Arıcan imzalı gönderilen yazılar şu şekilde: "Bilindiği üzere ülkemizin muhtelif illerinde ve bölgemizde terör olayları devam etmektedir. Bu kapsamda ilçemiz özelinde 2016 yılından bu yana bir takım güvenlik tedbirleri alınarak yaşanabilecek olumsuzların önüne geçilmektedir. İlçemizin konumu ve daha önce yaşanan terör olayları göz önünde bulundurulduğunda bu güvenlik tedbirlerinin tekrar gözden geçirilerek gerekli güvenlik tedbirlerinin güncellenmesi gereği duyulmuştur.  Bu kapsamda İçişleri Bakanlığının talimat ve genelgeleri doğrultusunda vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini en üst seviyede sağlamak amacıyla ilçemiz kamu kurumlarında bir takım güvenlik tedbirleri planlamaktadır. Bu doğrultuda kamu kurum ve kuruluşlarında alınacak tedbirler konusunda gereğinin yapılmasını rica ederim."

"BAKANLIĞIN BÖYLE BİR TALİMATI YOKTU"

Artı Gerçek’e konuşan Cizre ve Silopi belediyeleri eş başkanları inisiyatifleri dışında hayata geçirilen bu uygulamalara tepkili. Cizre Belediye Eşbaşkanı Mehmet Zırığ, polisin dün belediyeye X-Ray cihazı ve polis kulübesi kurduğunu söyledi. Polise bunun hukuksuz bir uygulama olduğunu anlattıklarını ifade eden Zırığ, "Polise, Belediye hizmet binasında bu uygulamayı hayata geçirmeye yetkilerinin olmadığını, bunun yasal olmadığını söyledik. Onlarda bunu İçişleri Bakanlığının yazılı talimatıyla yaptıklarını söylediler. Bizde yazılı talimatı istedik. Yazılı talimatı bize vermediler.  Gece saat 12.00 civarında bu defa Kaymakamlığa talimatın geldiğini söylediler. Bizde Zabıta müdürümüz üzerinden Kaymakamlık Yazı işlerini arattırdık. Kaymakamlık Yazı İşlerinden, öyle bir talimatın olmadığını, İçişleri Bakanlığının herhangi bir genelgenin kendilerine yazılı olarak tebliğ edilmediğini söylediler. Bunun üzerine vekillerimiz İl Emniyet Müdürlüğünü, Valiliği aradı. Bunun üzerine İlçe Emniyet Müdürü geldi. Kendisine ısrarla genelgenin, yazılı talimatı bize sunmasını istedik. Kaymakamlığın yazılı bir talimatını getirdiler bize" dedi.

"BU UYGULAMA KANUNA AYKIRI"

Emniyet Müdürüne bu yazının yasal olmadığını, mevzuat açısından kaymakamlığın belediyeye böyle bir talimat gönderemeyeceğini söylediklerini ifade eden Zırığ, "Biz kaymakamlığın böyle bir talimat gönderemeyeceğini ifade ettik. Bir güvenlik zafiyeti, güvenlik sorunu varsa bunu bizden talep etmeleri gerekir. Ayrıca ona ihtiyaç duyulduğunda da bizim burada zabıta birimlerimiz o görevi yerine getirmede mükellef ve yetkili olduğunu ifade ettik. Kaymakamlığın göndermiş olduğu yazının hukuksuz olduğunu ifade ettik. İlçe Emniyet Müdürüne üç, dört defa ‘Hukuka aykırı mı davranıyorsunuz’ diye sorduğumuzda kameralar karşısında ‘Evet, hukuka aykırı davranıyorum’ dedi. Böyle bir uygulama yaptı" diye anlattı.

"YETKİLERİMİZ ELİMİZDEN ALINDI, BELEDİYE KARAKOLA ÇEVRİLDİ"

Tüm itirazlarına rağmen belediyenin içerisinde 6-7 polis nezaretinde X-Ray cihazlarının yerleştirildiğini anlatan Zırığ, şunları söyledi:  "Polisler belediye girişinde. Yine güvenlik kulübeleri açmışlar. Oluşturulmak istenen polis bariyerleri vardı, ısrarlarımız üzerine o bariyerler kaldırıldı. Onun dışında hem belediye binası içindeki girişte hem de karşısında güvenlik kulübeleri oluşturulmuş. Belediyemiz adeta bir karakola dönüştürülmüş. Fiili olarak bu şekilde yetkilerimiz elimizden alınmış. Belediyenin sevk ve idare yetkisi şu an fiili olarak elimizden alındı.

"YSK’NIN İSTANBUL KARARI İLE ALAKALIDIR"

Bunun gerekçesi açık ve nettir. Daha önce halkın iradesini yok sayarak kayyım atamıştı. Bu aslında yetkilerin tek bir merkezde toplama duygusu ile hareket etmenin bir göstergesiydi. Tabi halk bunu kabul etmedi. 31 Mart’ta halk tepkisini ortaya koydu. Kendi iradesine sahip çıktı. Cizre’de rekor bir oyla kendi yönetimlerini kendileri oluşturdu. Tabi istedikleri şey yerel yönetimleri fiili olarak ortadan kaldırmaktı. Onu yapmışlardı. Tabi bu tekrar işgal politikasıdır, halkın iradesine darbe yapmaktır. Bu politikanın bir devamı ve uzantısıdır. Dün akşamki bu uygulamayı da YSK’nın İstanbul’da vermiş olduğu kararın öz güveniyle hareket edildiğini, onun sonucuyla böyle bir uygulamaya gidildiğini düşünüyoruz. Bu tabi ki kayyım politikasının bir uzantısı ve devamıdır."

SİLOPİ’DE POLİS KULUBELERİ YERLEŞTİRİLDİ

Silopi Belediye Eşbaşkanı Süleyman Şavluk, belediye hizmet binasının önüne polis kulübelerinin konulduğunu söyledi.  Kulübelerin kurulmasına tepki gösterdiklerini, bunu asla kabul etmeyeceklerini ifade eden Şavluk, "Bunun hukuki bir zemini yok. Bizim zaten güvenlik görevlilerimiz var. İhtiyaç olursa biz sağlarız zaten. Akşam kulübeleri kurdular. Bu gün de kaymakamlığın gönderdiği yazıyı tebliğ ettiler. Dün akşam kulübeleri getirip bizim iznimizin dışında kurdular. Normalinde belediye eş başkanları olarak bizim iznimize başvurmaları en makulü olandı. Bizim belediyemizin önüne kulübeler kuruluyor. Bizden habersiz, hukuksuz bir şekilde bunu yaptılar. Bizde buna demokratik tepkimizi gösterdik. Avukatlarımız ile birlikte incelemelerimizi yaptık. Tutanaklarla birlikte hukuki süreci başlattık" dedi.

Kaymakamlık tarafından gönderilen yazıda güvenliğin gerekçe gösterildiğini ifade eden Şavluk, "Güvenlik sorunu olmadığı bir yerde, bize tebligatta belirtilen Silopi’de ki kamu kurumlarından söz ediliyor. Ama belediye dışında herhangi bir kamu kurumu önünde güvenlik kulübesi kurulmamış. Dolayısıyla bu tamamen keyfi, tamamen hukuksuz bir uygulama. Aynı zamanda siyasi bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz" diye anlattı.

"BU BİR GÖZDAĞIDIR"

Bu uygulamanın Türkiye’deki genel siyaset konjonktürü ile alakalı olduğunu ifade eden Şavluk, şunları söyledi: "Bakın İstanbul seçimleri iptal edildi. HDP’ye ‘Sen beni İstanbul’da desteklemezsen ben belediyelere tekrar kayyım atarım’ gibi bir mesaj verilmeye çalışıyor. Ben böyle anladım. Bu tamamen İstanbul yada yerel seçimle alakalı, siyaset konjonktüründen kaynaklı bir göz dağı olabileceğini düşünüyoruz. Bu açık bir gözdağı. Bu konuda muhalefet partisine çağrımdır. HDP belediyelerine yönelik bu hukuksuz yaklaşımları İmamoğlu ve CHP kınamalıdır. Kınamıyorsa bilsin ki Türkiye’deki Kürtler artık alternatifsiz değildir. Seçimlerin dengesini nasıl değiştirebilecekleri, iradesine sahip bir halk söz konusudur. Çağrımız şudur. CHP’nin, demokratım diyen tüm kurumların artık demokratik tepkilerini yükseltmesi gerekiyor."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar