Kim olduğunu anlamadıysanız, 90'lı yılların telekoliklerine sorun, anlatsın.
Gerçi güzellik anlayışı kişiden kişiye değişir ama izlenme oranı epey yüksek olduğundan, sonradan serspikerliğe terfi eden bu hatun kişinin pek beğenildiğini kabul etmemiz gerekir...
Bir süre, prompterdan okuduğu haberlerin içeriğini anlamadığı surat ifadesinden anlaşılan kızımız, piyasada yer tutmuş bir mimarla izdivaç yaptı. İki de yavruları oldu...
Mutlulukları, kadının Eminanım katına yükselmesiyle tavan yaptı. Birbirlerinin "aşkı, ruhu, çiçeği, böceği, kralı, kraliçesi"ydiler...
Aaa; birdenbire ne olduysa oldu, cart, boşanma davası...
O saatten sonra birbirleri hakkında sarf ettikleri sözleri burada yazmaya terbiyem müsait değil...
***
Kapanmış bir defteri açma nedenim, Abdürrahim Albayrak denilen şahsın, .aşakşehir'e torpil yapıldığını ima ederek, bildiklerini yakında açıklayacağını söylemesi...
Böylesi bir karakterin yönetimde olması, 114 yaşındaki bir kulüp için ne acı verici durum...
"Kulüp", "kalpler" demek. Yani "kalplerimizi birleştirdik; artık aynı amaç uğruna atacak" demek...
Yahu hangi aklı başında adam, bu zatla kalp birliği yapar?..
Bak efendi; eğer bildiğin bir olumsuzluk varsa, duyduğun anda açıklarsan, sana adam derler. Kadıköy'de iki puan bıraktıktan sonra gak-guk edersen, "Allağmun izniynan şampıyon olacaaz" tarzı iddialarının fıslamaya başlamasının hazımsızlığı olarak değerlendirilir...
Tabii bu saçma açıklamayı neden "Kadir Abü"nün ya da "Mevlüd Abü"nün devr-i iktidarında değil de İmamoğlu göreve geldikten sonra yaptığın da sorgulanır...
***
Güya maç yazacağız.
İyi de sevgili seyirciler, böyle yöneticiler insanda heves bırakmıyor ki...
Zaten Kayseri 38'inci dakikada on kişi kalıp durum 0-1'den 2-1'e dönüşünce, antrenman havasındaki maçın tadı da iyice kaçtı.
Uzun sakatlık döneminin ardından ilk onbire yazılan Capon'un 45+4'teki golü de maçın ossaat bittiğini ilan etti...
İkinci yarı tribünlerden, evrende sadece Ortadoğululara has olan, ürpertici tonda esneme nidaları yükseldi. Ben de bir ara rüyamda rte'yle konuştuğumu hatırlar gibiyim. Artık ne dediysem, tribün komşum, Günaydın gazetesinin 70'li yıllardaki efsane kalemi Naci Karaman, "Rüyalarına dikkat et" diye dürtükleyerek uyandırdı...
