Şarbon can aldı: Bir çocuk hayatını kaybetti

Şarbon can aldı: Bir çocuk hayatını kaybetti
Diyarbakır Tabip Odası, bunun Türkiye’de bağırsak şarbonunda hayatını kaybeden ilk vaka olduğuna dikkat çekti.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK- Türkiye’nin farklı bölgelerinde görülen şarbon hastalığı ile ilgili tartışmalar devam ediyor. İthal hayvanlarla beraber Kurban Bayramı sonrası ortaya çıkan şarbon vakaları giderek artarken sağlık örgütleri ölüm vakalarının artmasından endişe duyduklarını belirtti. Diyarbakır Tabip Odası, SES, Veteriner Hekimler Odası ve Diş Hekimleri Odası Şarbon salgınlarına dikkat çekmek amacıyla basın toplantısı düzenledi.

HAYATINI KAYBEDEN İLK VAKA

Basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Mehmet Şerif Demir, Kurban bayramından bu yana birçok şehirde şarbon salgını haberleri aldıklarını söyledi. Tüm bunlara rağmen yetkililerin ithal edilen hayvan sayısı, bu hayvanların dağıldığı yerler ve karantinaya alınmaları, şarbon teşhisi konmuş insanlar ve sağlık durumları ile ilgili bilgileri paylaşmadığını belirten Demir, "İlimiz Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Bitlis Güroymaktan gelen 10 yaşındaki bir çocuk hastanın 'kan-gaita' tetkikleri ile kanıtlanmış Bağırsak şarbonuna bağlı ölümü endişelerimizi artırmıştır" dedi. 

"ŞARBONLU HAYVAN KESİLMEMELİ"

Hayatını kaybeden çocuğun Bitlis’in Güroymak ilçesinden getirildiğini belirten Demir, "Hayvanla, çiftçilikle uğraşan bir ailenin çocuğu. Getirildikten sonra yatışı yapılıyor, Dicle Üniversitesi hastanesinde. İki gün içerisinde hayatını kaybediyor. Zaten öldükten sonra laboratuvar sonucu çıkıyor ve kesin tanısı konuluyor. Şu anda bağırsak şarbonu olarak Türkiye’de hayatını kaybeden ilk vakadır. Iğdır’da da şarbon hastalığının olduğunu, Urfa’da da olduğu yansıdı. Şarbonlu olduğundan şüphelenen hayvanların asla kesilmemesi gerekiyor. Derileri yüzülmemeli, etleri tüketilmemelidir" diye anlattı. 

"21 GÜNLÜK KARANTİNA UYGULANMAMIŞTIR"

Sorunun ithal edilen hayvanların yeterince denetimden geçirilmemesinden kaynaklı olduğunu ifade eden Demir, şunları söyledi: "Bayram öncesinde Brezilya’dan ithal edilen hayvanların laboratuvar sonuçları alınmadan, 21 günlük karantina işlemlerinin tamamlanmadan ülkeye sokulması hastalığın ülkeye girmesine neden olmuştur. Şarbon veteriner denetimi olmadan yapılan kurban kesimleri nedeniyle insanlara bulaşmıştır. Şimdi de karantina uygulamasının yurtiçindeki hayvancılık işletmelerinde yapılmış olması nedeni ile hem hayvanlar arasından yayılmaya, hem de insanlara bulaşarak hasta etmeye devam etmektedir. 

"HASTALIKLI HAYVANLARA NE OLDU?"

Canlı hayvan ithalatına geçişle birlikte ithal edilen canlı hayvanlarda deli dana, mavi dil, pasterolloz gibi hastalıkların olduğu DSÖ ve başka ülkelerin kaynaklarından öğrenilmiştir. Bu hayvanların ne olduğu; uygun biçimde yok edilip edilmedikleri, iade mi edildikleri yoksa ülkemizde tüketime mi sunulduklarına ilişkin bilgi alınamamıştır. Genel kanı ise başka yollardan ülkeye getirilerek tüketimimize sunulduğudur.

"DENETİM SONUÇLARI MESLEK ODALARI İLE PAYLAŞILMALI"

Günümüzün sorunu olan şarbon hastalığı ile ilgili olarak Brezilya’dan kaç hayvan ithal edildiği, bu hayvanların nerelere dağıldığı, dağıldıkları yerde karantinada tutulup tutulmadıkları, kaç tanesinin kesildiği ve tüketime sunulduğu gibi tüm toplumu ilgilendiren sorulara ivedilikle cevap verilmelidir. Yetkilileri daha fazla ölüm yaşanmadan ilgili meslek örgütleri ile işbirliği içinde ve bilimsel bilgiler ışığında önlem almaya davet ediyoruz.Gıda denetimleri yapılmalı, sonuçlar kamuoyu ile paylaşılmalı ve sağlıklı olmayan besinler piyasadan çekilmeli, üreten ve sağlıksız olduğunu bilerek satışını yapanlar cezalandırılmalıdır."

"GEREKLİ DENETİMLER YAPILMAYACAK"

Açıklamada, 28 Nisan 2018 tarihli bir düzenleme ile ithal edilen hayvanların sağlık denetimlerinde veteriner hekim zorunluluğunun kaldırılarak ziraat mühendisi, orman mühendisi, kimya mühendislerine yetki verildiği hatırlatıldı. Hekimler açıklamada hastalığı tanıyan meslek grupları olan veterinerler ve zooteknistlerin denetimden uzaklaştırılması nedeniyle gerekli denetimlerin yapılamayacağını da öne sürdüler.

Öne Çıkanlar