Buldan: Halkın değil, Saray'ın bütçesi görüşülüyor

Buldan: Halkın değil, Saray'ın bütçesi görüşülüyor
Bütçe görüşmelerinde konuşan Bakan Berat Albayrak, 'İstihdamda iyi bir performans elde ettik' dedi. HDP Eş Genel Başkanı Buldan ise 'Burada halkın değil, Saray'ın bütçesi görüşülüyor' dedi.

ARTI GERÇEK - TBMM Genel Kurulu'nda, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerine başlandı.

Meclis Başkanı Binali Yıldırım başkanlığında toplanan Genel Kurul'da, ilk olarak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bütçeyle ilgili sunum yaptı.

Aralık ayında da enflasyonla mücadelede güçlü bir performansın yakalanacağını savunan Albayrak, Fed'in sıkılaştırıcı para politikası ve doların güçlenmesiyle gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının ivme kaybettiğini söyledi.

BAKAN ALBAYRAK: İSTİHDAMDA İYİ BİR PERFORMANS ELDE ETTİK

İşsizlik oranı yüzde 11'i aşmasına rağmen istihdamda iyi bir performans elde ettiklerini savunan Bakan Albayrak, 2018’de işsizlik oranının yüzde 11,3 olarak gerçekleşmesini öngördüklerini bildirdi.

Büyüme, enflasyon, ihracat, turizm, cari denge gibi başlıklarda bilgi vererek, olumlu bir tablo çizen Bakan Albayrak, "Yeni Ekonomi Programı'nda mali disiplini ekonomi politikasının temel çıpası olarak belirledik. Başta tasarruflar olmak üzere uygulamaya konulacak yapısal tedbirlerle, merkezi yönetim bütçe açığının GSYH'ye oranını program dönemi boyunca yüzde 2'nin altında tutacağız" dedi.

BULDAN: BU SİSTEM TEKÇİ, MİLLİYETÇİ VE OTORİTERDİR

HDP grubu adına söz alan Eş Genel Başkan Pervin Buldan, konuşmasının başında, Hakkâri milletvekili Leyla Güven'in tutuklu olduğunu hatırlatarak, "Parlamentonun bir eksikle toplandığını kayda geçirmek istiyorum" dedi.

Tutuklu bulunan eski milletvekili ve belediye eş başkanlarını selamlayan Buldan, "Bugün adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen yönetim şekli farklılıkların ret ve inkârı üzerine kurulmuştur. Tekçidir, merkeziyetçidir, milliyetçidir, otoriter ve baskıcıdır. Demokratik katılımcılığı ve çoğulculuğu değil, tek adam dayatmasını esas almaktadır. Hukukun üstünlüğüyle değil, Saray talimatıyla çalışan siyasal yargı gücüyle hareket etmektedir. Bu rejim etkisiz bir parlamenter sistemi ve demokratik siyasetin tasfiyesini hedeflemektedir" dedi.

Kimliklere ve inançlara karşı ayrımcılık yapıldığını söyleyen Buldan, "Otoriter rejimin toplumsal, siyasal, ekonomik yaşama yansıması tam anlamıyla faşizmdir" ifadesini kullandı.

Roboski, Soma, Suruç, Ankara, Gezi'de adalet sağlanmadığına işaret eden Buldan, "Cumhurbaşkanının yüzlerce araç filosunun yanında aynı zamanda yargıç filosu da oluşturulmuş" diye konuştu.

'SARAY'IN BÜTÇESİ GÖRÜŞÜLÜYOR'

"Bugün burada halkın değil, Saray’ın bütçesi görüşülüyor" diyen HDP Eş Genel Başkanı, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir yerde eğer sokaktaki ayakkabısız çocukların sayısı artıyorsa, orada bilin ki birileri mutlaka zenginleşiyordur. Saray'ın şaşaalı ışıkları kesintisiz yanıyorsa; bilin ki orada halkın sofrasında bölüştüğü ekmek her geçen gün azalıyordur. Adalet sadece muktedirleri ve güçlüleri koruyorsa bilin ki orada haklının, mazlumun hakkı olan adaletten çalınıyordur. Devletin bekası diyerek iktidarın bekası korunuyorsa, bilin ki orada toplumun bekasından çalınıyordur. Yalanlar doğrunun yerini almaya başlamışsa, emin olun ki orada hakikatten çalınıyordur. Demokrasinin yerini faşizmin, özgürlüğün yerini esaretin, adaletin yerini hukuksuzluğun, eşitliğin yerini ayrımcılığın aldığı karanlık bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Ama unutulmasın ki; bu topraklara faşizm tohumu ekenler, sonunda mutlaka isyan ve direniş biçecektir."

'ERDOĞAN, BALDIRAN ZEHİRİNİ TOPLUMA İÇİRDİ'

Bu noktaya nasıl gelindiğinin doğru anlaşılması için 4-5 yıl öncesine bakılması gerektiğini ifade eden Buldan, çözüm sürecinin bitirilmesi, İmralı'da tecritin başlamasıyla demokrasiye de kilit vurulduğunu kaydetti. Buldan, "Erdoğan, 'Gerekirse baldıran zehri içeriz' demişti. İktidar, çözüm sürecini bitirerek baldıran zehrini topluma içirdi" dedi.

İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder'e verilen cezaları 'barış sürecinin mahkum edilmesi' olarak değerlendiren Buldan, İmralı'da Abdullah Öcalan'a 3 yıldır kesintisiz ağırlaştırılmış tecrit uygulandığını, Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in de bu tecrite karşı 33 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlattı. Buldan, tecride son verilmesi ve parlamentonun Leyla Güven ile görüşmesi çağrısı yaptı.

'KADINA YAŞAM HAKKI REVA GÖRÜLMÜYOR Kİ BÜTÇE HAKKI TANINSIN'

Kadınlara da seslenen HDP Eş Genel Başkanı Buldan, "Toplumun yarısını oluşturan kadınlara bu ülkede yaşam hakkı reva görülmüyor ki, kadına bütçe hakkı tanınsın. En nihayetinde kadınlar, 'Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum' diyen bir zihniyetle karşı karşıya. Bu zihniyetin sokaktaki yansıması da kadına şiddettir" dedi.

Buldan, kadınların haklarını ancak örgütlenerek, mücadele ederek, kadın ittifakı kurarak elde edebileceğini söyledi, tüm kadın milletvekillerine ortak çalışma çağrısı yaptı.

'EŞİTLİĞE AYKIRI BU BÜTÇENİN GEÇMEMESİ İÇİN ÇABALAYACAĞIZ'

Buldan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Türkiye bir yol ayrımındadır. Faşizmle demokrasi arasındaki bir ayrımdır bu. Eğer özgürlüğe, demokrasiye, adalet ve eşitliğe sahip çıkmazsak, hep beraber faşizmin girdabında boğulacağız. Halklara nefes aldırmayan bu otoriter, baskıcı rejim karşısında sessiz kalamayız, bize dayatılan diz çöktürme politikalarına boyun eğemeyiz, eğmemeliyiz. İnanın ki bu rejim, toplumu korkuttuğu oranda ayakta kalabilmektedir. Korku biterse iktidar da biter. Ve bu sistem fazla uzun sürmeyecektir. Demokrasi mutlaka kazanacaktır. Bunun için cesur olmalıyız, korkmamalıyız, umutsuzluğa asla kapılmamalıyız. İnsan haklarına, eşitlik anlayışına, barışa, demokratik yaşama, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı olan bu bütçeye karşı olduğumuzu, bu bütçenin geçmemesi için tüm ezilenler adına burada en etkili muhalefeti yapacağımızı belirtiyorum."

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de 2019 bütçesinin AKP'nin insan hakları ihlalleri gibi olduğunu belirtti. "Bütçe yapmak toplum olmaktır. Eşit vatandaşlık hukukuna dayalı bir demokrasiyi inşa etmektedir" diyen Temelli, bütçe hakkının korunmasının adaletin korunması anlamına geleceğini ifade etti.

Genel Kurul, grubu bulunan diğer siyasi parti başkanlarının konuşmalarıyla devam edecek.

Bütçe görüşmeleri, aralıksız 12 gün sürecek ve 21 Aralık'ta sona erecek.

Öne Çıkanlar