Tahran'daki Suriye zirvesinde ateşkes polemiği

Tahran'daki Suriye zirvesinde ateşkes polemiği
Zirvede, Suriye'de tüm taraflara silah bırakma çağrısı yapıldı.

Suriye ordusunun İdlib vilayetine yönelik beklenen operasyonunun ele alınacağı zirve bugün İran'ın başkenti Tahran'da yapıldı. Zirvenin ardından yapılan ortak açıklamaya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki ateşkes polemiği damga vurdu.

Rusya ve Suriye hava kuvvetleri İdlib'e yönelik operasyonları sürdürürken, Erdoğan daha önce üç tarafın kurmayları tarafından hazırlanan 12 maddelik bildiriye 'ateşkes' ifadesinin eklenmesi gerektiğini birkaç kez dile getirdi.

Putin, Erdoğan'a "Bu masada silahlı muhalifler yok. Görüşmemize katılmıyorlar. Suriye ordusu da katılmıyor. Bence Türkiye Cumhurbaşkanı haklı ama biz onların yerine konuşamıyoruz.Nusra'nın İHA'ları kullanmayacaklarını söyleyemeyiz" sözleriyle yanıt verdi.

Bunun üzerine Erdoğan, "Bu gruplara silah bırakma çağrısını buradan, bu zirveden yapalım" dedi.

Daha sonra söz alan Ruhani ise "Bu gruplara silah bırakma çağrısı yapıyoruz, onaylıyoruz" diyerek toplantıyı sonlandırdı.

Zirvenin sona ermesinin ardından üç lider ortak basın toplantısı düzenledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İdlib'le ilgili olarak "Bizim önceliğimiz Suriye'nin terörizmden tamamen temizlenmesidir. Rusya Hava Kuvvetleri desteğiyle güney ve batı bölgeleri terörizmden temizlendi. Özellikle İdlib'de kademeli olarak durumun istikrara kavuşması için adımları ele aldık. Özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı'nın teklifiyle tüm taraflara silah bırakma çağrısında bulunduk ama sivil halkı korumak bahanesiyle teröristleri korumak kabul edilemez" dedi.

Erdoğan ise "Sivil halkın korunması, terörist unsurların ayrışması ve İdlib'in mevcut statüsünün korunması önem arz ediyor. Burada atılacak yanlış adımların yankıları her tarafta hissedilecektir.  Büyük çileler çekmiş İdlib halkının yeni felaketlere maruz kalmasını istemiyoruz. Terörle mücadele kisvesi altında sahada oldu bittilere gidilmemesi gerektiğini söyledik" diye konuştu.

Öte yandan zirvede, İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin ilk kez Fırat Nehri'nin doğusundaki ABD unsurlarının varlığına işaret etmesi de dikkat çekti. Ruhani, "ABD'yi Fırat'ın doğusundan çıkmaya zorlayalım, çünkü krizin devam etmesindeki en büyük etken ABD'dir" dedi.

İŞTE 12 MADDELİK SONUÇ BİLDİRGESİ

12 madde olarak yayımlanan Tahran sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:

1- Astana formatının Ocak 2017'den bu yana sağladığı başarılardan, özellikle de Suriye Arap Cumhuriyeti genelindeki şiddetin azaltılmasında katedilen ilerlemeden ve ülkede barış, güvenlik ile istikrara yapılan katkıdan duyulan memnuniyet ifade edildi.

2- Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli ve devam eden taahhütlerini vurgulandı ve bunlara herkes tarafından saygı gösterilmesi gerektiğinin altı çizildi. Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiği yinelendi. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddedildi. Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılık ifade edildi.

3- Sahadaki güncel durum ele alındı. 4 Nisan 2018 tarihinde Ankara'da yapılan son toplantılarının ardından Suriye Arap Cumhuriyeti'yle ilgili meydana gelen gelişmeleri değerlendirildi ve aralarındaki mutabakat uyarınca üçlü eşgüdümü sürdürmek hususunda hemfikir kalındı. Bu çerçevede, İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki durumu görüşmüşler ve bu konuyu yukarıda belirtilen ilkelere ve Astana formatını tanımlayan işbirliği ruhuna uygun olarak ele alınması kararlaştırıldı.

4- BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan IŞİD, Nusra Cephesi ile El Kaide veya IŞİD'le bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit edildi. Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terörist grupların ateşkes rejimine katılmış veya katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından da dahil olmak üzere büyük önem arz ettiğinin altı çizildi.

5- Liderler, Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını yineledi. Siyasi sürecin Soçi'de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin kararları ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak ilerletilmesi amacıyla aralarındaki aktif işbirliğini sürdürme kararlılığı teyit edildi.

6- Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde bir siyasi çözüme ulaşma sürecini ilerletme amaçlı ortak çabaları sürdürme konusundaki kararlılık yinelendi ve Anayasa Komitesi'nin kurulması ile çalışmalarının başlatılmasına yardımcı olmaya yönelik taahhütler vurgulandı. Kıdemli memurları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi arasındaki yararlı istişarelerden duyulan memnuniyet vurgulandı.

7- Bütün Suriyelilerin normal ve huzurlu bir hayata yeniden kavuşmalarına ve acılarının hafifletilmesine yönelik tüm çabalara destek olma ihtiyacı vurgulandı. Bu bağlamda, ilave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta Birleşmiş Milletler ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulunuldu.

8- İhtiyaç duyan tüm Suriyelilere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma yoluyla, sivillerin korunması ve insani durumun iyileştirilmesini hedefleyen ortak çabaları sürdürmedeki kararlılık yinelendi.

9- Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altı çizildi. Bu amaçla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve diğer uluslararası uzmanlık kuruluşları da dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflar arasındaki eşgüdüm ihtiyacı vurgulandı. [Suriyeli mülteciler ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler hakkında uluslararası bir konferansın toplanması fikrini değerlendirmek hususunda mutabık kalındı.]

10- BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) uzmanlarının katılımıyla yürütülen, alıkonulan/kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti Çalışma Grubu'nun faaliyetlerindeki ilerlemeyi memnuniyetle karşılandı.

11- Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin'in daveti üzerine, bir sonraki toplantılarını Rusya Federasyonu'nda yapılması kararlaştırıldı.

12-Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanları, Tahran'daki Üçlü Zirve'ye ev sahipliği yapmalarından ötürü İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye içten teşekkürlerini sundu.

İLGİLİ HABER: ÜÇ LİDER TAHRAN'DA TOPLANIYOR: İDLİB'DE ÇÖZÜM ÇIKACAK MI?

İŞTE DAKİKA DAKİKA KRİTİK ZİRVEDE YAŞANANLAR

Cumhurbaşkanı  Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin bir araya geldiği, üçlü zirveyle ilgili yaşananlar dakika dakika şöyle:

15:50 Erdoğan: Şu anda biz Astana sürecinin üç garantörü olarak bir gayretin içindeyiz. İdlib'den terör belası sebebiyle şu anda kaçışlar malum... İdlib halkının kaçacağı yer neresi, Türkiye... Zaten 3,5 milyona ev sahipliği yapıyoruz. Böyle bir 3,5 milyona daha ev sahipliği yapmaya gücümüz de imkanlarımız da yetmez. Mümkün olduğunca müşterek olarak buradan olabilecek göçü engellemektir. Bunun için de terörle mücadelede başarılı olmamız lazım. Özellikle silahların durdurulması için yapılan çağrı terör gruplarına çok güçlü bir çağrının ifadesidir. 

15:40 Putin: İdlib'de birçok sivil var. Elbette ki dikkate almalıyız. En önemlisi bu fakat bununla beraber şunu görüyoruz. Bir zamanlar radikal unsurlar, tamamen terör örgütü temsilcileri olan unsurlar, ki BM onları listelerine aldı, onlar da orada. İçeride çeşitli yaşanmaların yaşandığını görüyoruz. Bir de teröristler her zaman olduğu gibi insanları siper olarak kullanıyor. Bunlar her yerde oluyor. Suriye'de defalarca oldu. Bariz örneklerinden bir tanesi Rakka'daki durum. Barış çağrımız İdlib'de de işitilecek. 

15:37 Erdoğan: İçinde bulunduğumuz kritik günlerde büyük bir emeğin ve özverinin sonucu olan kazanımların muhafazası büyük önem taşıyor. İşbirliğimizi sürdürme kararlılığını teyit ettik. 

Sivil halkın korunması, terörist unsurların ayrışması ve İdlib'in mevcut statüsünün korunması önem arz ediyor. Burada atılacak yanlış adımların yankıları her tarafta hissedilecektir. 

Büyük çileler çekmiş İdlib halkının yeni felaketlere maruz kalmasını istemiyoruz. Terörle mücadele kisvesi altında sahada oldu bittilere gidilmemesi gerektiğini söyledik.

15:28 Putin: Üçlü formatta yaptığımız görüşmeler yapıcı ve işe dayalı havada yapılmıştır. Suriye'deki krize çözüm bulmak için somut adımlarımızı ele aldık. Ortak bildiriyi kabul ettik. Rusya, Türkiye ve İran terörizmle mücadelede çabalarına devam edecek. Bu hedeflere ulaşmak için Astana formatının imkanlarını kullanacağız. Bu format Suriye'de yaşamın normalleşmesi bakımından çok yapıcı bir format. Biz uzman düzeyinde uluslararası toplantılar yapacağız. Bu toplantıları Suriye hükümeti, muhalefeti, BM gözlemcileri ve üç garantör ülkenin katılımıyla toplantı yapacağız. Bizim önceliğimiz Suriye'nin terörizmden tamamen temizlenmesidir. Rusya Hava Kuvvetleri desteğiyle güney ve batı bölgeleri terörizmden temizlendi. 

Özellikle İdlib'de kademeli olarak durumun istikrara kavuşması için adımları ele aldık. Özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı'nın teklifiyle tüm taraflara silah bırakma çağrısında bulunduk ama sivil halkı korumak bahanesiyle teröristleri korumak kabul edilemez. 

15:24 Ruhani: Bir sonraki zirve Rusya'da yapılacak.

15:20 Zirvenin ardından liderler ortak basın toplantısı yapıyor.

15:10 Toplantı sona erdi.

15:06 Bildiride ateşkes polemiği yaşanıyor.

Erdoğan: Burada bir ateşkes ilanı yapabilirsek bu zirvenin en önemli adımlarından biri bu olacak ve sivilleri huzurlu kılacaktır. Bu konuyla ilgili bir adımın atılması ve böyle bir ilanın yapılması bu zirvenin zaferi olacaktır. 

Putin: İdlib'deki durumu ele aldık. Orada çözüm yolu arayışına giriştik. Mevcut ilkeleri esas alarak hareket ediyoruz. 

Ruhani: Şöyle düşünüyorum. Toplantımızın sonucunu daha önce arkadaşlarımız çalıştılar. Sonuç olarak iyi bir bildiri hazırlandı. Bildirinin onaylanması lazım. Onaylıyorsa taraflarımız onaylayalım.

Erdoğan: Bildiride ateşkes ifadesi yer alacak olursa çok daha güçlü olacaktır.

Putin: Bu masada silahlı muhalifler yok. Görüşmemize katılmıyorlar. Suriye ordusu da katılmıyor. Bence Türkiye Cumhurbaşkanı haklı ama biz onların yerine konuşamıyoruz.Nusra'nın İHA'ları kullanmayacaklarını söyleyemeyiz.

Erdoğan: Bu gruplara silah bırakma çağrısını buradan, bu zirveden yapalım.

Ruhani: Bu gruplara silah bırakma çağrısı yapıyoruz, onaylıyoruz.

14:55 Putin: Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı'nı desteklemek istiyorum. İdlib bölgesinde oldukça çok sivil var. Tabii ki bunu dikkate almalıyız. Terör unsurlarından da bahsetti. Ben de bunu giriş bölümümde söyledim. Provokasyonlar devam ediyor. İHA'larla saldırılarda bulunuyorlar. Bunu görmezden gelmek mümkün değil. Sayın Erdoğan'ın da dediği gibi hep beraber değerlendirmemiz gerekiyor. Çözüme bağlamamız gerek. Şunu anlamamız gerekiyor. Suriye'nin meşru hükümeti topraklarının tamamını ele geçirmelidir. 

14:50 Erdoğan: Üzerinde durmak istediğim İdlib'deki, bombardımanların artık bir ateşkese şu anda adım atılmasında büyük fayda var. Şu an İdlib sivil halkı ciddi manada bir korku içinde. Tekrar göç başladı. Bunların da gidebildikleri yer sürekli bizim sınırlara doğru geliyorlar. Bir ateşkesin sağlanması ve terör gruplarına karşı alınabilecek tedbirleri yine birlikte, ilgili arkadaşlarımızın yapacakları çalışmalarla bunu yapalım. İstihbarat örgütlerimizin, savunmadaki arkadaşlarımızın yapacakları ortak çalışmalar önem arzediyor. Benim söyleyeceğim son söz bunlar.

14:49 Liderlerin konuşmasının sona ermesinin ardından Ruhani, Erdoğan ve Putin'e söyleyecekleri son sözleri olup olmadığını sordu.

14:41 Erdoğan: Sayın Ruhani'ye ev sahipliği için şükranlarımı sunuyorum. Sonuçlar tüm dünya tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. Bu beklentileri boşa çıkarmayacağımızı umuyorum. Kısa bir durum muhasebesi yapmak istiyorum. Astana ruhunun önünde asgari müştereklerde buluşma vardır. Bu asgari müşterekler ise Suriye'nin siyasi birliğinin, toprak bütünlüğünün korunması ve ihtilafa barışçıl çözüm bulunmasıdır.

Baştan beri şiddetin durdurulmasını, insani durumun iyileştirilmesini, siyasi sürecin önünün açılmasını hedefledik.

Sahaya inerek kendi askerimizin canı ve kanı pahasına terörist unsurları bölgeden temizledik. Böylece Suriye topraklarını güvenli hale getirerek, mültecilerin dönebileceği şartları hazırlamaya çalıştık.

Bugün gerginliği azaltma bölgelerinden geriye sadece İdlib kaldı. Burada muhalefet yaşanan gelişmeler nedeniyle aldatıldıklarını düşünüyorlar. Türkiye olarak şehitler verdiğimiz bu sürecin şu an itibarıyla çok riskli bir yere geldiğini görüyoruz. İdlib sadece Suriye'nin siyasi geleceği içni değil, bizim milli güvenliğimiz için de hayati önemdedir. 

Her ne gerekçeyle olursa olsun, İdlib'e yapılacak saldırı felaketle, katliamla ve çok büyük insani dramla sonuçlanacaktır. 3,5 milyon sivilin tamamı bundan etkilenecektir. Milyonlarcası bizim sınırımıza dayanacaktır. 

Türkiye mülteci kapasitesini zaten doldurmuştur. Güvenlik endişelerini elbette ki anlıyoruz. Ancak İdlib gibi her şeyin iç içe olduğu bir yerde teröristlere karşı etkili mücadelede zaman ve sabır gerektiren bir yöntem izlenmeli. İdlib'in kan gölüne olmasını asla istemiyoruz. Ortak kaygılarımızı dikkate alan makul bir çıkış yolu bulmalıyız.

14:35 Putin: Daha evvelki zirvelerde alınan kararlar uygulanıyor. Uluslararası terörizm hemen hemen yok edildi. Toprakların yüzde 95'i kontrol altına alındı. Kalan terörist gruplar şu an İdlib'de bulunuyor. Ateşkes rejimini ihlal etmeye çalışıyorlar.

Ortak mutakabatın başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi siyasi süreci ilerletebildi. Somut adımlar atılabildi. Suriye'de emin bir şekilde ifade edebiliriz, Suriyelilerin kendi başına kaderlerini tayin etme imkanı buldular. Adım adım Ulusal Suriye Kongresi toplantısında alınan kararları nasıl hayata geçirebiliriz, bunu teklif ediyorum.

BM nezdinde bir anayasa komitesi oluşturulacak. Sürdürülebilir bir normalleşmenin sağlanması için ülkenin sosyal ve ekonomik durumunun gelişmesi gerekiyor. Suriye'de insanlar yavaş yavaş barışa doğru adım atıyor. İstihdam artıyor.

Mültecilerin kendi evlerine dönmesi için yardım sağlanması gerekiyor. Şam'da bir kabul merkezi faaliyet gösteriyor. 

14:32 Ruhani: ABD'yi Fırat'ın doğusundan çıkmaya zorlayalım, çünkü krizin devam etmesindeki en büyük etken ABD'dir.

14:30 Ruhani: Uzun ve zor bir yol kat ettik. Eski acı ve tatlı deneyimleri göz önünde bulundurarak bu krizin sonlandırılması için hala pek kısa olmayan bir yolumuz var. Anayasa komitelerinin çalışması, tutukluların yargılanması, avarelerin geri dönmesi ilerideki temel eylemlerdendir. Suriye krizinin sonlandırılması için toprak bütünlüğüne ve hakimiyetine saygı duyulmalıdır.

14:22 Ruhani: Bu zirve Astana çalışmalarının devamı niteliğindedir. İran İslam Cumhuriyeti Suriye'nin yasal hükümetinin isteği üzerine terörle mücadele için bu ülkede bulundu. Ve bunun sürdürülmesi esas olacaktır. Bu bulunma ne gelecekte, ne de geçmişte kendi karar ve görüşümüzü zorla kabul ettirmek yönünde olmamıştır ve olmayacaktır. Suriye milletinin iradesini dost millet olarak destekleyeceğiz.

İdlib'de terörle mücadele Suriye'ye barış ve özgürlüğün gelmesi için kaçınılmazdır ama sivillere zarar gelmemelidir. Barış için savaşıyoruz. Ve terör örgütlerinin izlediği savaş için savaşma yolunun yanlış olduğunu düşünüyoruz.

ABD'nin Suriye'ye kanunsuzca müdahalesi uluslararası hukuka uymamaktadır.

Yüz binlerce Suriyeli avarenin komşu ülkelerde bulunmasının olumsuz etkisi olacaktır. Dolayısıyla avarelerin geri dönmesi için çalışma yapmalıyız.

14:21 Üç lider zirve öncesinde basın toplantısı düzenliyor.

14:12 Erdoğan, Putin ve Ruhani bir araya geliyor.

14:02 Erdoğan - Putin görüşmesi sona erdi.

13:24 Erdoğan - Putin görüşmesi başladı.

13:18 Erdoğan - Ruhani görüşmesi sona erdi.

13:17 Sonuç bildirisi için teknik müzakereler sürüyor.

13:16 Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Tahran'da düzenlenecek Suriye konulu üçlü zirve öncesinde İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile bir araya geldi.

13:01 ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir heyet, Mınbiç'te yerel konsey üyelerini ziyaret etti.

12:42 Erdoğan - Ruhani görüşmesi başladı.

12:20 Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağı Tahran'a iniş yaptı

12:00 Suriye ve Rusya uçakları İdlib'i vuruyor.

İDLİB KİMİN İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?

Suriye'nin kuzeyiyle güneyini birbirine bağlayan ve Ürdün'e kadar uzanan M5 karayolunun üzerinde bulunan İdlib, Halep'teki çatışmalar sırasında lojistik desteğin güney batı kanadını oluşturdu. İdlib, aynı zamanda rejimin kalesi Lazkiye'nin 126 kilometre kuzey doğusunda yer alıyor. Lazkiye, Rusya'nın ülkedeki en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapıyor.

Türkiye'nin de sınırındaki İdlib'de stratejik ve güvenlik çıkarları bulunuyor. Sınırın diğer tarafında asker bulundurarak sınırında cihatçı örgütlerin üslenmesini engellemek isteyen Türkiye, aynı zamanda yeni bir mülteci dalgasını önlemek istediğini söylüyor. Türk Silahlı  Kuvvetleri, Türkiye, Rusya ve İran'ın yer aldığı Astana süreci kapsamında bölgede 12 askeri gözlem kulesi kurmuştu.

Nüfus yoğunluğu nedeniyle İdlib'de yaşanacak olası bir çatışmanın daha önce benzeri görülmemiş bir insani krize yol açabileceğinden de endişe ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü çatısı altında faaliyet gösteren çeşitli sağlık kuruluşları, yedi yıldan fazla bir zamandır Suriye'de devam eden iç savaşta İdlib'e düzenlenecek muhtemel bir harekâtın 250 bin ila 700 bin kişiyi yerinden edebileceğini söylüyor.

BM'nin Suriye Danışmanı Jan Egeland, BM'nin İdlib'de olası bir çatışma durumunda Türkiye'den sınırlarını açma talebinde bulunacağını ve daha fazla sivili almasını isteyeceklerini duyurdu ki bu da olası bir çatışmada Türkiye'nin yeni bir iltica dalgasıyla karşı karşıya kalacağını gösteriyor.

RUSYA VE İRAN NE İSTİYOR?

İran'ın Suriye'de uzun vadeli hesapları arasında, Tahran'dan Beyrut'a oluşturduğu Şii eksenini kalıcılaştırmak ve Suudi Arabistan liderliğindeki Sünni blokuna karşı bölgedeki nüfuzunu artırmak da var. İran, Suriye'nin geleceğinin şekillenmesinde ideolojik olarak da etkin rol oynamak amacında.

Mevcut askeri üsleri ve askeri varlığı aracılığıyla Suriye'yi Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'da ileri bir üs noktası olarak kullanmayı planlayan Rusya, İdlib'deki 'cihatçı teröristlerin' bir an önce temizlenmesini de iki temel nedenle istiyor.

Birincisi, bu grupların başta Hmeymin ve Tartus olmak üzere Rusya'nın askeri üslerine ve diğer çıkarlarına dönük tehdit oluşturmaları. Moskova'dan yapılan açıklamalarda, 'terör örgütlerinin hem insansız hava araçları hem de füzeleri aracılığıyla oluşan tehdit ve saldırılara karşı son operasyonların düzenlendiği' kaydedildi.

İkinci neden ise bölgede yer alan Rus -özellikle Kafkasya bölgesinden- kökenli radikal silahlı unsurların İdlib'den çıkmaları durumunda yeniden Rusya'ya dönmeleri olasılığı. Kremlin'den Salı günü yapılan açıklamada kullanılan "İdlib terörist yuvası" tanımlaması, Moskova'nın bakışını yansıtması açısından önemli.

Aynı şekilde Çin de, Orta Asya kökenli yabancı savaşçıların dönmelerinden kaygı duyduğu için Suriye'nin operasyonuna destek verdiğini açıkladı.

ABD VE AVRUPA'NIN POZİSYONU NE?

Başta ABD olmak üzere Batı'nın önde gelen ülkeleri, İdlib'e dönük kapsamlı bir operasyona karşı çıktıklarını açıkladılar. Türkiye'nin dile getirdiği kaygıları paylaştıklarını ifade eden bu ülkeler, 'yabancı savaşçılarla mücadele ederken yeni bir insani krize yol açılmaması' gerektiğinin altını çizdi.

Özellikle Avrupa ülkeleri, sayıları milyonları bulabilecek yeni bir göç hareketinin kıtaya ulaşması konusundaki kaygılarını saklamıyorlar. (DIŞ HABERLER SERVİSİ)

 

Öne Çıkanlar