Cumartesi Anneleri'nin 703'üncü eylemine de engel

Cumartesi Anneleri'nin 703'üncü eylemine de engel
Cumartesi Anneleri polis engeli nedeniyle İHD önünde açıklama yaptı.

Kaybedilen yakınları için Galatasaray Meydanı'nda açıklama yapmak isteyen Cumartesi Anneleri, polislerce yine engellendi. Aileler, engelleme nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) önünde açıklama yapmak zorunda kaldı.

Galatasaray Meydanı'nda 699 hafta boyunca her Cumartesi günü kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 700 haftasında engelleme ile karşılaşmıştı. Geride kalan son 3 hafta boyunca meydana çıkmalarına izin verilmeyen kayıp yakınları, 703'üncü haftasında adalet taleplerini bir kez daha dillendirmek için İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi'nde toplanıp, Galatasaray Meydanı'na yürümek istedi. Ancak Cumartesi Anneleri'ne izin verilmedi. 

İHD'nin olduğu Çukur Çeşme Sokağı'nın girişini kapatan polisler, kitlenin Galatasaray Meydanı'na gitmesine izin vermedi.

Megafonla ailelere dernek binası içerisinde basın açıklaması yapılmasını söyleyen polisler, aksi halde müdahale edileceği tehdidinde bulundu.

Polisin bu tehdidine rağmen, aileler İHD'nin önünde açıklama yaptı. 

Faili meçhul cinayete kurban giden Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak tarafından yapılan açıklamada, 13 Eylül 1980 tarihinde gözaltına alınarak kaybedilen Cemil Kırbayır’ın akıbeti soruldu. 

‘KEYFİ BİR YASAK UYGULANIYOR’

Ocak, "Kayıplarımızı aramaktan ve kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz!" diyerek sözlerine başladı. 

Kaymakamlığın keyfi yasağı ile 4 haftadır Galatasaray’a çıkışlarının engellendiğini belirten Ocak, "Kaymakamlığın engelleme gerekçesi olan ‘Galatasaray’ın toplantı ve gösteri yürüyüş alanları içerisinde olmadığı’ ve ‘yasal yoldan bir bildirimde bulunulmadığı’ şeklindedir. Bu gerçekler Anayasal güvence altında olan toplantı ve gösteri hakkımızın ihlalidir. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve çok sayıda yerel mahkeme kararlarına göre toplantı ve gösteri özgürlüğümüzün özüne dokunan bir kısıtlamadır. Anayasa’nın 90. Maddesi’ne göre iç hukukumuzun bir parçası sayılan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 11. Maddesi ile koruma altına alınan barışçıl bir toplanma hakkımızın ihlalidir" dedi.

‘İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜ FİRAR ETTİ DENİLDİ’

38 yıldır failsiz ve cezasız bırakılan Cemil Kırbayır dosyasını daha önce de kamuoyu ile paylaştıklarını belirten Ocak, şu bilgileri verdi: "Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Kırbayır, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan'ın Göle ilçesine bağlı Okçu köyündeki evinden gözaltına alındı. Kars Askeri Gözetim Evi'ne getirilen Cemil'i işkencede koma halinde gören çok sayıda tanık vardı ama ailesine ‘firar etti, bir daha bize sormayın’ denildi. 2011 yılında dönemin Başbakan'ı Erdoğan'ın talimatıyla kurulan TBMM İnsan Hakları Komisyonu hazırladığı raporda; Cemil Kırbayır'ın gözaltında işkenceyle öldürüldüğü ve bedeninin bilinmeyen bir şekilde yok edildiği tespitini yaparak, Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen sorumlular hakkında dava açılmadı."

‘BERFO KIRBAYIR’IN BIRAKTIĞI YERDEN CEMİL’İ ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

İç hukukta sonuç alamayan Kırbayır ailesinin İHD avukatları aracılığıyla davayı AİHM'e taşıdığını aktaran Ocak, iktidarın hukukun üstünlüğü ilkesini esas alarak cezasızlık politikasına son vermesi, Cemil Kırbayır'ın akıbetini açıklayacak, TBMM Raporu'nda isimleri geçen fail ve sorumluların yargılanmasını sağlayacak siyasi iradeyi göstermesini istedi.

Ocak, son olarak şunları söyledi: "Beyoğlu Kaymakamlığı hukuksuzluğunu bizim kadar bildiği yasaklama kararından derhal vazgeçmelidir! Çünkü biz Berfo Kırbayır'ın bıraktığı yerden Cemil Kırbayır'ı aramaktan vazgeçmeyeceğiz! Kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz!" (MEZOPOTAMYA AJANSI)

Öne Çıkanlar