Davutoğlu’nun manifestosuna eski AKP’liler ne diyor?

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK- Bir süredir yeni parti kuracağı iddiaları gündemden düşmeyen eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama "yeni partinin manifestosu mu" sorusunu gündeme getirdi. 

Davutoğlu, 22 Nisan’da Facebook hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden Cumhur İttifakı’na partinin yönetim şeklinden söylemine kadar bir dizi eleştiride bulunmuştu. 

Davutoğlu’nun manifestosunu yorumlayan AKP’den kopmuş isimler ise farklı yaklaşımlarda. Ertuğrul Yalçınbayır açıklamayı olumlu buluyor. Ahmet Faruk Ünsal ise Davutoğlu’nun bugün eleştirdiği sisteme EVET oyu verdiğini hatırlatıyor ve "Önce özeleştiri, sonra eleştiri" diyor. 

‘BU BİR BOMBARDIMAN’

AKP’nin kurucuları arasında yer alan ve Abdullah Gül’ün kurduğu 58. Hükümette başbakan yardımcılığı yapan Ertuğrul Yalçınbayır, Davutoğlu’nun açıklamasının tüm siyasi partiler tarafından dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.

Yalçınbayır’ın değerlendirmeleri şöyle: "Sayın Davutoğlu bu açıklamasında diyor ki, ben bunları sayın cumhurbaşkanına yazılı ve sözlü olarak ilettim; iç gerilimleri, iç çatışmaları, kritik tarihi eşiğe geldiğimizi, iç ahengin sarsıldığını, vizyon üretilmediğini, uygulama kapasitesinin daraltıldığını ve AK Parti’nin kuruluş felsefesinden uzaklaşıldığını, yine ekonomide iyi yönetimin olmadığını vurgulayan ifadeleri var. Milletin bir mesaj verdiğini ve bu mesajlar alınmadığı takdirde ülkeyi ve AK Parti’yi zor bir sürecin bekleyeceğini söylüyor. Partinin İstanbul, Ankara ve birçok yerde toplumsal desteğinde görülen azalmadan bahsediyor. 

"Her bir paragrafta hukuktan, denetimden, ehliyetten, liyakattan bahsediyor. Siyasi ahlaka sık sık vurgu yapıyor. Yeni anayasanın zorunlu olduğundan bahsediyor. Devlet mimarisi, devlet rehberinin -bu çok önemli- alt üst olduğundan bahsediyor ve devletin başının parti kimliğine sahip olması halinde Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan bahsediyor. AK Parti’nin beka söylemine sıkışmak suretiyle hata ettiğini ve devletin bekasının temelinin demokratik meşruiyet olduğunu söylüyor. Çünkü ittifak siyaseti bunları söyletti diyor. İnsan haklarına dayalı, özgürlükçü söylem yerine güvenlikçi, statükocu ve salt bir beka söylemine sıkıştığından bahsediyor.

"Egemenliğin en önemli kaynağı Türkiye Büyük Millet Meclisi. Davutoğlu, ben yasama meclisinin kuruluşunun 99. yılında bunları söylüyorum, diyor. Atıfta bulunduğu yer TBMM. 

BÜTÜN PARTİLER DİKKATE ALMALI

"Bunu kamuoyu ile paylaşıyorum diyor. Dikkat çeken bir husus, bunu sadece parti yöneticilerine değil, ilgili kurullara, partinin tabanına değil, kanaat önderlerine de, aydınlara da, her kesimden vatandaşlara da yapıyor. Yani bu çağrı fevkalade önemli bir çağrı. Bu sadece gaz sıkışması değil, bu bir bombardıman. Bütün kesimlere hitap eden ve bana göre bütün partilerin de dikkate alması gereken bir söylem. Ben bunun sadece parti içine yönelik bir iş olduğunu düşünmüyorum. Bunları zamanında söylemediler, bunlara fırsat tandılar, kendileri de onayladılar, nasıl geldiyse öyle gittiler. Ama üzerinde durulması gereken önemli hususlara vurguda bulunmuştur.

Olumlu karşılıyorum. Zamanında sesini çıkarmayanlar şimdi neden bunları ortaya koyuyorlar diye düşünülse bile bunlar ortada duran en önemli sorunlar." 

Yalçınbayır, bu açıklamanın yeni partinin sinyali mi sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Bu olaylar yeni değil ki, şimdi ortaya çıkıyor. Ben bunların ortaya çıkmasını önemsiyorum ama başarılı olup olamayacakları artık onların çalışmalarına bağlı. Şunu söylemek istiyorum, zamanında o yanlışın, o kötünün önünde duramayanlar başarılı olma şansına sahip değildir." 

CUMHURBAŞKANI LİDERLERİ TOPLAMALIDIR

Ertuğrul Yalçınbayır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Türkiye ittifakı" açıklamasını da yorumladı: "Demiri soğutmak… Demir gücü temsil eder, hem siyasal gücü hem de maddi olarak bir gücü temsil eder. Bu gücü ilme uygun olarak kullanmazsanız demiri fevkalade kızdırırsınız. Sizin önce bu gücü kullanmadaki zafiyetinizi samimi olarak söylemeniz, özür dilemeniz lazım. Nasıl FETÖ’ye ilişkin samimi olarak özür dilendi, aldatıldım denildi, şimdi de demirin yani gücün kullanımında hatalar yapılmıştır diyerek özür dileyin. Özür dilemezseniz bile özür mahiyetinde işlemlerde bulunun, güzel söz söyleyin ve herkesi kucaklayın. Ayrıştırıcı üslup kullanılarak demir soğur mu? Demiri soğutacak ortamı yaratmak durumundasınız. Sayın cumhurbaşkanı liderleri toplamalıdır. Kucaklaşmalıdır. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Sayın Erdoğan bunları yapabilecek güçtedir."

ÜNSAL: ÖNCE ÖZELEŞTİRİ SONRA ELEŞTİRİ

AKP eski milletvekili Ahmet Faruk Ünsal ise Ahmet Davutoğlu’nun bugün eleştirdiği cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine Meclis’te onay verdiğini hatırlatıyor. 

"Açıklamayı samimi buluyor musunuz?" sorusuna Ünsal, "Samimiyetin ötesinde Evet için uğraştı, Meclis’te oy verdi. İnsanlar OHAL koşullarında, her türlü riski göze alarak Hayır kampanyası yürütürken Sayın Davutoğlu konformizm içerisindeydi. Kuvvetler ayrılığı ve demokrasiden yana herkesin cesaretli uyarılarını hiçe sayıp, tüm kamu gücünü denetimsiz tek kişinin emrine veren anayasa değişikliğine Evet dedi. Bugün şikayet ettiği sorunları kurumsallaştırdı. Şimdi buna dur demek için herkesin önüne geçmeye çalışıyor. Önce özeleştiri, sonra eleştiri" diye konuştu. 

YENİ OLUŞUMUN İŞARET FİŞEĞİNİ ATTILAR

Ünsal, "yeni partinin sinyali mi?" sorusuna da "Öyle gözüküyor. Yeni bir oluşumun işaret fişeğini attılar" yanıtını verdi ve şöyle devam etti: "330 oy çıksın, referanduma gidilsin konformizmiyle statüsünü koruma derdine düşenler ile o deli gömleği anayasa milletin sırtına geçirilmeye çalışılırken OHAL koşullarında canını malını özgürlüğünü tehlikeye atıp Hayır için çalışanları eşitleyen yaklaşımlar emeğe ve adalete uymaz."