DEİK rahat: İki üründe vergi dünyanın sonu değil

DEİK rahat: İki üründe vergi dünyanın sonu değil
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Olpak, 'ABD’yle ticari ilişkiler hâlâ çözülebilir durumda. İki üründe vergi dünyanın sonu değil, telafi edilir' dedi.

ABD ile ilişkilerin liderlerin devreye girmesi ile normale döneceğini vurgulayan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, "Geçen yıl da Amerika’yla ilişkilerimiz mükemmel değildi ama dış ticaretimiz yüzde 32 artış gösterdi. ABD’yle ticari ilişkiler hâlâ çözülebilir durumda. 2 tane üründeki vergi dünyanın sonu değildir. Bunlar telafi edilir" diye konuştu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, son 1.5 aydır dövizdeki dalgalanmayla birlikte başlayan süreçte iş dünyasının canının yandığını ancak özel sektörün küçülme, çalışan sayısını azaltma gibi tedbirlere yönelmediğini söyledi. "Herkes fedakarlık yapacak" diyen Olpak, reel sektörün ‘karlılık değil, arlılık’ döneminde olduğumuzun farkında olduğunu belirtti.

Akşam gazetesinden Şenay Büyükdöşdere'nin sorularını yanıtlayan DEİK Başkanı Olpak, ekonomide yaşanan kriz için "Tablomuz pembe değil ama o kadar kötü de değil" derken, ABD ile yaşanan sorunların da çözülebileceğini vurguladı.

Aynı zamanda MÜSİAD'ın eski başkanı da olan Olpak'ın röportajında öne çıkan başlıklar şöyle:

AMERİKA’DA TÜRKİYE TABLOSUNU ANLATACAĞIZ

FETÖ meselesi gibi milli menfaat konusunda bir sıkıntı yoksa, iş dünyası bu sorunları ortadan kaldırmak için çalışır. Biz DEİK olarak ticari diploması yapıyoruz. Onun dışında iş konseylerimiz var. Bunların en eskisi Türk -Amerikan İş Konseyi (TAİK). TAİK’le beraber de çalışıyoruz. 25 Eylül’de Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler’de konuşması var. 26 Eylül’de de Biz DEİK-TAİK ve karşı kanadımızla birlikte 9. yatırım konferansımızı gerçekleştireceğiz. Orada da Türkiye’nin bugünkü tablosunu anlatacağız.

 Amerikan iş dünyası ne düşünüyor bu gerginlik konusunda?

 Bu konu bir şekilde liderlerin devreye girmesiyle çözülecek diyorlar. Bu gerginliği doğru bulmadıklarını söylüyorlar.

 AB İLE İLİŞKİLERDE HIZLANMA VAR

ABD’nin tavrı sonrasında Avrupa Birliği Türkiye’ye destek mesajları yayınladı. AB ile ilişkilerimizin yumuşadığını söylemek doğru olur mu?

Avrupa Birliği birkaç şeyi gördü Amerika’nın tavrı sadece Türkiye’ye yönelik bir tavır değil. NAFTA’nın ortadan kaldırılması, Meksika’ya sarfettiği cümleler, Çin’le ilişkileri... Avrupa bunun dönüp kendi üzerine de gelebileceğini farketti. Bu bir yakınlaşma doğurdu. Türkiye AB ilişkileri bir süredir zayıf gidiyordu. Burada bir hızlanma hem ihtiyaçtı, hem başladı. Sayın Cumhurbaşkanımız Amerika’daki temaslarından sonra Almanya’ya geçecek. Ve orada biz de Alman firmalarıyla bir görüşme yapacağız. Devamında Almanya’dan 80 kişilik bir grubun da Türkiye’ye gelmesi söz konusu. Bunun da hazırlıkları sürüyor.

 TABLO PEMBE DEĞİL AMA KÖTÜ DE DEĞİL

 Olumsuz senaryolar da telaffuz ediliyor. Sizin beklentileriniz nasıl?

 Banka hesaplarının dondurulacağı, sermayeye kısıtlama getirileceği konuşuldu. Bunun kesinlikle olmayacağına dair net açıklamalar yapıldı. Bankacılık sektörüyle ilgili senaryolar var. Türkiye’nin kısa vadeli borçların çevirilmesinde sorun görünmüyor. Önümüzdeki iki ayda sendikasyonlar var. 400 milyar doların hepsi ekim kasımda yenilenecekmiş gibi bir tablo çiziliyor. Bunun gerçekle ilgisi yok. Sadece 30 milyar dolar gibi bir rakam var. O da iki ay içinde değil. Gerçekçi olalım sendikasyonları yenilerken eskisi gibi bir talep olmayacak. Ama sıfır da olmayacak. Tablomuz pembe değil ama o kadar kötü de değil.

ABD İLE DIŞ TİCARET YÜZDE 32 ARTIŞ GÖSTERDİ

Amerika önemli bir pazarımızdı. Negatif bir sürece girdik. Ne olacak?

Her zaman ülkelerin ilişkilerinde gelgitler olmuştur. Şu anda Amerika’yla da ilişkilerimizin en gergin olduğu dönemi yaşamıyoruz. Büyükelçimiz hala Washington’da görevini sürdürüyor. Geçen yıl Türkiye’nin Amerika’yla ilişkileri çok mükemmel miydi, değildi. Ama Amerika’yla dış ticaretimiz yüzde 32 artış gösterdi. Demek ki ticari ilişkiler çözülebilir durumda. İki tane üründeki vergi dünyanın sonu değildir. Bu sadece karşılıklı bilek güreşinin bir hamlesidir. Çelik ve alüminyumla ilgili vergilerin getirdiği kayıp ne diye bakarsak, telafi edilebilir olduğunu görüyoruz. 1.2 milyar dolarlık hacim 160 milyar dolarlık ihracatın içinde çok da büyük kayıp sayılmaz. (EKONOMİ SERVİSİ)

Öne Çıkanlar