Duruşmada konuşanın sanık olduğunu öğrenen anne Kurkut fenalık geçirdi

Duruşmada konuşanın sanık olduğunu öğrenen anne Kurkut fenalık geçirdi
Polis kurşunuyla öldürülen Kemal Kurkut davasında UKB'nin hazırladığı ikinci rapor tartışma yarattı. Avukatlar, raporların çelişkili olmasını sanık polisi aklama girişimi olarak görüyor.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK - Diyarbakır’da 2017 Newroz'un da polis tarafından vurulan Kemal Kurkut'un seken kurşunla mı, yada hedef gözetilerek mi öldürüldüğü mahkeme tarafından tespit edilmeye çalışıyor. Ancak dosyaya gelen her raporda farklı bir tespit yer alıyor.

Ulusal Kriminal Büro (UKB) daha önce mahkemeye gönderdiği raporda,  Kemal Kurkut’un sanık Yakup Ş’nin silahından çıkan kurşunla hedef gözetilerek vurulduğu tespitinde bulunmuştu.  Davanın görüldüğü Diyarbakır 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi,  Ulusal Kriminal Büro’dan yeni bir rapor istedi. Dosyaya giren son raporda, bu kez de Kurkut'un seken mermiyle öldürüldüğünü söyledi. Diyarbakır 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlana iki ayrı rapor arasındaki çelişki damgasını vurdu.

SANIK POLİS RAPORU KABUL ETMEDİ, BERAATİNİ İSTEDİ

Duruşmada ilk söz verilen tutuksuz yargılanan sanık polis Yakup Ş’e rapor hakkında diyeceğinin olup olamadığı soruldu.  Ulusal Kriminal Bürosu’nun hazırladığı iki rapor arasında çelişki olduğunu ifade eden Yakup Ş, "İlk raporda atış açımı, silahımın şahlanışını göstermesine rağmen ikinci raporda ise uygun kamera görüntüleri bulunmadığından grafikler ile gösterme yoluna gidilmiştir. Söz konusu raporu kabul etmiyorum.   Beraatime karar verilmesini istiyorum. Aksi kanaatte iseniz TUBİTAK’tan rapor aldırılmasını talep ediyorum" dedi. Sanık polisin  avukatı Ahmet Fırat’ta rapora itiraz etti. "İlk raporda direk atış ile vurulduğu şeklinde yazmalarına rağmen, ikinci raporda sekerek isabet aldığı belirtmişlerdir" diyen Fırat,  raporun dikkate alınmamasını istedi.

ANNE SECAN KURKUT FENALIK GEÇİRDİ

Bu güne kadar tüm duruşmalara katılan Anne Secan Kurkut, ilk defa sanık olan polisin oğlunu öldüren kişi olduğunu öğrendi. Bunu dün akşam oğlu Ferhat söylemiş. Bu duruşmada sanığı karşısında gören anne Secan Kurkut, "Ben sadece adalet istiyorum. Pırıl pırıl bir genci vurdular. Ne suçu, ne günahı vardı" dedikten sonra sanık polis memuruna dönerek, "Katil… kö….k… Neden vurdun vurdun oğlumu. Kemal sana ne yaptı. İnşallah vicdan azabı çekersen, inşallah ciğer acısı yaşarsın" diye feryat ettikten sonra fenalık geçirdi. Anne Secan Kukrut’u oğlu Ferhat duruşma salonundan çıkardı. Duruşma tutanağına ise Secan Kurkut’un duruşma salonunun düzenini bozduğu için salondan çıkarıldığı notu düşüldü.

AKTAR: DEVLET RAHATSIZ MI OLDU?

Kurkut ailesini avukatı Mehmet Emin Aktar’da  Ulusal Kriminal Büro raporu üzerinde durarak, mahkememin neden tekrar bir rapor istemeye ihtiyaç duyduğunu sorguladı.  İlk raporda her şeyin net bir şekilde anlatıldığını ifade eden Aktar, "İkinci raporun neden istendiğini anlayamadık. İlk raporda sanığın hareketleri, nereye doğru hedef aldığı detaylı anlatılmaktadır. Rapor anlaşılmaz değildi. Mahkeme ikinci rapor için sadece sekme olup olamadığı soruyor. Bilirkişi ikinci raporla kendinden ne istendiğini anlıyor.  Devletin rahatsız olduğu anlayarak ikinci rapor düzenleniyor. Bu raporla ‘Yargılanan sanık polis aman dikkat edin, devlet rahatsız oldu mu’ diyorsunuz? Bilirkişi ikinci raporda neden görüntü vermiyor? Aslında mahkemenin bu rapora ihtiyacı yoktur. Sanığın maktule yönelik doğrudan hedef alarak ateş etmiştir.  Yeniden inceleme yapılmasına gerek yoktur. İkinci rapor tam tipik durumdan vazife çıkarma durumudur. Bu nedenle rapor çelişkiler ile mevcuttur. Tüm raporlar gönderilerek yeniden rapor alınsın" dedi.  Avukat Aktar, avukatlar olarak, mahkemenin tavrından ve tutumundan dolayı yargılamadan adil bir sonuç çıkacağına dair inancı da yitirdiklerini ifade etti.

YALÇINDAĞ: YAŞAM HAKKINI KÜSTAHÇA İHLAL EDEN DEVLET AKLI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Kurkut Ailesi’nin avukatı Reyhan Yalçındağ, olaya farklı bir yandan bakılması gerektiğini söyledi. ‘Hedef göstererek mi, seken kurşunla mı’ tartışmalarını bir yana bırakarak neden ateş açıldığı sorusunun cevaplanması gerektiğini belirten Yalçındağ, sanıkların kamu görevlisi olması durumunda uygulanan cezasızlık politikasına değindi: "Bu dosya sadece bir tanesi. Biz her seferinde failin kolluk olduğu sistematik bir biçimde korunduğu bir devlet aklından bahsediyoruz. Cezasızlık politikası hep beraat, zaman aşımı gibi kararlar ile bu sürece gelinmiştir. Devletin sivil öldüren, yaşam hakkını küstahça yok eden aklıyla karşı karşıyayız. Raporu, kurşunun sekme biçimini tartışmayalım. Neden kurşun kullanılıyor? Biri bunun cevabını verebilir mi?  Elinde bıçakta olabilir. Protokol kapılarında yaşanan kepazeliğini birebir görenlerdeniz.  Aşağılama, taciz, hakaret… Muhtemelen böyle bir şey yaşandı. Bu çocuk Ankara tren garı patlamasına tanıktı. O günden itibaren de zaten mahkeme dosyasında da mevcut olduğu üzere bir takım psikolojik tedaviler görmüştür. Üzerinde hiçbir şey olmadığını ispatlamak için kıyafetlerini çıkarmıştır. Yakın dövüş teknikleri bilen binlerce polis memurunun olduğu bir yerden bahsediyoruz. Herhalde bir yöntemle etkisiz hale getirilebilirdi. Orada TOMA’da mevcut. Su da kullanılabilir. Sanık kullanılması yasak olan bir silahı neden kullanıyor? Sanığın sistematik bir şekilde korunduğu, bunun bir devlet aklı olduğunu düşünmekteyiz."

Sanığın tutuklanması talebini reddeden mahkeme heyeti, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya kapsamında olay anına ilişkin görüntüler, raporlar ve tüm ifadelerin İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilmesine karar verdi.

"DURUŞMADA KONUŞANIN KATİL OLDUĞUNU BİLMİYORDUM"

Duruşmanın ardından Artı Gerçek’e konuşan anne Secan Kukrut, öldüren kişi olduğunu yeni öğrendiğini söyledi. "O bir katil. Hala gözlerimin önüne getiriyorlar" diyen anne Kurkut, "Ben şu ana kadar o kişinin oğlumu öldürdüğünü bilmiyordum. Ben zannediyordum ki getirmiyorlar duruşmaya.  Daha yeni fark ettim ki o katildir. Yeni fark ettim.  Oğlum Newroza geldi. Neden vurdunuz. Ben adalet istiyorum" dedi.  Ağabeyi Ferhat Kurkut, "Diyecek bir şey yok. Bir tiyatro oynanıyor. Başlı başına çelişki var. Her kurum ayrı ayrı şeyler söylüyor. Bunu katili korumak için yapıyorlar. Onu korumak için raporlar değişiyor" sözleri ile raporlar arasındaki çelişkinin nedenini anlattı.

OĞLUNUN KANLI ATLETİNİ AÇTI, DAVALIK OLDU

Duruşmayı, 2013’te Diyarbakır Lice ilçesine kalekol yapımını protesto ederken asker kurşunu ile hayatını kaybeden Medeni Yıldırım’ın annesi  Fahriye Yıldırım’da izledi. Fahriye Yıldırım, tüm duruşmalara katılarak Kurkut ailesine destek veriyor.  Çocuklarını öldürenlerin duruşma salonlarına rahatlıkla getirilmesine tepki gösteren anne Yıldırım, anneler olarak adalet istediklerini söyledi. Anneler olarak adalet arayışlarında baskı ile karşılaştıklarını anlatan Fahriye Yıldırım, oğlunun duruşmasının ardından adliye önünde yaptığı açıklama nedeni ile hakkında dava açıldığını söyledi.

Açıklamanın ardından o hakim tarafından ifadesinin alındığını ifade eden Yıldırım, "Ben oğlumun kanlı atletini mahkemeye getirmiştim. Mahkemeye yetişmedim. Burada, adliyenin önünde açtım. ‘Bunu hakimin gözü önünde açacağım, bunu soracağım, onun vicdanına bırakırım’ demiştim. Bu defa benim bunu ‘hakimin gözüne sokacağım’ dediğimi söyleyerek dava açmışlar. Hakim, ‘Bir parça bez açmış. Birkaç kelime saçmalamış’ demiş benim için.  Bu şekilde ifadem alındı. Hayır ben saçmalamadım. Anneyim, hakkımı arıyorum. O benim oğlumun kanlı atletiydi.  Ben onun hakkını istiyorum. Adalet istiyorum. Hakimlere, savcılara çağrımdır. Bir an olsun kendinizi bizim yerimize koyun. Sizin çocuklarını bu şekilde öldürülse ne yapardınız" diye seslendi. 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar