Erdoğan’a eleştirilerin odağında yargı ve gazetecilik vardı

Erdoğan’a eleştirilerin odağında yargı ve gazetecilik vardı
Almanya Başbakanı Merkel ile ortak basın toplantısında Erdoğan’a soru soracakların önceden belirlenmesi tepkilere neden oldu.

Süheyla KAPLAN


15 Temmuz askeri darbe girişiminden bu yana gerginleşen iki devlet arasındaki ilişkilerin ‘normalleşmesi’ amacıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’ya resmi ziyarette bulunması ve askeri törenle karşılanması, Alman kamuoyunun büyük bir çoğunluğunun yanı sıra muhalefet partilerinin de tepkisine yol açtı.

Almanya Şansöylesi Angela Merkel ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ortaklaşa düzenlediği basın toplantısı öncesinde Almanya’da sürgünde yaşayan gazeteci Can Dündar’ın basın toplantısına katılarak Erdoğan’a soru soracağı gündeme oturmuştu. Dündar’ın basın toplantısında bulunması Erdoğan kadar  basın mensuplarının da merakla beklediği konulardan biriydi.

Federal Başbakanlık binasında düzenlenen basın toplantısına Can Dündar katılmadı ancak konu yine Türkiye’deki basın ve düşünce özgürlüğü ile tutuklu vatandaşların durumuydu. Toplantıda bu konulara ilişkin sorular gelmesi üzerine her iki lider bu açıklamalarda bulundu. Almanya Başbakanı Merkel ilk kez Erdoğan ile sadece tutuklu Alman vatandaşlarının değil, tüm düşünce suçlularının serbest bırakılmasını konuştuklarını, Almanya olarak bunu Türkiye’den talep ettiklerini beyan etti.

İki  tarafın serinkanlı ama bir o kadar da soğuk ve samimiyetsizlikten uzak açıklamaları Alman basınını tatmin etmedi. Merkel basın toplantısında Türkiye’nin tutumunu eleştirerek ‘Almanya olarak ilşikilerin derinleştirilmesinden yanayız. Ancak basın ve düşünce özgürlüğü konusunda Türkiye’den beklentilerimiz var’ şeklinde açıklamada bulundu.

ERDOĞAN CAN DÜNDAR’IN İADESİNİ İSTEDİ

Berlin’de düzenlenen ortak basın toplantısında  gazeteci Can Dündar’a akreditasyon verilmesinin diplomatik gerilime yol açması ve Dündar’ın tartışmanın geldiği boyutu gözönüne alarak toplantıya katılmaktan vazgeçmesi, gazetecilerin konuştuğu konuların başında geliyordu. Bu konu her iki lidere soru olarak da yöneltildi. Bir  Alman gazetecinin Can Dündar’ın akredite olmasına rağmen toplantıya neden katılmadığını sorması üzerine Erdoğan, Can Dündar ile ilgili oldukça sert yanıt verdi. Erdoğan, Can Dündar’ınismini vermeden onun devlet sırlarını ifşa ettiğini belirterek bir ajan olduğunu söyledi.

Basın toplantısında Alman gazeteciler Türkiye’de tutuklu bulunan Alman vatandaşlarını da gündeme getirdi. Yine aynı şekilde bir Alman gazeteci  Erdoğan’a Türkiye’de yargı bağımsızlığı konusunda ciddi şüpheler olduğunu ve 74 yaşındaki Enver Altaylı’nın hakkında iddianame olmamasına rağmen tutuklu olması konusunda’ ne düşündüğünü sordu. Erdoğan’ın ‘Yargı bağımsızlığına saygımız sonsuzdur, bu süreçlerin farklı olmasını dilerdik’ şeklindeki cevabı gazetecileri tatmin etmedi.

"GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK" TİŞÖRTÜ YASAK

Basın toplantısına damgasını vuran diğer konulardan biri de Hamburg’da muhalif çizgideki  haber portalı Avrupa Postası   Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Adil Yiğit’in ‘tutsak gazetecilere özgürlük’ yazılı tişörtü ile fotoğraf çekmek istemesi oldu. Almanya ve Türkiye’den gelen emniyet birimlerinin olayı fark etmesi üzerine gazeteci Yiğit’in basın toplantısı salonundan zorla çıkarılması Alman gazetecilerin yoğun tepkisine neden oldu. Yiğit, basın toplantısında sadece önceden seçilmiş, ayarlanmış gazetecilere soru sorulma hakkının tanınmasını da eleştirerek, özellikle muhalif basına söz hakkı verilmemesini sert bir dille eleştirdi.

Basın toplantısı sonrasında görüşüne başvurduğum bir Alman meslektaşım basın özgürlüğü ilkesinin Alman Anayasası’nda güvence altına alındığını belirterek, ‘Gazetecilere Özgürlük’ yazılı tişört ile gelen bir gazetecinin salondan çıkarılmasını kınadı.

Öte yandan  Erdoğan’ın  Merkel’e 69 kişiden oluşan bir liste verdiği ve bunların bir anönce Alman hükümetinden iadesini talep ettiği ileri sürüldü.

 

Öne Çıkanlar