Hrant Dink davası: Karanlık perde 11 yıldır kaldırılmadı

ARTI GERÇEK - Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 75'inci duruşması Çağlayan Adliyesi'nde görüldü.  Duruşmada konuşan tanık Coşkun İğci, "2006 Temmuz ayı başında Yasin hayal Hrant Dink'i öldüreceğini söyledi. Onu korumak için Veysel ve Okan'a (istihbarat görevlisi) haber verdim. Çünkü Yasin dediğini yapan biriydi. Trabzon'da simit satan biri böyle bir cinayeti planlayamaz ve işleyemez. Yasin'i birileri kullanıyordu kanımca" dedi.

Duruşma öncesi açıklama yapan Hrant'ın Arkadaşları ise 2 Temmuz 2007'de başlayan ve 11 yıldır devam eden duruşmada hâlâ davanın üstünü örten karanlık perdenin aydınlatılması için bir adım atılmadığını söyledi. 

Dink’in öldürülmesinde sorumluluğu bulunan emniyet, istihbarat ve jandarma görevlilerinin yargılandığı 7'si tutuklu 85 sanıklı dava Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Duruşmada bir kısım tutuklu ve tutuksuz sanık ile avukatlar hazır bulundu. Dönemin Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Ali Özkılıç hakkında 'örgüt üyeliği ve örgüte finansman, örgüt faaliyeti çerçevesinde zincirleme şekilde suçluyu kayırma' suçlamalarıyla hazırlanan ek iddianame Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Özkılıç ek iddianamedeki suçlamalara ilişkin ifade verdi.

MÜLKİYE BAŞMÜFETTİŞİ SUÇLAMALARI REDDETTİ

Özkılıç savunmasında "27 yıllık memuriyet hayatımda Anayasa'nın ilkelerinden taviz vermedim. Bırakın örgütü, hiçbir kişinin ya da kurumun adamı olmadım. Örgüt ile sosyal ilişkilerde bulunuyor olmam içi boş, dayanıksız ithamdır. Bir suçluyu tanımak sizi de suçlu yapar mı? Komşunuz tefecilik yapıyor diye onu tanıdığınız için siz de suçlanabilir misiniz? Suçlamalar somut bir bilgi ve delile dayanmıyor" dedi. 

'HAYAL, DİNK'İ VURACAĞINI SÖYLEMİŞTİ'

Davada tanık olarak dinlenen ve Yasin Hayal ile komşu olan Coşkun İğci, "2006 Temmuz ayı başında Yasin Hayal, Hrant Dink'i öldüreceğini söyledi. Onu korumak için Veysel ve Okan'a haber verdim. Çünkü Yasin dediğini yapan biriydi. Ben muhbir değilim. Görevli değilim. Yasin ile aynı apartmanda oturuyordum. O anlattı Hrant Dink'i öldüreceğini. Ben aslında Yasin'i korumak istedim. Söz konusu cinayetti vatandaşlık görevimi yaptım" şeklinde konuştu.

'TRABZON’DA SİMİT SATAN BİRİ BU CİNAYETİ PLANLAYAMAZ'

İğci, Hrant Dink'e ilişkin duyumlarını Yasin Hayal'e sorduğunda, "Hrant Dink Ermeni asıllı bir gazetecidir. Türkler hakkında ileri geri konuşuyor ve yazıyor. Ben Hrant Dink'i vuracağım" ifadelerini kullandığını söyledi. İğci, "Trabzon’da simit satan biri böyle bir cinayeti planlayamaz ve işleyemez. Ben Yasin Hayal’in böyle bir olayda kullanılmasını engellemeye çalışıyordum. Yasin'i birileri kullanıyordu kanımca" dedi.

Tanıkların dinlenmesine yarın devam edilecek.

'TETİĞİ ÇEKTİRENLER YARGILANMADI, KARANLIK PERDE KALKMADI'

Duruşmadan önce Hrant'ın Arkadaşları, adliye önünde bir açıklama yaptı. 'Hrant için, adalet için' pankartının açıldığı açıklamada konuşan Bülent Aydın, Dink davasının 11 yıldır devam ettiğini belirterek, siyasi davaların Türkiye'de cezasızlık politikası ile karşı karşıya olduğunu söyledi.

Davanın 2 Temmuz 2007'de başladığını hatırlatan Aydın şöyle konuştu:

"Bugün 10 Temmuz. Demek ki bu dava 11 yıldır sürüyor. 2 Temmuz 2007'deki o zaman Beşiktaş Adliyesi'nde başlayan duruşmada biz Hrant'ın Arkadaşları, 'hepimiz tanığız' pankartıyla adliyenin önündeydik. Aramızda siyasi cinayetlerde yakınlarını kaybetmiş insanlar vardı. O günden bu güne tarihe mal olmuş siyasi cinayetlerin çoğu faili meçhul olarak kaldı. Hrant Dink cinayetinde de 11 yılda ne 'tetiği çek' diyenler, ne 'öldür' diyenler yargılanmış değil. Bu davada 85 sanık var, 7 tutuklu sanık var. Geçtiğimiz yıl içinde sanıklardan 24 tanesi tahliye oldu. Tahliyeler devam etti fakat davanın üstünü örten karanlık perdenin kaldırılması için bir adım atılmadı. Biz Hrant'ın Arkadaşları, ilk günden bu yana bu bu davayı takip ediyoruz ve takip etmeye devam edeceğiz.

'TAKİP EDİLMESEYDİ BU DAVA DA KAPATILACAKTI'

Bu dava sadece Hrant'ın Arkadaşları değil, bu toplumun vicdan sahibi insanları, Türkiye ve dünya kamuoyu takip ettiği için 11 yıldır sürüyor. Yoksa belki de diğer benzerleri gibi kapatılmış bir siyasi cinayet davası olacaktı. Bu 11 yılda önce sadece tetikçilerin yargılandığı dava, skandal bir kararla sona erdi. Öyle ki kararı veren mahkemenin başkanı bile bu kararı savunamadı. Dava bozuldu. Yıllar sonra biz Hrant Dink'i 5. ölüm yıldönümünde anmaya hazırlanırken bu cinayette sorumlu olan üst düzey emniyet yetkililerinin de olduğu kamu görevlilerinin yargılandığı dava açıldı. Geçtiğimiz yıl 3. iddianame ile ağırlığı jandarma görevlileri olan, yeni bir dava daha açıldı ve dava 85 sanığa ulaştı. Dava artık tanıkların dinlenme aşamasında. Sanıkların sorguları büyük oranda tamamlandı. Bugün yarın ve öbür gün tanıklar dinlenecek. Bu tanıklar içinde emniyet yetkilleri ve bazı bütrokratlar olduğu gibi, dönemin içişleri bakanları ve dönemin İstanbul valisi de var. Bu duruşmaları takip ederek adalet nöbetimizi devam ettireceğiz. Bir kez daha sesleniyoruz; Hrant için, adalet için."