‘Hükümetin paraya ihtiyacı var, bunu kıdemden karşılayacak’

‘Hükümetin paraya ihtiyacı var, bunu kıdemden karşılayacak’
Kıdem tazminatının fona devrinden sonra işsiz sayısının 8 milyonu aşacağı ifade edilirken, hükümetin para ihtiyacını bu fondan karşılayacağı belirtildi. Türk İş, 'genel grev’ uyarısı yaptı.

Meryem YILDIRIM


ARTI GERÇEK-AKP hükümeti , Eylül 2018’de ilan ettiği Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında "reform paketi" ile kıdem tazminatının fona devredilmesini bir kez daha ülkenin gündemine getirdi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kıdemin fona devrine ilişkin tüm paydaşların katılımı ile "kıdem tazminatı reformunu" gerçekleştireceğini söylerken, işçi ve işveren toplamda 17 milyon kişiyi doğrudan ilgilendiren bu konu, çalışma yaşamının şu sıralar birincil gündem maddesi olarak yerini aldı.

Peki iktidarın bu yıl "reform" adıyla sunduğu şapkadan işçiler için ne çıkacak?

AKP iktidarının 2003’ten bu yana belli aralıklarla gündeme getirip tepkiler sonrası geri çektiği kıdemin fona devrindeki ısrarının arkasında ne var? Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk İş) bağlı TOLEYİS Genel Başkanı Cemail Bakındı’ya göre hükümetin paraya ihtiyacı var. DİSK Genel Sekreteri Cafer Konca ise "Bu ülkede fonların akıbetini biliyoruz" diyerek, kıdemin fona devrinin milyonlarca yeni işsiz yaratacağını belirterek hükümeti uyardı. Türk İş "genel grev" ihtarında bulunurken, DİSK, "kıdem de giderse zincirlerimizden başka kaybedeceğimiz bir şeyimiz kalmaz; üretimden gelen gücümüzü kullanacağız" diyerek, o da iş bırakacaklarını ilan etti.
 
TÜRK İŞ YÖNETİCİSİ: BUNUN ADI REFORM DEĞİL

Türk İş’e bağlı TOLEYİS Genel Başkanı Bakındı, hükümetin sunduğu paketin "reform" olarak nitelendirilmesine tepkili. "Bu bir reform olmaz, reform; iyileştirmek, yenilik, iyiye gidiştir" diyen Bakındı, kıdem tazminatının fona devrinin sık sık gündeme getirilmesinin iki sebebi olduğunu belirtiyor ve şöyle açıklıyor:

‘HÜKÜMETİN PARAYA İHTİYACI VAR, O AÇIĞI KOLAY YOLDAN FONLA KAPATACAK’

"Bankalarda tasarruf yok, hükümetin de açıkları var. Bu açıkları fon yoluyla kapatmaya doğru bir hareket. Fon yoluyla tasarruf . Bir yerde açık var, hem harcamak için paraya ihtiyaç var. Halkın satın alma gücü düştü. İnsanlar tasarrufa gidemiyor. Mutfak yanıyor. Para ihtiyacını kolay yoldan temin etmek için kıdem tazminatını fon olarak kullanacak. Para ihtiyacını karşılayacaklar."

Bakındı ayrıca, işverenlerin de kıdemin fona devrinden rahatsız olduğunu düşünüyor.

‘DÜNYADA SUÇ OLAN VERGİ KAÇAKÇILIĞI, BİZ DE AFFA UĞRAMIŞ KREDİ…’

Türkiye’nin önceli sorununun kayıt dışı ekonomi olduğuna işaret eden Bakındı, "Türkiye’nin öncelikle yapılacak işi şudur; kayıt dışı ekonomiyi önlemediğiniz sürece, daima yük kayıt altında çalışanların üstünde kalır. 17 milyon çalışan var. 17 milyonun çalışanın 3’te 1’i kayıt dışı" dedi. Dünyada vergi kaçakçılığı, sigorta kaçakçılığının çok ağır şekillerde cezalandırıldığını belirterek, "Bizde vergi kaçakçılığı, sigorta kaçakçılığı affa uğrayarak kredi haline dönüşmüş" eleştirisini yaptı.

‘BEDAVA VERGİ DAĞIT, KIDEM FONUYLA BİRTAKIM İŞLER YAP…’

Bakındı, Türkiye’deki vergi sistemine dikkat çekerek, adaletsizlik vurgusu yaptı, kıdem tazminatının fona devri ile birtakım işler yapıldığını kaydederek şunları söyledi: "İleri demokrasilerde vergi kaçırmak çok ağır suçtur. Bedeli ağırdır. Türkiye ileri demokrasiyse herkesi kayıt altına almalıdır. Kayıt dışı ekonomi kontrol altına alınmalıdır. Türkiye’de, bu sistem içerisinde siz işçilerin satın alma gücünü arttıramadığınız sürece ne yaparsanız yapın yine neticeye gidemezsiniz. Türkiye vergi düzenine bir baksanıza. Orada ne adaleti var. Zamlarını alıyorsunuz işçilerin, onun arkasından vergiler geliyor. Burada büyük sıkıntı var. Türkiye’de reform yapılacaksa eğer evvela vergi adaletinin eşit dağılmasında olmalıdır. Birçok insana bedava kredi dağıtıyor, kıdem tazminatını al, fonları al, o fonlarla bir takım işler yap. Ülke bizim. Ülke sıkıntıdaysa işçiler sıkıntıya katlanır ama herkese eşit ve adalet isteriz.

TÜRK İŞ: GENEL GREVE GİDECEĞİZ

Türk İş Genel Kurulu’ndan, kıdem tazminatının fona devredilmesi durumunda çıkan genel greve gitme kararını hatırlattığımız Bakındı, kararlarının arkasında olduklarını belirterek, "Tabi ki boş durmayacağız. Genel Kurul’da genel grev kararı var. Kırmızı çizgimiz" diye belirtti.

Bakındı, kıdem tazminatına ilişkin değerlendirmelerinde sınıfta bir birliktelik olmamasından yakınarak "dürüstlük" vurgusu yaptı.

"DİSK fikrini beyan etti, yapabilecekleri ortada. Büyük yük Türk İş’te. Ama Türk İş bu yükü taşırken Hak İş ‘ben bunu görüşürüm’ diyor" şeklinde konuşan Bakındı, çözüm olarak şunu önerdi:

‘45 YILDIR SENDİKACIYIM, BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEDİM’

"Sendikacıların dürüst davranması lazım. Ateş sadece bir yeri yakmayacak. Adam gibi, işçiye karşı sorumluluğumuz neyse yerine getirmemiz lazım. Sendikacılık budur. Hep birlikte görüşülüp karar alacaksın. 17 milyon insan var burada. Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Bu iş siyasallaştı. Sendikacılık da siyasetin belli çizgileriyle yürüyor. Bağımsız bir sendikal hareketi de Türkiye’de bulmak da çok zor. Ben 45 yıllık sendikacıyım böyle bir şey görmedim. Biz geçmişte hepimiz bir araya gelirdik. Sendikal konuların önüne, işçi meselelerinin önüne hiçbir şey koymazdık. Onların menfaat ve çıkarları her şeyin üstündeydi. Herkesin tuttuğu bir siyaset vardı ama sendikanın içine girmezdi bu."

DİSK: BU ÜLKEDE FONLARIN AKIBETİNİ İŞSİZLİK FONUNDAN BİLİYORUZ

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Cafer Konca ise, kıdem tazminatının fona devrinin, işverenlere kaynak aktarma olarak kullanılacağını dile getirdi.

"Bu ülkede fonların akıbeti belli, nereden biliyoruz? Konut fonundan, işsizlik fonundan, teşvik fonundan biliyoruz. Bugünkü işsizlik fonu işveren fonuna dönüşen bir durum" diyen Konca, kıdem tazminatının 80 yıllık bir mücadele sonucu elde edilmiş kazanılmış bir hak olduğunun altını çizerek önemine değindi.

‘İŞSİZ SAYISI 8 MİLYONU AŞACAK’

"Kıdem tazminatının fona devredilmesi, bu ülkedeki 8 milyon işsizin daha da arttırılması ve işten çıkarmaların kolaylaştıran bir düzenleme. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu bizim kırmızı çizgimiz" ifadelerini kullanan Konca, kıdem fonun devriyle neler olabileceğini şöyle sıraladı: "İşten çıkarmalar kolaylaşır. 30 gün üzerinden hesaplanan kıdem tazminatımız 15 güne indirilmesi söz konusu. Taban ücret iner, yarı yarıya fark eder. Her yanıyla nereden bakarsanız bakın bunun kabul edilecek bir yanı yok."

ÜRETİMİ DURDURMA VE 1 MAYIS KARARI

Türk İş kıdem tazminatının fona devri durumunda "genel grev" uyarısını yaparken, DİSK de üretimden gelen gücünü kullanarak üretimi durduracağını belirtiyor. DİSK Sekreteri Konca, "Üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. Bugün toplantı yaptık. Tüm sendikalarımızın başkanlarını topladık, yol haritası belirledik. 1 Mayıs ile beraber alanlara taşıyacağız. Kıdem tazminatı başta olmak üzere bu haklı taleplerimizi 1 Mayıs alanlarında büyüterek çıkacağız."

‘ZİNCİRLERİMİZDEN BAŞKA KAYBEDECEK BİR ŞEYİMİZ KALMADI’

"1 Mayıs gündemi kıdem tazminatı olacak. Kıdem tazminatı bizim için hayati sorunumuzdur. Bizim artık bu ülkede kaybedecek bir şeyimiz kalmadı. Zincirlerimizden başka kaybedeceğimiz bir şey yok. Kıdem tazminatı da giderse çantası koluna herkes kendi yoluna. Biz buna asla mücadele etmeyeceğiz."

‘ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ İŞVERENE VERMEYECEĞİZ’

"Bu sadece DİSK’in sorunu değil. Bu ülkede çalışan herkesin sorunudur. Çocuklarımızın geleceğidir. Çocuklarımıza umutlu bir ülke bırakmak istiyoruz. Bu kazanılmış hakkı asla para babalarına peşkeş çektirmeyeceğiz. İşverenlere fon ayrılsın diye krizin faturasını tüm çalışanlara, emekçilere, işsizlere kesmesine asla müsaade etmeyeceğiz."

SON KALE: KIDEM TAZMİNATI

İşçinin işveren tarafından işten çıkarılması ya da kanunda sayılan sebeplerle "haklı olarak" kendi isteği ile işten ayrılması durumunda ödenen paradır. Ödenecek miktar işçinin çalıştığı her tam yıl için son aldığı 30 günlük brüt ücret tutarı kadardır. Bu miktar ücret dışında düzenli olarak sağlanan tüm para ve para ile ölçülebilen menfaatler (yol, yemek parası gibi) dikkate alınarak hesaplanır. İşveren açısından işten çıkarmayı maliyetli hale getirdiği için çalışanlar açısından önemli bir iş güvencesi olarak da kabul edilir.

AKP hükümeti, kıdem tazminatını daha önce birçok kez kaldırmayı denemiş, lakin sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının baskısı ile geri çekmişti. Kıdem tazminatının ülkemizde işçiler adına 83 yıllık tarihi bulunmakta. İktidarın geçmişte birçok defa gündeme getirdiği ve ortadan kaldırmak istediği kıdem tazminatı hakkı, işçilerin ve emekçilerin elinde kalan son kale olarak nitelendiriliyor. Kıdem tazminatının olası bir değişiklik ile fona devredilmesi işçilerin tamamen güvencesiz ve savunmasız bırakılması anlamına gelecektir.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar