'İktidarın, annelerle ne sorunu var?'
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK- Diyarbakır’da İHD ve kayıp yakınlarının 500’üncü haftasında gerçekleştirmek isteği ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ eylemine izin verilmedi. Eylemin gerçekleşeceği Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtını dün bariyerler ile kapatan polis, bu sabah İHD Şube binasının önünde yoğun önlem aldı.
BİNA DIŞINA ÇIKMALARINA İZİN VERİLMEDİ
Kayıp yakınlarının bu hafta gerçekleştireceği eyleme İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türkiye İnsan hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, HDP’li milletvekilleri, İHD ve DBP yöneticileri katıldı. Eylem için şube binası dışına çıkarak açıklama yapmak isteyen kitleyi bina girişinde karşılayan polis, valiliğin yasak kararı olduğunu belirterek, dışarıda açıklama yapılmasına izin vermeyeceğini söyledi.
POLİS: KAYIP YAKINLARI OLMADAN AÇIKLAMA YAPABİLİRSİNİZ
İHD Şube binasının girişinde polis kitlenin dışarıya çıkmasına izin vermedi. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, eylemin demokratik olduğunu, dışarıda kayıp yakınları ile birlikte açıklama yapmak istediğini söyledi. Bunun üzerine polis, "İHD Genel Başkanı, Şube Başkanı ve milletvekilleri açıklama yapacak dediniz. İHD Genel Başkanı, İHD Şube Başkanı ve milletvekilleri basın açıklaması yapabilirler. Ama onlar (Kayıp yakınları anneler) zaten yukarda açıklama yapacaklar" diyerek annelerin dışarıda açıklama yapmalarına izin verilmeyeceğini söyledi.
Bunun üzerine Öztürk Türkdoğan, "Biz anneler ile birlikte açıklama yapamayacaksak bunun zaten bir önemi yok. Anneler bizim aktivistlerimizdir. Bu iktidar annelerde neden bu kadar korkuyor? Anneler olmazsa bizim açıklama yapmamızın bir önemi yok. Biz bu tavrı kınıyoruz" diyerek annelerin olmadığı bir açıklamayı yapmayacaklarını söyleyerek, açıklamayı İHD Şube binasında yapacaklarını söyledi.
'İKTİDARIN ANNELER İLE NE SORUNU VAR?'
Kayıp yakınları ile İHD şube binasında basın açıklaması yapan Türkdoğan, kayıp yakınlarının açık alanda eylem yapmasının yasaklanmasına sert tepki gösterdi. "Bu iktidarın annelerle bir sorunu mu var" diye soran Türkdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye’nin geldiği yeni otoriter bir rejimin sonucu olarak, tamda anlamadığımız bir sebeplerden dolayı yasaklanmış bir kayıp eylemi ile karşı karşıyayız. Bugün binamızın önünde, hemen giriş merdivenlerinde barış anneleri, milletvekilleri ile birlikte yasağı protesto etmek istedik. Fakat garip bir durumla karşı karşıya kaldık. Yanımızda barış annesi, bir kayıp yakını annemizin bulunması nedeni ile açıklamamıza izin verilmedi. İktidar mensuplarına sormak istiyorum. Sizin barış anneleriyle, kayıp anneleriyle ve annelerle ne sorununuz var? Biz annelerimiz başlattığı ‘Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın’ eylemini kesintisiz olarak devam ettiriyoruz. Bu eylemin en önemli öznesi annelerdir. Çünkü anneler adalet arıyorlar. Anneler çocuklarının kemiklerini arıyorlar. Çocuklarını öldüren failleri arıyorlar. Onların adalet önünde hesap vermesini istiyorlar. Dolayısı ile hiç kimse bizden anneler olmadan açıklama yapmamızı beklemesin. Hiç kimse annelerin eylemlerini suiistimal etmiyor. Eğer suiistimal varsa anneler ağlamasın deyip daha sonra annelerin ağlamasına sebep olanlar suiistimali yapanlardır.
'HANİ OHAL KALKMIŞTI?'
OHAL kalktı deniliyor değil mi? OHAL’de de bizi buraya hapsetmişlerdi, şimdi OHAL yok yine buraya hapsedilmiş durumdayız. Demek ki Türkiye’de OHAL kalkmamış. Zaten son çıkardıkları yasayla OHAL’i kalıcı hale getirecek valilere sınırsız yetkiler tanıyan düzenlemeler gerçekleştirdiler. Şimdi bunun neresi OHAL’siz Türkiye! Bu kadar demokratik, bu kadar meşru, bu kadar masum hak arama eyleminin dışarıda açık alanda yasaklanması hiçbir şekilde kabul edilemez.
'21. YÜZYILDA HAK ARAMA TALEBİNİ BASTIRAMAZSINIZ'
Biz çatışmadan, gerilim çıkarmaktan yana değiliz. Biz adalet arıyoruz. İçeride, dışarıda nerede olursa olsun adalet arayışımız devam edecek. İktidar, toplumsal muhalefetten, sokak muhalefetinden korkmaktadır. Toplumsal muhalefetinden korkan bir iktidar demokratik olamaz. Bu otoriter bir yönetim anlayışıdır. 21’inci yüzyılda, 2018’de bütün halkların hak talebinin yükseldiği bir dönemde siz bu baskı yöntemiyle hak talebini nasıl bastıracaksınız. Gerçekten akıl alacak şey değil.
'TÜRKİYE HALKINA SESLENİYORUZ'
Biz iktidarın kendi medya aracılığı ile bizi çatışmacı göstermesini istemiyoruz. Türkiye halkına sesleniyoruz. Türkiye’nin batısına sesleniyoruz. Hiç merak etmiyor musunuz, Doğu ve Güneydoğu’da bu kadar insan niye öldürülüyor? Hala ne için çatışmalar devam ediyor? Hala ne için bu kadar insan öldürülüyor? Ne için, kim için, kim uğruna… Bu soruları sormaya devam edeceğiz. Bu iktidarın içeride ve dışarıda barış talebini görmekten başka bir seçeneği yok. Kürtlerle barışacaksınız, Alevilerle barışacaksınız ötekileştirdiğiniz tüm toplumsal kesimlerle barışacaksınız. 2015 yılında çöken barış sürecini yeniden diriltmek zorundasınız."
'BİZİ BİNALARA, SOKAKLARA SIKIŞTIRARAK ENGELLEYEMECEKLER'
Türkdoğan’ın ardından söz alan Türkiye İnsan hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, kayıp yakınlarının eylemlerinin yasaklanmasının kabul edilir olmadığını söyledi. Hak arama mücadelesini yürüten annelerin arkasında durmaya devam edeceklerini belirten Fincancı, "Aslında faili belli. Bütün hu suçların faillerine, işbirlikçilerine bakmak ve görmek için bu barışçıl demokratik hak taleplerini yasaklayanlara bakmak yeterli. O nedenle yasaklayanların faillerle işbirlikçiler olduğunu biliyoruz. Onlar hesap verecekler. Bizi binalara, sokaklara sıkıştırarak hak arama talebimizi sonlandıracaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar. Biz hak arama mücadelesini yürütenler sonuna kadar bu mücadelenin arkasındayız" dedi.
Basın açıklaması sırasında konuşan kayıp yakınları, hak arama mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. Yapılan açıklamaların ardından oturma eylemi yapıldı.
