İzmir’de bir ayda 10 kişi ajanlık dayatıldığı için İHD’ye başvurdu

İzmir’de bir ayda 10 kişi ajanlık dayatıldığı için İHD’ye başvurdu
Son bir ayda gözaltına alınıp ajanlık dayatması yapılan 10 kişiden başvuru aldıklarını açıklayan İHD İzmir Şubesi, ajanlık dayatmasıyla karşılaşanlara 'bize başvurun' çağrısı yaptı.

Ege Bölgesi’nde son zamanlarda kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından ajanlık dayatmasına maruz kalanlara her gün bir yenisi ekleniyor.

En son 5 Ekim’de Torbalı ilçesinde gözaltına alınıp 6 saat işkenceye maruz kaldığı belirtilen Yiğit Üste’nin babası İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesine başvuruda bulundu.

Son bir ayda ajanlık dayatılmasına maruz kalan 10 kişinin kendilerine başvurduğunun bilgisini veren İHD İzmir Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek, 10 ay içinde benzer şikayetten 17 kişi olduğunu kaydetti. 

‘KORKMAYIN BİZE BAVŞURUN’ 

Süreklileşen gözaltılara dikkat çeken Çiçek, kentte Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyelerine yönelik çok ciddi baskılar olduğunu dile getirdi. Gözaltı gerekçelerinin keyfi olduğunu hatırlatan Çiçek, "Ajanlık dayatılmasına maruz kalan kişiler, bize neler yaşadıklarını anlatıyor. Başvurucular gözaltına alınarak, farklı bir odaya götürüldüklerini orada ‘Biz devletiz. Bizimle çalışırsanız biz sana rahat bir yaşam vereceğiz. İçinde bulunduğun çevren sana zarar verecek sosyal çevredir. Onlardan uzak dur. Biz sana maddi destek vereceğiz’ tarzında yaklaşımlarda bulunduklarını söylüyorlar. Ocak ayından bu yana 17, son bir ayda ise 10 başvuru aldık.  Bize gelen başvuruların yanı sıra gözaltın alınıp kendisine ajanlık dayatıldığını aktaran insanlar da var. Fakat bu insanlar başvuruda bulunmuyor, çünkü çekinceleri oluyor. Bize gelip başvuruda bulunmaları çağrısında bulunuyoruz" dedi.


İHD İzmir Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek ajanlık dayatmasıyla karşılaşanların İHD'ye başvurmasını istedi.

‘ÇOĞU KÜRT GENÇLERİNE YAPILIYOR’

Mezopotamya Ajansı'ndan Ruken Demir'in haberinde, gözaltına alınıp serbest bırakılanlar üzerinde ajanlık dayatılmasının sürdüğünü sözlerine ekleyen Çiçek, "Bu dayatmaların çoğu Kürt gençlerine yapılıyor. Bunlar genellikle çeşitli telefon numaraları üzerinden yapılıyor. O telefon numaraların bazıları bizde mevcuttur. Telefon edilerek çay içmeye davet ediliyor. Telefon açan kişiler, 'Biz senin arkadaşınız ve çay içmekte sorun yok. Biz senin kim olduğunu biliyoruz. Özel yaşamını iyi biliyoruz. Ailende sağlık sorunları olan biri varsa destek oluruz’ gibi yaklaşımlar sergiliyorlar.  Buna maruz kalanlar, kabul etmemelerine rağmen defalarca aranıp rahatsız ediliyor. İnsanlar tedirgin oluyor. Biz bu tedirginliklerin sonrasında bazı insanların psikolojilerin bozulduğunu biliyoruz. Bu insanlar sürekli kendilerini takip ediliyor gibi hissediyor. Bu insanlar bize gelip başvuruda bulunduklarında biz de emniyet ve valiliğe yazışmalar yapıyoruz. Ya da gözaltında ifade alınmaya çalışan bu insanlar kimlerdir? Nedir? diye soruyoruz. Bu zaman kadar yaptığımız yazışmaların sonucunda herhangi bir yanıt almadık. Ya da ‘Tespitinizi aldık. Böyle bir olayın takibini yapıyoruz. Gerekli olursa idari soruşturma başlatılacaktır’ diye cevaplar veriliyor. Onun dışında başka cevap gelmiyor" diye konuştu.

‘BU DAYATMALARDAN VAZGEÇİLMELİ’

Yazışmaların ardından ajanlık dayatılan kişiler polis tarafından aynı numara üzerinden arandığını vurgulayan Çiçek, başvuruculara bu kez "Neden İHD’ye başvuru yaptın. Neden şikayet ettin" gibi baskılar yapıldığını ifade etti. Çiçek, şunları söyledi: "Bir insanı istemediği bir şeye zorlamak onun kişiliğini dejenere eder. Bunların hepsi sağlıklı bir yaşamda bireylere yapılmaması gereken şeylerdir.  Zaten devletin polisi, askeri var, neden ayrıca gerek duyup insanları tedirgin ediyorsunuz? Devletin bu tür uygulamalarla ve insanların bireysel yaşamlarına müdahale etmemesi gerekiyor." (MEZOPOTAMYA AJANSI)

Öne Çıkanlar