'Kamu emekçisi 9 ayda 2 maaş kaybetti''

'Kamu emekçisi 9 ayda 2 maaş kaybetti''
Ekonomik krizin kamu emekçilerinin hayatını derinden etkilediğini belirten KESK, 'İktidar 'kriz yok' diyor. Ama iflas eden, konkordato ilan eden şirketlere her gün yenileri ekleniyor' dedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ekonomik krize ilişkin tüm kentlerde basın açıklamaları gerçekleştirdi. KESK Genel Merkezi'nde konfederasyona bağlı sendikaların yöneticilerinin de katıldığı basın toplantısında, "Siyasi iktidar 'kriz miriz yok' diyor. Ama borçlarını ödeyemez hale geldiği için iflas eden, konkordato ilan eden firmalara-şirketlere her gün yenileri ekleniyor" denildi.

"Bugün maaşlarını alan 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisi olarak artan hayat pahalılığı karşısında gittikçe eriyen, daha cebimize girmeden borçlarımıza, kabaran faturalara giden ayın sonunu getiremediğimiz maaşlarımız öyle demiyor" denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

'ZAMLAR OTOMOTİĞE BAĞLANDI'

"Bebek maması ve bezinden tutun, meyve ve sebzeye kadar, iğneden ipliğe her şeye ardı ardına yapılan zamlar sürmektedir. Tam da okulların açıldığı dönemde kağıtta, defterde, kırtasiye ürünlerinde, servis ücretlerinde yapılan artışlar cep yakmaktadır. Doğalgaz ve elektrik zamları otomatiğe bağlanmıştır. Kış aylarına girmeye hazırlandığımız bir dönemde, hem de döviz kuru kısmen düşmesine rağmen elektriğe ve doğalgaza tekrar zam yapılmıştır.

'BAKAN HALKLA DALGA GEÇİYOR'

Son zamlarla birlikte konutlarda kullanılan elektrik yılın başından bugüne yüzde 41, doğalgaz ise yüzde 44 zamlanmıştır. Bu fahiş artış oranlarına rağmen Hazine ve Maliye Bakanı 'küresel olarak bir değişim süreci olmazsa yıl sonuna kadar elektriğe ve doğalgaza zam yapmayacağız' diyerek halka adeta dalga geçmektedir. Bilindiği üzere TÜİK tarafından 3 Ekim'de açıklanan rakamlara göre aylık enflasyon yüzde 6.30, yıllık enflasyon ise yüzde 24.52 olarak gerçekleşmiştir.

'MUTFAKTAKİ YANGIN TÜİK RAKAMLARININ ÜZERİNDE'

Hükümet temsilcileri söz konusu rakamların 'sürpriz' olduğunu, uzmanların dahi bu derece yüksek enflasyon rakamları beklemediğini açıklıyor. Uzmanları bilmiyoruz, ama asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri, emekliler için bu rakamlarda 'sürpriz' bir durum yoktur. Çünkü çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız yangının TÜİK'in resmi enflasyon rakamlarının çok daha üzerinde olduğunu bu ülkede çocuklar dahi bilmektedir. Yıllık zamlar bir tarafa son bir ay içersinde yaşadığımız zamlar bile hayat pahalılığının ne kadar arttığını göstermektedir. Örneğin son bir ay içinde bebek mamasının fiyatında yüze 18, domatesin fiyatında yüzde 35,  sivri biberin fiyatında yüzde 32 artış yaşanmıştır. Domateste, bibere gelen zamlar ve yumurtanın fiyatının bir yıl içinde yüzde 95 artması, geçtiğimiz ay 'soğanlı mı olur soğansız mı' tartışması yapılan menemeni bile sofraların lüks yemeği haline getirmiştir.

'KAMU EMEKÇİLERİ YOKSULLAŞIYOR'

Toplam 5 milyon kamu emekçisi ve emeklisi yandaş konfederasyon yönetimi ile hükümet arasında imzalanan, hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon rakamlarının esas alındığı satış sözleşmelerinin bedelini ödemeye devam etmektedir. Yandaş konfederasyon yönetiminin son satış sözleşmesinde altına imza attığı rakamlar çoktan pul olmuştur. Bilindiği üzere yandaş konfederasyon yönetiminin geçtiğimiz yıl altına imza attığı son satış sözleşmesi ile maaşlarımızda 2018 yılının ilk altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında ise yüzde 3,5 artış yapılması kararlaştırılmıştır.

'YOKSULLUK SINIRI 6.237 LİRA'YA ULAŞTI'

TÜİK tarafından son açıklanan verilere göre Temmuz-Ağustos-Eylül ayını kapsayan üç aylık dönemin enflasyonu yüzde 9.3'tür. Yani yaşadığımız gerçek enflasyonunun çok uzağında olan resmi enflasyona göre bile önümüzde üç ay olmasına rağmen şimdiden yüzde 6 oranında bir enflasyon farkı oluşmuştur. Öte yandan emekçiler için satın alma gücünü, refah durumunu gösteren en önemli ölçüt yaşanan gerçek enflasyonun üzerini örten TÜİK verileri değil, açlık ve yoksulluk sınırı verileridir. KESK-AR'ın 2018 Eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı çalışmasına göre; dört kişilik bir aile için açlık sınırı 2.214 TL'ye, yoksulluk sınırı ise 6.237 TL'ye ulaşmıştır. Buna göre eş ve çocuk yardımı dahil ortalama 3.250 TL maaş alan kamu emekçileri hızla açlık sınırına yaklaşmaktadır. Sene başında maaşı 3.250 TL olan bir kamu emekçisi, dolar kurundaki artıştan kaynaklı olarak 9 aylık dönem içinde 2 maaş kayıp yaşamıştır. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar