KESK: Bu yangının alevi de samanı da AKP politikalarıdır

KESK: Bu yangının alevi de samanı da AKP politikalarıdır
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), döviz kurundaki sert yükselişlerle ilgili açıklamasında yoksullaştırmanın hızlanacağı uyarısı yaptı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), döviz kurundaki sert yükselişler hakkında yazılı bir açıklma yayınlayarak, çözüm için emekçilerin temel taleplerinin dikkate alınmasını istedi.

"Yaşanan krizin faturasının emekçilere, emeklilere ve işsizlere çıkarılmasına izin vermeyeceğiz" denilen açıklamada, "Kemer sıkma amacıyla 'acı reçete' peşinde olan iktidar cenahını uyarıyoruz. Çözüm ve reçete arayışında iseniz emekçilerin temel taleplerini dikkate alın" ifadeleri kullanıldı.

'KRİZİN GERÇEK NEDENİ RANTA DAYALI POLİTİKALARDIR'

Açıklamasında krizin görünen nedeninin ABD ile restleşme olsa da asıl nedeninin ranta dayalı ekonomik politikların tıkanması olduğunu belirten KESK, ekonominin daha da kırılgan hale gelmesinin nedenlerini, ‘yeni rejimin ortaya çıkardığı belirsizlikler’, ‘24 ay süren OHAL hukuksuzluğunun kalıcılaşması’, ‘kamu kurum ve hizmetlerinde liyakat ve kanunilik ilkesinin terk edilmesi’, ‘genel olarak hukuk devleti ilkesinin yaygın bir şekilde ihlal edilmesi’ olarak sıraladı.

'YEM'İN EN BÜYÜK YALANI KATILIMCI BİR MODEL OLDUĞI İDDİASIDIR'

Ekonomiye duyulan güvensizliğin son bir haftadaki ‘döviz krizi’ ile birlikte hızla yayıldığına dikkat çekilen açıklamada, "Bu yangının alevi de samanı da AKP politikalarıdır" denildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duyurduğu "100 günlük icraat metni" ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı "Yeni Ekonomi Modeli"nin (YEM) ekonomik krize yönelik bir çözüm sunmadığı kaydedilen açıklamada,  "YEM’in en büyük yalanı "katılımcı" bir model olduğu iddiasıdır. Günlerdir sermaye ile toplantı üzerine toplantı yapılmasına rağmen bir kez olsun emekçilere tek bir soru sorulmamıştır. Bu model %1’in modelidir, içinde %99 yoktur".

'DAHA DA YOKSULLAŞACAĞIZ'

Açıklamada, emekçilerin gelirlerinin önemli bir bölümünü kira, gıda ve ulaşım gibi kalemlere harcayacağından daha da yoksullaşacağına dikkat çekildi.  Döviz kurlarında yaşanan hızlı yükselişin işçiler, kamu emekçileri, emekliler ve işsizlere yansımalarının ise çok boyutlu olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Tedbir alınmaması halinde döviz kurlarındaki artışın sonucunda bugüne kadar gerçekleşen enflasyon ve faiz artışlarında ivmenin daha da hızlanması olasıdır. Yaşanan krizin etkisiyle "daha yüksek" veya "hiper" enflasyon durumunda bu yoksullaştırma eğiliminin hızlanacağı bilinmelidir. Enflasyon farkı almak reel zam almamaktır. Ayrıca enflasyon farkının enflasyon yaşanan dönemde değil sonrasında verildiği görülmelidir. Yani enflasyonu peşin yaşayan emekçiler "farkını" izleyen dönemde geciken bir şekilde almaktadır".

'ACI REÇETE PEŞİNDE OLAN İKTİDARI UYARIYORUZ'

Acil demokratikleşme vurgusu yapılan açıklamada, "Kemer sıkma amacıyla 'acı reçete peşinde olan iktidar cenahını uyarıyoruz. Çözüm ve reçete arayışında iseniz emekçilerin temel taleplerini dikkate alın" denildi. KESK, tüm emek ve demokrasi güçlerine de krizi yaratanların krizin faturasını emekçilere, ezilenlere çıkartma girişimlerine ve saldırılarına karşı birlikte mücadeleye yürütmeye çağırdı.

Emekli ve asgari ücretlilerin yoksullaşmasının diğer emekçilere göre daha derin olduğuna dikkat çekilen açıklamada, kamu emekçilerin, emeklilerin ve asgari ücretlilerin  yılbaşından bu yana döviz kuru etkisiyle kayıpları şöyle sıralandı:

  • Kamu emekçilerininDolar bazında yüzde 18, Euro bazında yüzde 11 olarak gerçekleşti.
  • Emekliler için kayıp Dolar bazında yüzde 37 iken, Euro bazında ise yüzde 32 oranında.
  • En büyük kayıp sabit ücretli olan asgari ücretliler de. Temmuz ayında ortaya çıkan "enflasyon açığı" nedeniyle asgari ücretlilerin kaybı dolar bazında yüzde 42, Euro bazında ise % 37.

'İŞTEN ATMALAR YASAKLANSIN'

'Döviz krizinin’ olumsuz etkileri nedeniyle ortaya çıkan gelir kayıplarının azaltılması için acil bir eylem programı açıklanması isteyen KESK, taleplerinden bazılarını açıkladı:

  • Olası işten atmalara karşı işten çıkarmaların yasaklandığı ilan edilmelidir.
  • İç ve dış politikada çatışma ve savaş söylem/pratiği terk edilmeli ve barış politikası savunulmalıdır.
  • Kamu kurumlarında evrensel hukuk hükümleri, anayasa ve yasalarla koruma altında olan haklara yönelik saldırılar derhal durdurulmalıdır.
  • OHAL fırsatçılığıyla hukuksuzca ihraç edilen kamu emekçileri derhal işlerine iade edilmeli, geriye dönük tüm kayıpları karşılanmalıdır.
  • Kamu hizmetlerinde, atama ve terfilerde, disiplin hükümlerinin uygulanmasında "olağan hukuka geri dönülmelidir.
  • OHAL rejimi ihraçları, kayyumları, medya gaspları vb. tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmalıdır.
  • 2018 ve 2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşmede, ücret hükümleri yeni enflasyon hedefi ve son döviz krizi nedeniyle geçersizleştiğinden geriye dönük kayıplar karşılanmalı, enflasyon hedefinin üzerinde gerçekleşen enflasyon verileri dikkate alınmalıdır.
  • Varlık fonu, Kredi Garanti fonu, Savunma Sanayi Fonu gibi kamuoyu denetimi dışına "kaçırılmış" uygulamalar sonlandırılmalıdır.
  • Örtülü ödenek ve kanun dışı mali kaynak kullanımı derhal durdurulmalıdır.
  • 'Saray' rejimine yönelik devasa bütçe, örtülü ödenek ve kanun dışı mali kaynak kullanımı derhal durdurulmalıdır.
  • Kamudaki 'taşıt ve bina kiralama' işlemleri azaltılmalı, var olanlar kamuoyu denetimine açılmalıdır.
  • İşsizlik sigortası fonu sadece işsizlere verilmelidir. İşsizliğin artışı engellenmelidir.
  • Rantçı sermayeyi destekleyen "yatırım ve istihdamı arttırmayan" teşvik sistemi lağvedilmelidir. İstihdam ve üretim artışı sağlayacak adımlar atılmalıdır.

KESK açıklamasının sonunda, krizi yaratanların krizin faturasını emekçilere çıkarılmasına karşı tüm emek ve demokrasi güçlerini birlikte mücadeleye çağırdı.

(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar