Kılıçdaroğlu: Bu eğitim sistemine bütün öğretmenlerin karşı çıkması gerekir

Kılıçdaroğlu: Bu eğitim sistemine bütün öğretmenlerin karşı çıkması gerekir
'18 yılda Eğitim Bakanı ve eğitim politikaları değişiyorsa bir sorunumuz var demektir.'

ARTI GERÇEK-Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Eğitim Çalıştayı'nda eğitim sistemindeki sorunlara ilişkin açıklama yapıyor.

"18 yılda Eğitim Bakanı ve her bakanla birlikte eğitim sistemi değişiyorsa bir sorunumuz var demektir" diyen CHP lideri, 4+4+4 sisteminin eğitimciler arasında, MEB'de, Bakanlar Kurulu'nda tartışılmadan uygulamaya sokulduğunu söyledi.

"Böyle bir eğitim sistemi olabilir mi? Aklın mantığın alamayacağı bir şey. Bütün öğretmenlerin karşı çıkması gerekirdi" diyen Kılıçdaroğlu, aynı görüşte olmayan insanların çocuklarının eğitimlerinin de düşünülmesi gerektiğini belirtti. 

Konuşmasında hayatını kaybeden Rahşan Ecevit’e de yer veren Kılıçdaroğlu, "Ecevit'in kader arkadaşı, yol arkadaşı, sevgiyi saygıyı dostluğu bize öğretmiş olan aktördü rahmetli Rahşan Ecevit. Kendisini yarın netleştiyse sonsuzluğa uğurlayacağız" dedi.

EĞİTİM SİSTEMİNİN SORUNLARI: MİLLİ VE YERLİ OLMALIDIR

Eğitim sistemine ilişkin konuşan CHP lideri, "Eğitimle çok değerli bilgileri elde ediyorsunuz. ama yaşam boyu eğitimi hayatımızın en önemli faktörlerinden biri haline getirmeliyiz. Peki yaşam boyu eğitimin bizim bakanlığımız yani MEB siyasal iktidarlar gerektiği önemi desteği verdiler mi? Adına MEB diyoruz. Eğitim partiler üstüdür. Eğitim milli olmak zorundadır. Milli olmak kendi değerlerimizi evrensel değerlerle buluşturmak demektir. O zaman bakanlık çok değerli nesilleri yetiştirmiş olur" şeklinde konuştu

CHP liderinin konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

'ALFABEDE HARF KALMAYACAK'

"LGSyi getirdiler olmadı, OKS’yi getirdiler olmadı. Alfabede neredeyse harf kalmayacak. 4+4+4  sistemi nasıl geldi? Bana söyler misiniz böyle bir eğitim sistemi olur mu? Eğitimci olmayanların eğitim sistemini belirlemesi. Bütün öğretmenlerin karşı çıkması gerekirdi. Sadece ben kendi çocuğumu düşünüyorum. Benimle aynı siyasi görüşü paylaşmayanların da çocuğunu düşünüyorum. Sonuçları ne oldu?

2014 yılında bir gecede binlerce okul yöneticisi değişti. Niçin mevcutların siyasi görüşü farklı diye. Siyasi tercihlere göre eğitim olmaz. Eğitim bilimseldir, laiktir. Biz böyle baktığımız zaman eğitim sistemini evrensel değerlerle buluşturmuş olacağız. Öğretmenlere bir anlamda ekonomik olarak azap yaşatıyoruz."

KHK’Lİ ÖĞRETMENLER

"Öğretmen de düşünecek sorgulayacak. Farklı düşündü diye onu alıp üniversiteden atarsanız KHK ile bu doğru değil. Hangi demokrasiden bahsediyoruz? Demokrasi zaten farklı düşüncelerin ortak zeminde dile getirilmesidir. Yükseköğretim…100 öğrenciden ancak 21’ine yurt veriyoruz. Bir yılda çözülecek sorun 17 yılda çözülemedi. Verirsiniz TOKİ’ye görev, her üniversitenin yanına yurtlar yaparsınız. Anneler babalar güven içinde çocuklarını şehirlere gönderirler. Bu bile yapılmıyor.

Öğretmen sadece sabah gidip akşam dönen kişi değildir. Öğrencinin sorununu beyninde taşıyan kişidir. Öğretmenler meslek kanunu diye ayrı bir yasası olması gerekir. Ek göstergeyi öğretmenlere vermektir. Böylece öğretmen emekli olduğunda da aynı yaşam standardını göstermeli. 24 Kasım’da bütün öğretmenler seviniyor. O gün bizim öğretmenleri ödüllendirmemiz gerekir. Birer aylık ikramiye vermemiz gerekir. Kadrolu öğretmenli, sözleşmeli öğretmen böyle garip bir tablo var. Öğretmenlerin aynı şartlara sahip bir tabloya kavuşturmamız lazım. Bütün öğretmenlerin aynı olması lazım. Öğretmenler arasında farklılık asla doğru değil.

Hala binlerce öğretmen açığımız var bu doğru değil. Eğitim sağlık ve güvenlikte boş kadro olmaz. Bütün kadroları doldurmamız lazım. Bunu toplumun her coğrafyasına yaymanız gerekir. Taşımalı eğitim son derece yanlış. Neden yoksulluk sınırı altında öğretmenlere aylık veriyoruz.

Okul aile birliklerine daha fazla yetki vermek gerekiyor. Eğer bir toplumu geri bırakmak istiyorsanız, eğitim sistemini bozacaksınız. Toplumu bilimden uzaklaştırıyorsunuz çünkü. Eğitimdir ki bir milleti özgür, bağımsız, şanlı bir topluluk halinde yaşatır ya da milleti sefalete terk eder. Biz büyümek istiyoruz, huzur istiyoruz, çocuklarımızın dünyayı sorgulamasını istiyoruz. Soru sorarken engellenmemelerini istiyoruz. Çocuklarımızın üniversiteyi kazandığında anne ve babaların kaygı duymamasını istiyoruz. Biz eğitime daha fazla kaynak ayrılmasını istiyoruz. Öğretmenlerimizin aybaşını nasıl getireceğim diye düşünmemesini istiyoruz.

Öğretmenine yeterli ortamı sağlayamayan bir toplum geriye gitmeye mahkumdur. Biz ileriye gitmeye kararlıyız, öğretmenlerimizle birlikte.

Finlandiya'da kişi başına gelir artmamasına rağmen sorun nerede eksik nerede tartışıyorlar, sorunun eğitimden kaynaklandığını görüyorlar ve eğitimde reform yapıyorlar. Bugün Finlandiya'da kişi başına düşen milli gelir Avrupa'daki birçok ülkeyi aştı."

Öne Çıkanlar