Kılıçdaroğlu: Kırılan fay hattı değil, Saray iktidarının ar damarıdır

Kılıçdaroğlu: Kırılan fay hattı değil, Saray iktidarının ar damarıdır
Gezi Davası'nda yargılanan Osman Kavala'ya adalet isteyen CHP lideri, Elazığ depremini ve deprem vergilerini de hatırlatarak 'Kırılan fay hattı değil, Saray iktidarının ar damarıdır' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin haftalık Meclis grup toplantısında konuştu.

Konuşmasında ilk önce Elazığ'daki 6,8'lik depremde hayatını kaybedenlere ilişkin konuşan CHP lideri "Deprem olduğunda, kimliği inancı görüşü ne olursa olsun milletimiz yaraları kapatmaya gidiyorlar. Elazığ'da Malatya'da hayatını kaybedenler vatandaşlarımız için baş sağlığı diliyorum. 41 vatandaşımız hayatını kaybetti 45 vatandaşımız kurtarıldı" dedi.

"CHP'li belediyeler de deprem bölgesine büyük katkılarda bulundular. Bölgeye hem insani yardımları bölgeye taşıdılar. Sadece CHP değil, bütün belediye başkanlarımızı kutluyorum" diyen Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından öne çıkan bölümler şöyle:

GEZİ DAVASI: OSMAN KAVALA'YA HAKSIZLIK EDİLİYOR

Bugün görülen Gezi Davası’na ilişkin konuşan CHP lideri "Bugün önemli bir dava görüşülüyor. Osman Kavala’nın davası. Vicdanı olan herkes Osman Kavala’ya haksız yapıldığını biliyor. İnşallah bugün görülen davada adalet tecelli eder ve Osman Kavala yuvasına kavuşmuş olur" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

"-Devletle siyasi partiler arasında ilişkilerden söz edeceğim. Devlet süreklidir, bakidir, devletimizin bayrağı vatanımızın sınırları var ve bir anayasamız var. Anayasa devletin omurgasını belirliyor. Yasama yürütme yargı organını belirliyor. Ama devleti yönetmek üzere siyasi partilere halk yetki verir. Dolayısıyla kayıtsız şartsız egemen milletinse, o zaman demokrasiyi güçlendirmek bu bağlamda devleti topluma hizmet eder hale getirmek gerekiyor. Bizim ülkemizin güzel insanları var, bizim ülkemiz dünya coğrafyasında en güzel yerde. Karadeniz Akdeniz, Marmara... Yaşaman deprem dolayısıyla farklı görüşlerde insanlarla, siyasi partilerle güzel örnekleri verildi.

-Talebimiz, birlikte yaşamak istiyoruz. Hiçbir ayırım yapmadan birlikte yaşamak... Peki yetiyor mu? Hayır, huzur içinde yaşamak istiyoruz, gelecek kaygısı olmadan güven içinde yaşayan bir toplum istiyoruz. Türkiye'yi nasıl büyütürüz, nasıl görkemli hale getiririz? Bunun için çalışmalıyız. Adaletli bir devlet olmak istiyoruz, devletin dini adalettir. Adaletsiz bir toplum kendi içinde barışı sağlayamaz. Hakkı da hukuku da, hayatın her alanına taşımak istiyoruz. Herkesin işi, aşı olsun istiyoruz. Elaleme muhtaç olan bir insanlık istemiyoruz. Anneler çocuklarını huzur içinde okula göndersin istiyoruz. Gelecek kaygısı olmadan okula göndermeli anneler.

-Farklı düşünsün diye kimse cezalandırılmasın. Her düşünceye saygı göstermek insanlığın önünü açar. Kişileri düşündükleri dolayısıyla ödüllendirmek, herkese saygı duymak gerekir. Güzel bir toplum, üreten bir toplum, farklı düşünen insanları anlayışla karşılayan bir toplum düşünün. Böyle bir toplum inşa etmek istiyoruz.

-Devlet adaletle yönetilsin istiyoruz. Siyasetçiler halkın oylarıyla geliyor, devleti adaletle yönetmek zorunda.

-Hepimiz vergi veriyoruz. Devlet adaletle yönetilecek, fakire bir şeyler verecek. Adalet bir mahkeme kavramı değildir, haksızlığa uğrayan her kişinin sorununa eğilmek demektir. 
İnsanın yaşadığı her yere aydınlığı, uygarlığı, insanlığı götürelim. Hepimiz vergi veriyoruz. Devlet daletle yönetilecek, fakire bir şeyler vermesi lazım, adaletle yönetilecek yol götürecek. Ulaşılamayan yere ulaşmak demektir adalet. Devleti yönetirken vatandaştan zor alıma dayalı vergi alınıyor, bizim yapmamız gereken verginin hakça kullanılması.

-İktidarda olan hiçbir siyasetçi kendi cebinden para harcamaz, bizim paramızı harcar. Dolayısıyla siyasi iktidar her kuruşun hesabını halka vermek zorundadır. Demokrasinin çıkış kaynağı da zaten budur. Buna saydamlık diyoruz, insana saygı diyoruz. Her vatandaşın şu soruyu sormak hakkı vardır, "Ben vergi veriyorum paramı nereye harcadın?" Ben insansam, aklımı kullanıyorsam, verdiğim vergilerin nereye harcandığını sormam gerek. Benim vergimi benim vatanım ve benim insanım için kullanacaksın. Bu sorunun sorulmadığı yerde bu soruyu sorarsam başım tehlikeye girer denen yerde kimsenin can güvenliği yok demektir.

-Malatya ve Elazığ'da çok sayıda insanımız hayatını kaybetti. Burada evler dayanıklı değil. Vatandaş haklı olarak soruyor, "17 yıldır iktidarsınız, deprem vergileri aldınız 34 milyar dolar". Elazığ ve Malatya'de depremi önlemek için ne yaptınız? Elazığ'a ne yaptın kardeşim sen, Malatya'ya ne yaptın sen? Şu yatırımları yaptık, her kuruşun hesabını veririz de. Bunu söylemiyor. Neden soruyorsun diyor. Şimdi bu soru sorulur mu diyor. Şimdi sormuyor ki vatandaş, yıllardır soruyor: Bu parayı önlem al diye veriyor. Türkiye deprem kuşağında. Kırılan fay hattı değil, Saray iktidarının ar damarı. 

BAKANLARA KRİZ YÖNETİMİ ELEŞTİRİSİ: KRİZ YÖNETME, ADAM ENKAZ ALTINDA, ÖNLEMEK İÇİN NE YAPIYORSUN?

-Depreme dayanıklı evler yap, konutlar yap, okullar yap. İstanbul'da hala el atılmamış yerler var. Deprem oluyor, depremden sonra kriz yönetimi. Bakanlar toplanıyor kriiz yönetcekler. Zaten ölmüşler, enkaz altında insanlar. Sen daha önceden önlem aldın mı? O suçu Allah'a yüklüyor. Önlem alacaksın, evi depreme dayanıklı yapacaksın.

Devletin görevi, gelecek perspektifi hazırlamaktır. Liyakat budur. Önemli kadrolar devlette görev yaparlar. Her şeye bir kişi karar veriyor. Bir akıl var her şeyin üstünde, sus deyince susacak, konuş deyince konuşacak. Kimsin sen ya? İnsanların yaşam tarzıyla uğraşırsın, o insanın karnı doyuyor mu bunu sorsana.

Ahlaklı davranmak lazım. Liyakat aynı zamanda ahlaklı davranmayı da gözetir. Devleti yöneten kişinin vatandaşına yalan söylememesi lazım, doğruları söylemesi lazım."

'SEN KİMSİN?'

-İnsanların kaç çocuk yaptığıyla uğraşırsın, etek boyuyla uğraşırsın, insanların diniyle uğraşırsın, kimliğiyle uğraşırsın. Ya kimsin sen kimsin?

'VATAN HAİNİ'

-Tank Palet fabrikasını unutmadık. TSK'nın fabrikasını yabancı bir şirkete peşkeş çekene vatan haini denir. 15 Temmuz şehitlerini unutmadık. 15 Temmuz şehitlerini unutmadık, gazileri unutmadık."

(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar