'Direnerek kim olduğumuzu herkese anlattık'

Nalin ÖZTEKİN

ARTI GERÇEK - Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi 17’si tutuklu yargılanan 20 avukat  5 gün boyunca hakim karşısında savunmalarını yaptı. Ancak 1 yıl sonra ilk kez hakim karşısına çıkan avukatlar hakkında tahliye edildikleri günün akşamında yeniden yakalama kararı çıkarıldı.

Özgürlüklerine kavuştukları birkaç saat içinde tahliye sonrası ilk değerlendirmelerini ise Artı Gerçek’e yaptılar. Avukatlığını yaptığı somalı ailelerin bir an olsun yalnız bırakmadığı Selçuk Kozağaçlı, "Bu insanlar için ölümü bile göze alabileceğimizi birbirimize jandarmalar arasında söyledik, şanlı bir hafta oldu" dedi.

Türkiye’den ve Dünya’dan yüzlerce avukat meslektaşları için hafta başından itibaren Bakırköy Adliyesinde bir araya geldi. 5 gün boyunca hakim karşısına çıkan yargılanan 20 avukatın müvekkilleriyle cezaevinde yaptıkları görüşmeler, Ermenek ve Soma Maden katliamı davalarında savunma yapmaları ve daha bir çok mesleki faaliyetleri suç sayıldı. Duruşmanın ilk gününde salonda bulunan TEM polisleri tepkiler üzerine dışarı çıkarken silahlarını göstererek tehditlerde bulundular. Kararın açıklanacağı gün duruşma Silivri Cezaevi Kampüs alanının içinde bir mahkeme salonuna alındı. Yargılama çok sayıda kolluk görevlisinin bulunduğu bir salonda yapıldı. 

KAÇMA ŞÜPHESİ VAR DENİLEN KOZAĞAÇLI MAHKEMEYE KENDİ GİTTİ

'Savunmaya Özgürlük' diyen avukatlar meslektaşlarını savunmak üzere hazır bulundu iddia makamı mütalaasında "tutukluluk hallerinin devamı" talebinde bulundu. Gerekçe olarak ise kaçma şüphesi gösterildi. Buna karşı söz alan Selçuk Kozağaçlı "Değil kaçmak, kovsanız gitmiyoruz. Öldürseniz, ölümüz burada. Kaçma şüphelisi olan sizsiniz" demişti.

Nitekim tahliye edilen avukatların 12’si hakkında aynı mahkeme tarafından yeniden yakalama kararı çıkartıldı. Av. Selçuk Kozağaçlı kendi iradesiyle gittiği Çağlayan Adliyesi mahkeme salonunda darp edilerek Vatan Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. 

Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatlar.

'DOĞRU YERDE DURDUĞUMUZA BİR KEZ DAHA İNANDIK'

Kozağaçlı Silivri Cezaevinden tahliye olduğu ilk an da ise Artı Gerçek’e değerlendirmelerde bulundu. Kendisini bir an olsun yalnız bırakmayan müvekkillerine işaret ederek "Bu insanlar için ölümü bile göze alabileceğimizi birbirimize jandarmalar arasında söyledik, şanlı bir hafta oldu. Çok onu vericiydi neden mücadele ettiğimizi bir kez daha birbirimize hatırlattık.. Özellikle somalı aileler, katledilmiş gençlerin aileleri bizi inanılmaz duygulandırdılar. Doğru yerde durduğumuza bir kez daha inandık" dedi.

'AÇIK KALPLİLİKLE KİM OLDUĞUMUZU ANLATTIK'

"10 ay bir yıllık tecritten sonra güne sizi görerek başlamak çok güzel" diyen Kozağaçlı "Kaldığımız yerden daha inançlı ve azimli devam edeceğiz. Çok kapsamlı bir 5 günlük sorgu verildi. Mahkemede de söyledim bir kez daha tekrar edeyim insanlar neler yaptıklarını anlattılar. Normalde insanlar mahkemede ne yapmadığını söyler cezalandırmadan kurtulmak için oysa buradaki her yaştan avukatlar neler yaptıklarını anlattılar çok güçlü anlatımlardı. Hepimiz büyük mutluluk duyduk dinlerken. Açık kalplilikle kim olduğumuzu ne olduğumuzu anlattık" şeklinde konuştu.

Kozağaçlı toplumsal muhalefete de değindi, genel olarak bir üzüntü ve zayıflama olduğu eleştirisinde bulundu. Yan yana durmanın gerekliliğine değinerek "Ayaktayız hep beraber direnmeliyiz direnerek mücadeleyi yükseltmeliyiz bu işin yolu bu. Bu bir haftanın hepimize öğrettiği şey şu, direnerek ne olduğumuzu herkese anlatmalıyız" ifadelerini kullandı.

'BOZUK DÜZENE ÇOMAK SOKTUĞUMUZ İÇİN TUTUKLADILAR'

Tahliye edildikten sonra hakkında yakalama kararı çıkarılan bir başka avukat ise Süleyman Gökten.. Gökten’i cezaevi sonrası kapıda 4 yaşındaki kızı idil ve aynı davadan tutuksuz yargılanan eşi Ezgi Çakır karşılamıştı. Boyun eğmediklerini sık sık tekrarlayan Gökten ilk sözleri ise "Biz bu bozuk düzenin çarkına çomak sokuyorduk o nedenle bizi gözden ırak tutmak istediler ve tutukladılar. Bir haftalık duruşma boyunca bize boyun eğdiremeyeceklerini halkın yanında olacağımızı söyledik" olmuştu.