Mahkemeden yargılanan gazeteciye: Burada gazeteci yargılamıyoruz

ARTI GERÇEK- Gazeteci Hayri Demir hakkında 2016 yılında Suriye’nin kuzeyine giderek yaptığı haberler gerekçe gösterilerek açılan davanın ilk duruşması görüldü.

Demir’in evinden 2017 yılında çalınan ve sonrasında Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştırılan hafıza kartlarında çıkan haber görüntüleri dosyaya delil olarak konulmuştu.

3 saat gecikmeli başlayan duruşmada Demir, hazır bulundu. Demir’in avukatları ise mazeret bildirerek, duruşmaya katılmadı. Duruşmayı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) takip etti.

Duruşma kimlik tespitiyle başladı. Bu sırada mahkeme başkanı, "Seni başka dosyadan da dinlememiş miydik?" diye sordu. Demir, aynı mahkemede gazeteci Sibel Hürtaş ile birlikte yargılandığı davayı anımsatarak, "Evet başka bir gazeteciler dosyasında daha yargılanıyorum" yanıtını verdi. Mahkeme başkanı ise Demir’in bu yanıtına "Yalnız burada gazeteci yargılamıyoruz" şeklinde yanıt vermesi dikkat çekti.

Daha sonra beyanda bulunan Demir, iddianamenin kendisine tebliğ edilmediği belirterek, savunmasını hazırlayamadığı için süre talebinde bulundu. Yaklaşık 3 dakika süren duruşma Demir’in savunma için süre talebinin kabul edilmesiyle ertelendi. Bir sonraki duruşma 23 Ekim 2019’a bırakıldı.

NE OLMUŞTU?

Gazeteci Demir’in Ankara’daki evine, 28 Şubat 2017’de 'hırsız' girdi. Eve giren kişi ya da kişiler, odada masanın üzerindeki para dolu kumbarayı almak yerine sadece çekmecedeki fotoğraf makinesine ait iki tane hafıza kartını aldı. Demir’in ihbarı üzerine eve gelen polisler, parmak izi araştırması yapıp, tutanak tuttu. Demir ise bu olaydan kısa bir süre sonra gözaltına alındı. 8 gün gözaltında kalan Demir adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Yaklaşık iki yıl süren soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, Demir’in evinden çalınan hafıza kartlarındaki haber görüntü ve fotoğrafları suçlamaya delil olarak gösterildi. Sadece çalışan kartlar içeriğinde elde edilen haber materyallerinin suçlama konusu yapıldığı iddianamede Demir’in 9 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.