'Mahkemelerden adil bir yargılanma ve adalet beklemek abes olur'

'Mahkemelerden adil bir yargılanma ve adalet beklemek abes olur'
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel bugün Gültan Kışanak ile birlikte Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.

Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'nın hazırladığı iddianamede Tuncel, "örgüt üyesi" olmakla suçlanıyor. Yine iddianamede bu suça kanıt olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 21 Mart Newroz kutlamaları, 2012 yılında cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkat çekmek için düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamaları, Silvan, Sur, Cizre, Nusaybin ve Şırnak'ta sokağa çıkma yasakları, Suruç katliamı ve mitinglerde yaptıkları konuşmalar yer alıyor. Tuncel, 16 Ekim'de cezaevinde aynı koğuşta kaldığı siyasetçi Gültan Kışanak ile birlikte Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir kez daha hâkim karşısına çıkacak.

Kasım 2016’dan beri Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Tuncel, yargılanma süreci ile ilgili olarak , "Bizlerin davaları siyasi davalar. Mahkeme salonları da bizim açımızdan kendi siyasetimizi, kadınların, halkların eşitlik ve özgürlük mücadelesini savunmak için bir mücadele alanı olmaktadır. Yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığının ortadan kalktığı, siyasi iktidara göre şekillenen, adaletsizliği derinleştiren, hukuk eliyle bize dayatılan haksızlığı her bir arkadaşımız mahkeme salonlarında teşhir etmektedir.
Mahkemeler Evrensel hukuk normlarını insan hak ve özgürlüklerini, demokratik hukuk düzeni ilkelerini yok saymaktadır. Hukuk mekanizması muhalefeti baskı altına almanın bir aracına dönüşmüş durumdadır. Yapılan yargı reformları bu hukuksuzluğu zamana yayılarak sürdürülme politikasının dışında, bu alandaki gerçek sorunları gizlemekten başka bir sonuç açığa çıkarmayacaktır. Mahkemelerin verdiği kararlar, sadece hukuk alanındaki sorunları kapsamıyor, Türkiye’deki bu kötü gidişata sürdürülmesi için araçsallaştırılıyor. Buradan bakınca mahkemelerden adil bir yargılanma ve adaletin sağlanmasını beklemek abes olur" ifadelerini kullandı.

'DUVARLARIN ARDINDA DA MÜCADELE AZMİMİZDEN BİR ŞEY KAYBETMİYORUZ'

Sebahat Tuncel, duruşmaya çıkmadan önce bianet'in sorularını yanıtladı:

Uzun süredir cezaevindesiniz bu sizde nasıl bir etki bırakıyor sorusunu Tuncel, "Bu benim ikinci cezaevi deneyimim. Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTP) kadın meclisleri genel sözcülüğünü yürüttüğüm sırada, 2006 Kasım ayında İstanbul Bağcılar’da düzenlediğimiz bir toplantı sırasında gözaltına alındım ve tutuklandım. Sekiz buçuk ay kaldığım Gebze Cezaevi’nde bildiğiniz gibi milletvekili olarak çıktım. Her dönemin siyasal toplumsal koşulları farklı. Bunun cezaevlerine yansımaları da öyle. Bizler siyasi "rehine" olduğumuzun farkındayız. Cezaevindeki süreci en iyi şekilde değerlendirmeye, mücadelemizi mevcut koşullarda da sürdürmeye çalışıyoruz. İçeride de zamanın yetmediği anlar oluyor. Güncel, siyasi, ekonomik, toplumsal gelişmeleri takip ediyor üzerinde tartışmalar yürütüyoruz. Yani duvarların ardında olunca mücadele azmi ve direnişimizden bir şey kaybetmiyoruz." şeklinde yanıtladı.

Yaşanan güncel politik gelişmeleri ve kayyımları da değerlendiren DBP eski Eş Genel Başkan'ı Suriye'ye yönelik askeri harekata da değinerek "Türkiye’nin Rojava’ya (Kuzey Suriye’ye) operasyon hazırlıklarını yaptığı ABD başkanı ile yapılan telefon görüşmesinde ABD’nin tıpkı Afrin’de olduğu gibi sınır ötesi müdahaleye ışık yaktığı ve askeri güçlerini çekeceği haberleri son dakika olarak verilmeye başlandı. Kürt halkına yönelik uygulanan hak gaspları, halk iradesinin yok sayılması, düşünce ve ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılması, sadece Kürtlerle sınırlı kalmamaktadır. Türkiye’nin içine girdiği, siyasi ekonomik kriz, toplumsal sorunların derinleşmesi, hak ve özgürlüklerin ortada kaldırılmasında Kürt karşıtı siyasetin çok belirleyici bir rolü vardır. Bu krizden çıkışın tek yolu Kürtleri tehdit olarak gören bu anlayıştan vazgeçilmesidir" dedi.

 

 

Öne Çıkanlar