Muhalefet darbecileri lanetledi, AKP'yi eleştirdi: Mesuliyetinizi 'kandırıldık' diyerek savuşturamazsınız

Muhalefet darbecileri lanetledi, AKP'yi eleştirdi: Mesuliyetinizi 'kandırıldık' diyerek savuşturamazsınız
15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü nedeniyle özel oturumla toplanan TBMM Genel Kurulu'nda, muhalefet partileri darbe girişimini lanetlerken, AKP iktidarını eleştirdi.

ARTI GERÇEK - TBMM Genel Kurulu'nda 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü dolayısıyla yapılan özel oturumda söz alan muhalefet partilerinin darbe girişimini lanetlerken, AKP iktidarını da eleştirdi. Muhalefet partilerinin temsilcileri, AKP'nin 'kandırıldık' diyerek darbe girişiminin mesuliyetinden kurtulamayacağını belirtti.

CHP ve HDP grup başkanvekillerinin ardından kürsüye çıkan İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, "Biz 15 Temmuz alçaklığını bir sebep olarak görmüyoruz, 15 Temmuz bir sonuçtur" dedi.

AKP'yi eleştiren Ağıralioğlu, "Tohum ekilme döneminin size denk gelmemiş olması bu anlamda herkesi mesuliyet altına itiyor ama hasat size denk geldi. Hasadın size denk gelmiş olmasını, bu alçak kalkışmanın 30-40 yıldır biriktirdiği enerjinin finalini size denk getiriyor olmasındaki mesuliyetinizi sadece 'Biz kandırıldık' diyerek savuşturamazsınız. Evet, sizin için masumiyet alanı olan bu 'Biz kandırıldık' alanı bundan sonra hiç kimse kandırılmayacak hâle gelene kadar devletin kurumsallaşmasına dönüştürülmelidir" ifadelerini kullandı.

TİP GENEL BAŞKANI BAŞ: TRUMP’LA EL SIKIŞARAK FETHULLAH’LA MÜCADELE EDİLEMEZ

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş konuşmasına, "Doğrudan ABD emperyalizmi tarafından örgütlenmiş bir karşıdevrimci örgüt olarak gördüğümüz darbe girişiminde yaşamını kaybeden tüm yurttaşlarımızı saygıyla anıyorum" diye başladı.

"Bu hain örgütün ilk teşkilatlanması komünizmle mücadele dernekleri adı altında gerçekleştirilmiştir" diyen Baş, bunun doğrudan ABD'nin Yeşil Kuşak Ülkeler Projesi'nin bir ayağı olduğunu söyledi.

1951'deki komünist tevkifatında hâkimin "Bu memleketi siz komünistlerin elinde bırakmaktansa bu vatan batsın daha iyi" dediğini hatırlatan Baş, "Bu memleketi işçiler, emekçiler, yoksullar ve onların temsilcileri yönetmesin diye ABD'ye ve işbirlikçilerine teslim edenler Fetullah Gülen örgütlenmesinin yayılmasında, büyümesinde sorumludur" ifadelerini kullandı.

Trump'la el sıkışarak Fethullah'la mücadele edilmeyeceğini kaydeden Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Birincisi, 12 Eylül askeri faşist cuntasından sonra var olan bu örgüt büyümüş, serpilmiş, gelişmiştir. İkincisi de maalesef devriiktidarınızda iktidar ortağı olmuş, ne istedilerse verilmiş ve devlette tepeden tırnağa hâkim hâle gelmiştir. Bu gerçeklere göz kapatarak bu hesaplaşmayı gerçekleştirmemiz mümkün değil. Bu çeteyi devlet içine yerleştiren, önünü açan, bu çetenin hedef hâline getirdiği gençleri, siyasileri, bürokratları tasfiye eden, yargılatan ve tutuklanmasını sağlayan herkes mutlaka hesap vermelidir. Bir daha memleketimizin bunları yaşamasını istemiyorsak; Bir, 'Malum çevre' deyip geçiştirmeyeceğiz, emperyalizmin adını koyacağız. İki, siyaset çıkar gruplarının, sermaye çevrelerinin, saray entrikası olarak bol parası olanların faaliyeti olmaktan çıkacak. Alın teri döken emekçi halkın özneliğini kabul edecek. Üç; Cemaatlerin, tarikatların, halkın dinî inancını kullananların siyasette yerinin olmaması, laikliğin kuvvetlendirilmesi gerekir. Dört; Hukuk, iktidarın sopası değil, adaletin simgesi hâline gelmelidir."

SP'Lİ İSLAM: 140 BİN KHK'LİDEN BİRİYİM

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam ise devlet yönetiminde şeffaf olmayan ortaklıklar ve klikleşmelerin 15 Temmuz 2016 gecesi, hem cumhuriyete hem de demokrasiye kasteden bir kalkışmaya dönüştüğünü söyledi.

FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkartılmadığı eleştirisinde bulunan İslam, 140 bin KHK'liden biri olduğunu hatırlatarak, "Eksik kalan ve anlaşılmaz olan bir diğer nokta da OHAL uygulamaları ve KHK'lerin yol açtığı hukuksuzluk ve bunun toplumsal trajediye dönüşen sonuçlarıdır. OHAL döneminde seçilmiş siyasilere işlerinden el çektirilmiş, çok sayıda yazar, sivil toplum öncüleri, siyasiler ve gazeteciler hâlâ cezaevlerinde tutulmaktadır. Bunların tutuksuz yargılanmaları mümkündür" diye konuştu.

OHAL'de yaşananlara dikkat çeken İslam, 6 kişinin kayıp olduğunu, 70 kişinin intihar ettiğini, 800'den fazla bebeğin anneleriyle birlikte hapishanede olduğunu hatırlattı. İslam, "Sorunun çözümü basittir; çoğulcu bir demokrasiyi bütün kurumlarıyla tesis etmek, hukuk devletini el birliğiyle yeniden inşa etmek, adil bir yargılama sonucu suçu sabit olanlar dışında bütün KHK'lileri işlerine iade etmek" diye konuştu.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar