Sur haberini paylaşan 7 gazeteci hakim karşısında

Sur haberini paylaşan 7 gazeteci hakim karşısında
Sur'daki operasyonu yöneten Tuğgeneral Musa Çitil hakkındaki bir haberi paylaştıkları gerekçesiyle 7 gazeteciden şikayetçi olmuştu.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK- Diyarbakır’da 7 gazeteci, Sur'daki sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar sırasında Dicle Haber Ajansı (DİHA) ve Özgür Gündem gazetesinde ‘Bayrak 12’, başındaki isim Musa Çitil' başlığıyla yayınlanan haberi sosyal medya hesaplarından paylaştıkları için hakim karşısına çıktı.

ŞİKAYETÇİ TUĞGENERAL MUSA ÇİTİL

Davaya ilişkin hazırlanan iddianamede, haberin yayınlandığı dönemde Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı olan ve Temmuz 2016'da İçişleri Bakanlığı kararıyla Jandarma Genel Komutan Yardımcılığı’na terfi ettirilen Tuğgeneral Musa Çitil davacı olarak yer alıyor.

GAZETECİLER ÇİTİL’İ HEDEF GÖSTERMEKLE SUÇLANIYOR

'Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' ile suçlanan DİHA'nın Haber Müdürü Ömer Çelik, DİHA muhabirleri Çağdaş Kaplan, Hamza Gündüz, Selman Çiçek ve gazeteci Abdul Vahap Taş ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ve gazetenin İmtiyaz Sahibi Kemal Sancılı hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor. DİHA muhabiri Selman Çiçek hakkında ise sosyal medya paylaşımları nedeniyle 'örgüt propagandası yapmak' iddiasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

GAZETECİLER SUÇLAMALARI REDETTİ

Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan duruşmaya gazeteciler Ömer Çelik, Abdul Vahap Taş, Selman Çiçek ve avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan gazeteciler, suçlamaları redetti. Amacının kimseyi hedef göstermek olmadığını belirten Abdul Vahap Taş, "Ben suçlamaları kabul etmiyorum. DİHA’da yayınlanan haberi retweet yapmıştım. Buradaki amacım kimseyi hedef göstermek değildir. Herkesin haber alma özgürlüğü vardır. Aynı konuda birçok haber yayınlanmıştır. Ben gazeteciyim" dedi. Ömer Çelik ve Selman Çiçek de herkesin haber alma özgürlüğü olduğunu belirterek, yaptıklarının gazetecilik olduğunu ifade ettiler.

DEMİRTAŞ’IN SAVUNMASI NEDENİ İLE SEGBİS’E ÇIKARILMADI

Duruşmada hazır bulunan gazetecilerin savunmalarının alınmasının ardından Kemal Sancılı’nın SEGBİS ile savunmasının alınması için bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi ile irtibata geçildi. Aynı saatlerde Selahattin Demirtaş’ın SEGBİS yoluyla savunmasının alındığı, güvenlik nedeni ile Sancılı’nın hazır edilemeyeceğinin mahkemeye bildirilmesi üzerine Sancılı’nın savunması alınmadı.

'HABERDE HEDEF GÖSTERMEK YOK'

Savunmaların ardından söz alan gazetecilerin avukatı Resul Temur, dosyada müşteki sıfatı ile yer alan Musa Çitil’in herkes tarafından bilinen kamu görevlisi olduğunu hatırlattı. Çitil’in yapmış olduğu görevin de herkes tarafından bilindiğini ifade eden Temur, "Müvekkillerimin yapmış olduğu haber, Musa Çitil’in Mardin’de 13 köylünün öldürülmesi olayı nedeniyle yargılanmasına rağmen, Sur’daki operasyon gibi sivil halkın bulunduğu yerdeki operasyonda da görevlendirilmiş olmasına yöneliktir. Sivillerin olduğu bir operasyonun yürütmesini eleştiren bir haberdir. Yapılmış olan haberlerde hedef gösterme yoktur" dedi.

DURUŞMA 16 OCAK’A ERTELENDİ

Yapılan savunmaların ardından mahkemeye heyeti, Çağdaş Kaplan ve İnan Kızılkaya’nın savunmasının alınması için İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazılan talimatın cevabının beklenmesine, Kemal Sancılı’nın savunmasının bir sonraki celsede alınması için bulunduğu cezaevine müzakere yazılmasına karar vererek duruşmayı 16 Ocak 2019 tarihine erteledi.

'MUSA ÇİTİL'İN BU HABERLERE ALIŞIK OLMASI LAZIM'

Duruşmanın ardından Artı Gerçek’e konuşan gazeteci Ömer Çelik, davayı gazetecilik açısından abes bulduğunu söyledi. Suça konu edilen haberin kamuoyu tarafından yakından takip edilen, sivillerin yaşadığı, çatışmaların olduğu Sur’a ilişkin olduğunu hatırlatan Çelik, "Sur’a dair haberler yapılması, kamuoyunu bilgilendirme açısından gazeteciler olarak bizim sorumluluğumuzdu. Ve söz konusu haber nedeni ile bu gün yargılanır durumda olmamız, aslında bu habere dair duyulan rahatsızlıktandır. Musa Çitil her ne kadar ‘Hedef gösterildim’ iddiası ile şikayetçi olsa da bulunduğu görev itibari ile bu tür haberlere alışık olması lazım" dedi.

'GEÇMİŞİMİ NEDEN YAZDIN?' DAVASI

Oluşan rahatsızlığın sadece Sur’da yaşanılanlar ile ilgili olmadığını belirten Çelik şunları söyledi: Buna ismimi neden yazdığından çok, ‘geçmişimi neden yazdın davası’ demek daha doğru olur. Çünkü Musa Çitil dediğimiz kamu görevlisi, 1992-1993 yılları arasında 13 köylünün öldürülmesi ile yargılanıyordu. Her ne kadar Yargıtay tarafından beraat kararı verilmiş olsa da bu 13 suçtan yargı önüne çıkarılmış birisidir. Dolayısıyla bu geçmişin haberde yer alması, yazılması rahatsızlığın asıl nedeniydi.

Öne Çıkanlar