Nusaybin Davası: Bir tiyatro ile yargılanıyoruz

Nusaybin Davası: Bir tiyatro ile yargılanıyoruz
Nusaybin Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet ve 29 yıl hapis cezası verilen tutuklu Fırat Çiftçi, 'Demokratik özyönetimi suç sayan anlayış en büyük suçu işlemiştir' dedi.

Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının devam ettiği 26 Mayıs 2016'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 17'si çocuk 70 kişi hakkında açılan ve daha sonra tefrik edilen Nusaybin Davası duruşmaları devam ediyor. Mardin 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamalarda bugün 2 kişinin duruşması görüldü. 

İlk olarak Hevidar Özdemir'in duruşması görüldü. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada iddia makamı Özdemir hakkındaki mütalaasını sundu. "Devletin bütünlüğünü bozma veya bir bölümünü ayırma", "kasten öldürmeye teşebbüs", "zararlı maddeleri izinsiz taşıma" ve "kamu malına zarar verme" iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. 

Ardından söz alan Özdemir’in avukatı savunma için ek süre talebinde bulundu. Mahkeme heyeti bu talebi kabul ederek bir sonraki duruşmayı 13 Şubat 2020 tarihine erteledi.

Daha sonra duruşması görülen Fırat Çiftçi ise tutuklu bulunduğu Balıkesir Bandırma Cezaevi'nden getirilerek mahkeme salonunda hazır edildi. Avukatının da hazır olduğu duruşma kimlik tespitinin ardından başladı. Duruşmada Fırat Çiftçi savunmasını yaptı. 

'ÖZGÜR YAŞAMI SAVUNDUĞUM İÇİN BURADAYIM'

İki yıllık yargılama sürecinde ilk defa savunma yaptığını belirten Çiftçi, "Ben iki yıldır bu mahkemeye gidip geliyorum. Bu benim ilk savunmamdır. Daha önce de bu heyet ve mahkemenin tarafsız olmadığını defalarca dile getirdim. Buna rağmen aynı tutum ve heyetle yola devam ediyoruz. Ben demokratik özyönetim talebinde bulunduğum ve her insanın en doğal hakkı olan özgür yaşamı savunduğum için bugün buradayım. Bunu söylemem gerekirse bugün burada olmaktan asla pişmanlık duymuyorum. Bana vereceğiniz cezanın herhangi bir değeri yoktur. Demokratik özyönetimi suç sayan anlayış en büyük suçu işlemiştir. Erdoğan bugünlerde hangi ülkeye giderse gitsin tek konusu Kürtler oluyor. Kürtlerden korktuğu için onları bu kadar gündemleştiriyor. Biz böylesi bir korku yaratmaya çalışmıyoruz. Kimseden korkmadığımız gibi kimsenin de bizden korkmasını istemiyoruz. Kendi kültür ve ahlakımızı özgürce yaşama peşindeyiz. İnkâr etmeye devam ediyor ve tanklarla bir sonuç almaya çalışıyorsunuz. Bunlarla PKK’yi bitirebildiniz mi? Mücadele şu an her yerde devam ediyor. Edecek de. Kürt ve Türk kardeş diyorlar ama kardeşliğin de bir ahlakı ve ölçüsü vardır" dedi. 

‘SORUN SİSTEM SORUNUDUR' 

Çiftçi, savunmasına şu ifadelerle devam etti; "Bugün yaratılan bir tiyatro ile yargılanıyoruz. Bu cezaları sineye çekileceğimizi mi sanıyorsunuz. Saçma bir iddianame ve ifadeler ile bize cezalar veriyorsunuz. Nusaybin’de çocukları olan 70 yaşındaki kadını kurşuna dizen ben miydim? Silopi’de Taybet Ana’nın cenazesini günlerce sokakta bekleten ben miydim? Hayır hepsini siz yaptınız. Bana ceza verin benden intikamınızı alın. Dünyanın her yerinde isyanlar ölüyor. Öz sorun sistem sorunudur. Bu zihniyet çözüm olmuyor. Sizin terör saydığınız sistem konfederalizm sistemidir. Bunun nesi suç? Siz de bunun suç olmadığını çok iyi biliyorsunuz. Vereceğiniz cezalar ahlaki kültürel değerler ve toplumsal vicdanla bir bağlantısı yoktur" dedi.

Savunmanın ardından kısa bir ara veren mahkeme daha sonra karar verdi. Mahkeme heyeti Çiftçi’ye "Devlet'in bütünlüğünü bozma veya bir bölümünü ayırma" iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet, "Kasten öldürmeye teşebbüs" iddiasıyla 19 yıl, "Zararlı maddeleri izinsiz taşıma" iddiasıyla 7 yıl 6 ay ve "Kamu malına zarar verme" iddiasıyla da 3 yıl hapis cezası verdi.

DAHA ÖNCE 31 TUTUKLUYA CEZA VERİLDİ

Nusaybin Davası'nda daha önce de 29 tutuklu hakkındaki karar açıklanmıştı. Şimdiye kadar tutuklulardan Yasemin Erkol 10 yıl, Özgür Sevim ağırlaştırılmış müebbet ve 25 yıl, İlyas Doğan, Ömer Karataş, Osman Bozkurt, Hamit Acur ve Akar İkbal ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Sadık Tan, Bayram Sevgin, Fırat Dari, Mazlum Yaşa ve Hatip Oyman ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıl, Ercan Dolaşır ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yıl, Erkan Benli ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıl 3 ay, Baver Başar ağırlaştırılmış müebbet ve 19 yıl, Mehmet Ziriğ ağırlaştırılmış müebbet ve 17 yıl, Süleyman Göksel Yerdut ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Dilber Tanrıkulu ağırlaştırılmış müebbet ve 26 yıl, Tufan İlbaş ağırlaştırılmış müebbet ve 27 yıl 6 ay, Ramazan Eroğlu 2 ağırlaştırılmış müebbet ve 3 yıl, Faruk Engin’e ağırlaştırılmış müebbet ve 31 yıl, Resul Ergün’e ise 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Tutuklandıklarında yaşları küçük olan Şükrü Aybek, Heja Alğan, Emre Topçuoğlu, Baran Eman, Çeçan Kilkaya ve Dilan Aslan’a 35’er yıl 10’ar ay hapis cezası verildi. Yine Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde daha önce yargılanarak, müebbet hapis cezasına çarptırılan Hüseyin Bağ’a 11 yıl, Zehra Kaya’ya 18 yıl, Fatma Aslan’a da 21 yıl 7 ay hapis cezası verildi. 

2 TUTUKLUNUN DOSYASI KAPATILDI

Tutuklulardan Medya Çınar ve Siraç Yüksek, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı tutuklu bulundukları cezaevlerinde yaşamlarına son verdiklerinden dolayı haklarında açılan davalar kapatıldı. (MA)

Öne Çıkanlar