Ramin'in posterini asan kafe mühürlendi

Salih YEŞİL

ARTI GERÇEK - Diyarbakır'da, İran tarafından geçtiğimiz günlerde idam edilen Kürt insan hakları aktivisti Ramin Hüseyin Panahi'nin posterinin bulunduğu bir kafeye, "terör örgütü propagandası yapmak" gerekçesiyle baskın düzenlendi. Kafe ruhsatsız olduğu gerekçesiyle kapatıldı.

Hakkında ihbar olduğu gerekçesiyle merkez Yenişehir ilçesi Ofis Semti Akkoyunlu Sokak'ta bulunan Neolitik kafeye baskın düzenleyen Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri, geçtiğimiz günlerde İran tarafından idam edilen Zanyar Muradi ve Lokman Muradi adlı kuzenler ile Birleşmiş Milletler başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun idamının durdurulması için girişimlerde bulunduğu Kürt insan hakları aktivisti Ramin Hüseyin Panahi'nin posterlerinin bulunmasını gerekçe göstererek baskın düzenledi. Baskından sonra "terör örgütü propagandası" yapmak suçlaması ile kafe sahibininin ifadesine başvuruldu. Kafe, ruhsatsız olduğu gerekçesiye polisin istemiyle Yenişehir Belediyesi tarafından mühürlendi.

Baskın sonrası kafenin camlarına asılan Ramin Hüseyin Panahi, Zanyar ve Lokman Muradi’nin posterleri "suç delili" sayılarak el konuldu.

Üniversite öğrencisi 4 gencin komün usulü ile işletiği kafenin resmi sahibi olarak görünen Yaşar Kazıcı ise ifadesine başvurulmak üzere, Şehitlik Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. İfadesinin alınmasının ardından Kazıcı, serbest bırakıldı.

'TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI' GEREKÇESİYLE İFADE VERDİ

Dün gece saat 17.00'de meydana gelen olaya ilişkin bilgi veren Neolitik kafenin sahiplerinden Yaşar Kazıcı, TEM ekiplerinin kendilerine kafede İran tarafından idam edilen 3 Kürt gencinin posterlerinin asılması ihbarı üzerine geldiklerini aktardıklarını söyledi. Baskına gelen polislerin idam edilen 3 Kürt gencinin "terör örgütü üyesi" olduğunu söylediğini, posterlerinin de asılmasının "terör örgütü propagandası suçu" olduğunu öne sürdüklerini ifade eden Kazıcı, 2 saatlik incelemenin ardından ifadesine başvurulmak üzere TEM Şehitlik Müdürlüğüne götürülerek, "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla ifade verdiğini dile getirdi.

TEM'de kendisine, "Bu resmi asarken kimden emir aldınız, PKK'nin hiçbir faaliyetine, eylemine katıldınız mı, PKK ile ilişkiniz var mı?" şeklinde sorular sorulduğunu belirten Kazıcı, saat 21.30'da serbest bırakıldığını, kafeye döndüğünde ise polisin çağırdığı zabıta ekiplerinin kafeyi ruhsatsız olduğu gerekçesiyle mühürlediğini gördüğünü kaydetti.

İKİNCİ DEFA İFADESİNE BAŞVURULDU

Mühürlemenin ardından yeniden ifadesine başvurulmak üzere TEM'e götürüldüğünü vurgulayan Kazıcı, "Mühürleme işleminin ardından savcılığın yeniden talimat vermesi üzerine önce Şehitlik TEM'e daha sonrasında ise Bağlar TEM'e götürüldüm. Bir müddet sorguda kaldım daha sonrasında da ifadem ek sorularla birlikte alındı yeniden saat gece 00.30 civarında serbet bırakıldım. Neyin propagandasını yaptığımızı onlar da iyi biliyor, biz de iyi biliyoruz. Ama hukuk diye bir şey olmadığı için açtıkları 'terör örgütü propagandası' çuvalına ne girerse akla mantığa uymasa dahi delil, kanıt diyerek atıyorlar. İdam edilen Kürt gençlerinin resmini kafemizin camına asmak bizim için onlar adına yapılabilecek en basit işti ve onlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş görmedik kendimizi ve halende görmüyoruz." diye konuştu.

'KAFEMİZİ YENİDEN AÇACAĞIZ'

Gerekli işlemleri yapıp kafelerini yeniden açma noktasında kararlı olduklarını dile getiren Kazıcı, "Komün kafemizi yeniden açacağız, mührü sahiplerine iade edeceğiz, korkuyu yaymak isteyenlere rağmen cesareti yaymaya devam edeceğiz! Direnişle, devrimci duruşla devam edeceğiz! Bütün dostlarımızı, yüreği eşitlikten, özgürlükten yana atan herkesi 'Patronsuz kafe patronsuz dünya!' şiarından hareket eden kafemizle dayanışmaya çağırıyoruz." şeklinde konuştu.