Şarbondan ölen çocuğa farklı hastanelerde farklı teşhis

Şarbondan ölen çocuğa farklı hastanelerde farklı teşhis
Şarbondan öldüğü belirtilen çocukla ilgili ailesine ‘kalp rahatsızlığı’ nedeni ile öldüğü söylendi. Köyün girişine ise 'Burada şarbon hastalığı Var' tabelası konuldu.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK - İthal hayvanlarla beraber Kurban Bayramı sonrası ortaya çıkan şarbon vakaları can almaya devam ediyor. Bölgede bulunan sağlık örgütleri, şarbon salgını karşısında yetkilileri uyarıyor. Sağlık örgütleri, Şarbon salgını konusunda kamuoyunun yeterince bilgilendirmediğini, hastanelerin Şarbonlu hastaları gizlemeye çalıştığını ve yeterince önlem alınmadığını belirtiyor.

ŞARBON HASTALIĞI SAKLANIYOR MU?

Bölge illerinde kendisini gösteren şarbon hastalığı en son Bitlis’te görüldü. Bitlis Güroymak ilçesinde rahatsızlanan 10 yaşındaki Ebuleyla Tuz, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilmişti. Ailesi hayvancılıkla uğraşan Ebuleyla Tuz geçtiğimiz hafta hayatını kaybetti. Ebuleyla’nın yaşamını yitirmesiyle ilgili bir açıklama yapılmadı. Ebuleyla’nın ölümüne ilişkin verilen raporda da Şarbon tespitine yer verilmedi. Diyarbakır Tabip Odası, Ebuleyla Tuz’un 'Bağırsak Şarbonu' nedeni ile hayatını kaybettiğini açıkladı.

10 yaşındaki Ebuleyla Tuz'un sebebi açıklanmayan ölümünün ardından aile tedirgin.  

'O ETTEN HEPİMİZ YEDİK, SADECE KIZIM RAHATSIZLANDI'

Artı Gerçek’in ulaştığı çocuğun ailesi ise tedirgin. Baba Mehmet Şirin Tuz, kızının neden öldüğünü bilmediğini ifade etti. Kızı Ebuleyla’nın yediği etten kendilerinin de yediğini anlatan baba Tuz, "Hayvan bizim. Bizim meralarda otluyor. Çobanımız hayvanın ölmek üzere olduğunu söyleyince kesip eve getirdik. O etten ben de yedim, bizim akrabalar da yedi. Kızım hayvanın dalağından bir parça yemişti. Bize bir şey olmadı. Ama kızım fenalaştı" dedi.

FARKLI HASTANELERDE FARKLI TEŞHİS

Baba Mehmet Şirin Tuz kızını ilk olarak Hizan Devlet Hastanesi’ne götürdüğünü ancak burada kendisine şarbon tespiti konulmadığını söyledi. Tahliller yapıldıktan sonra kızının enfeksiyon tespitiyle Bitlis Devlet Hastanesi’ne gönderildiğini anlatan Tuz, "Bitlis Devlet Hastanesi'nde de tahliller yapıldı, film çekildi. Burada da bize ‘ince bağırsakta delik var’ dediler. Çocuğun ameliyat olması gerektiğini, burada yapamadıklarını söyleyip bizi Diyarbakır’a sevk ettiler. Çocuğun durumu giderek ağırlaştı. Diyarbakır’a geldiğimiz gibi çocuğu yoğun bakıma aldılar, ameliyat ettiler. Daha sonra çocuğumun hayatını kaybettiği bilgisi verildi bize. Raporuna şarbon yazmadılar. Bize kalpten dolayı öldüğü söylendi" diye konuştu. 

SÖZLÜ KONTROL YAPILDI

Çocuğunun hala neden öldüğünü bilmediğini ifade eden baba Tuz, yetkilerin kendilerine sağlıklı bilgi vermediğini söyledi. Çocuğu öldükten sonra sadece aile hekimlerinin evlerine geldiğini belirten Şirin Tuz, "Aile hekimi kendisinin Bitlis’ten gönderildiğini söyledi. Bize, ‘Kimsede sıkıntı var mı yok mu?’ diye sordu. ‘Derinizde sivilce gibi yaralar var mı, sancı, kusma ve ateş var mı yok mu?’ diye sordu. Biz de öyle bir şey yok dedik. Bize yönelik yapılan kontrol budur. Doktor daha sonra gitti" dedi.

20 KİŞİ AYNI KEÇİNİN ETİNİ YEMİŞ

Haberin basında yer almasının ardından Bitlis Tabip Odası Başkanı Osman Fatih Şanlı, şarbon salgınının meydana geldiği Bitlis’in Hizan ilçesi Karbastı köyünün Yamaç mezrasına giderek incelemelerde bulundu. Yaşamını yitiren çocuğun ailesini ziyaret eden Şanlı, "Ailenin anlatımına göre Kurban Bayramı arifesinde yaylada keçileri otlatan çoban, bir keçinin hastalandığını, ölmek üzere olduğunu, sahibinin onayıyla keseceğini iletmiş. Kesilen keçinin eti haşlanarak, saç kavurma yapılarak yaklaşık 20 kişinin katılımıyla sofra kurularak yenmiş. Bu sırada daha önceki dönemlerde kansızlık olduğu belirtilen Ebuleyla Tuz keçinin dalağını bizzat kendisi yıkayarak pişirilmesi için aile büyüklerine getirmiş ve dalak ateşte pişirilerek anne, yaşamını yitiren kızı ve ablası tarafından yenerek tüketilmiş" ifadelerini kullandı.

HAYVANLAR AŞILANDI, ÇOCUKLARA VİTAMİN VERİLDİ

Hayatını kaybeden çocuğun ailesi ile olayın oluş ve tedavi süreci hakkında bilgi alan Şanlı, raporda mezrada yaşananlara ilişkin şu tespitlere yer verdi:

Cenazenin defin işleminden tahmini 3-4 gün sonra Hizan’da görevli aile hekiminin köye gelerek hayvanın etini yiyen köylüler başta olmak üzere tüm köylüleri muayene ettiği ifade edildi. Bu süreçte herhangi bir şikayet ya da belirtinin saptanmadığı, bu arada aynı süreçte Tarım Müdürlüğü'nden gelen yetkililerin de incelemelerde bulundukları, ilgili keçi etinden kalan parçalardan ve yine ölmeden hemen önce kesildiği iddia edilen bir başka keçiden et ve dalak numunesi alındığı ve incelemeye götürüldüğü, ahırlarda ilaçlama, hayvanlara aşılama yapıldığı iletildi, yine köylülere eğitim, çocuklara ise vitamin iverildiği söylendi.

25 KEÇİ DAHA ÖLDÜ

Köylüler bu müdahalelere kadar yaklaşık 25 keçinin daha öldüğünü ve bunların iki metreden daha derin çukurlara (yetkililer tarafından hazırlanmış) kireçlenerek (yetkililerin talimatıyla) gömüldüğünü ifade ettiler. Hayvanlara aşılama yapıldıktan sonra yeni hayvan ölümünün yaşanmadığı ifade edildi. Yine köyün girişine yaklaşık 15 gün önce Tarım Müdürlüğü tarafından ‘’şarbon var’’ tabelası asıldığı ve hayvan satışının yasaklandığını ifade ettiler. Köylüler olaydan sonra et tüketmediklerini, dışarıdan da et almadıklarını, bu süreçte herhangi bir nedenle ölmek üzerinde olan hayvanların da kesilmediği, ölümünün beklendiği ve sonra da yetkililerin tarif ettiği şekilde ölen hayvanı gömdüklerini ifade ettiler.

Köydeki kimi kişiler ise bazı köylülerin evlerinde, ölmeden önce kesilen hayvanlara ait etleri buz dolabında muhafaza ettiklerini ve tahlil sonuçlarına göre bu etleri tüketip tüketmeyeceklerine karar vereceklerini ifade ettiler. Hastanelerde yapılan tahlil sonuçlarından haberlerinin olmadığını, ellerinde herhangi bir belge bulunmadığını, aralıklı zamanlarda hemşire olduğunu tahmin ettikleri kişiler tarafından arandıklarını, şikayetlerinin olup olmadıklarının sorulduğunu belirttiler.

KÖYE "BURADA ŞARBON HASTALIĞI VAR" TABELASI

İlgili bakanlığın ve yerel yetkililerin şarbon vakası sürecini iyi yönetemediğini ifade eden Şanlı, yaşanan eksiklik ile ilgili şu tespitlerde bulundu: "En temel eksiklik toplumu konuyla ilgili zamanında ve yeterli düzeyde aydınlatma ve yönlendirme konusunda yaşanan eksikliktir. İlimizde yaşanan ve bir çocuğumuzun yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan bir durum söz konusudur ve köy girişinde Hizan Tarım İlçe Müdürlüğü'nün "Burada şarbon hastalığı var’’ yazısının yer aldığı bir tabela asılmıştır. Yaşamını yitiren kız çocuğunun ölüm nedeni bilindiği kadarıyla kesinlik kazanmamakla beraber bulgular, olayın seyri mide bağırsak sistemini tutan şarbon vakasını kuvvetle muhtemel düşündürmektedir. Vefat olayının gerçekleşmesinden üç dört gün sonra ilgili mezrada yetkililerin girişimde bulunması, önlem alması bu ihtimali güçlendirmektedir… Bu anlamda başta İl Valiliği ve İl Sağlık Müdürlüğümüz olmak üzere ivedilikle kamuoyunu aydınlatacak açıklamalarda bulunmalıdır."

Öne Çıkanlar