'Etle birlikte şarbon da ithal edince Türkiye’ye yayıldı'

'Etle birlikte şarbon da ithal edince Türkiye’ye yayıldı'
CHP milletvekili Ali Şeker sadece Ankara'da 100'e yakın hayvanın şarbondan öldüğünü açıkladı.

CHP'nin Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Milletvekili Ali Şeker ve TTB Yönetim Kururulu Üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu artan şarbon vakalarıyla ilgili basın toplantısı gerçekleştirdi.

Orhan Sarıbal, "Yaşadığımız süreç sonuçtur" diyerek, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez ciddi anlamda 2009 yılında hayvan ithalatına başlandığını söyledi. Sarıbal, 2010 yılından bu yana 6. 6 milyon baş hayvan ithal edildiğini, 73 bin ton et alındığını kaydetti.

Orhan Sarıbal’ın açıklamaları şöyle:

"Cumhuriyet tarihine bakın 2000’li yıllara kadar doğru dürüst ithalatımız yoktur. Sadece Özal döneminde ıslah gerekçesiyle sınırlı sayıda ithal ettik.

2011’de Polonya’dan gelen hayvanlarda deli dana hastalığı çıktı. Polonya hükümeti ‘bizim hayvanlarımızda deli dana var’ demişti. Bizim yetkililer gelen raporları çeviremediklerinden anlayamamışlar. 2014’te Bulgaristan, Romanya’dan gelenlerde mavi dil hastalığı vardı. 2015-2016’da son olarak (Escherichia colie) Eşerihiya koli, Bulgaristan sınırında da veba tespit edildi.

AB, Bulgaristan’daki sorunu kabul etti. İthalatın koşulları neler? Komisyon oluşturulur, veteriner, yetkililer olur, sürü yerinde incelenir. En azından işletme koşulları, hayvanların fiziki durumları incelenir, hastalıklı değillerse kabule edilir. Yetmez. En çok hayvan ithal ettiğimiz Brezilya ve Uruguay. Yönetmelik, 15 gün karantinada tutacaksınız, der. Temizse Türkiye’ye sokacaksınız. Ankara’da çiftlikte çıkan şarbon hastalığında köylülerin ihbarıyla 50’den fazla hayvanın öldüğü, bakanlığın müdahalesi ve şarbon hastalığının tespiti ile gündeme geldi. Şarbon toprakta ve otlarda var olan bir bakteri. Birçok hastalık denetimsiz olarak ithal hayvanlar üzerinden geliyor. En çok hayvan etinin ithal edildiği, kesildiği, taşındığı zamanlar kurban bayramı… Şarbon önemli bir hastalık ama şarbon 16 yıllık AKP iktidarının kötü tarım politikalarının sonucudur. Denetimsiz hayvanların içeri gelmesi, sofralara gelmesidir.

10 yıl önce fırınlarda denetimlerin gıda ve ziraat mühendisleri ile veterinerler tarafından yapılmasını öngörmüştük. Fırıncılar ‘ziraat mühendislerinin yükü var’ demişlerdi. Hükümet fırınlarda 15 gün eğitim alacak sıradan kişilerin denetim yapacağını söylemişti.

Bu ülkenin gıda egemenliği ve güvenliği yabancı ülkelere teslim olmuştur. Saray rejimi halk sağlığına zararlıdır. Bir an önce halkımıza doğru bilgileri, varsa ölümle karşılaşılmış durumları açıklamalarını talep ediyoruz. Sonuna kadar takip edeceğiz."

"KANA KARIŞIRSA ÖLÜM RİSKİ VAR" 

Orhan Sarıbal’ın ardından söz alan TTB Yönetim Kururulu Üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu ise şarbon hastalığının hayvanlardan insana geçişinin 3 şekilde gerçekleştiğini açıklayarak şunları kaydetti:

"Deri yoluyla, 1-12 günde ortaya çıkıyor. Kızarıklık, kurdeşen gibi görüntü oluyor. Siyah kabuk bağlamaya başlıyor. Deri lezyonu tedavi edilince geçiyor ama kana karışırsa ölüm riski var. En tehlikelisi ise solunum yoluyla alınması. Yüzde 100’e yakın ölümle sonuçlanıyor. Bir an önce aşılanmayı tamamlamak gerekiyor. Şeffaf olmak, sağlık müdürlüklerinin bakanlığın bunu yapması lazım. Şarbon süratle yayılabilir. Önemli olan koruyucu hekimliktir.

"ET İTHAL EDERKEN ŞARBON DA İTHAL EDİNCE TÜRKİYE'YE YAYILDI"

CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de kontrol altına alınmazsa şarbonun salgın haline gelebileceğini ve ölümlere yol açabileceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Erzincan’da vakalar 25 yıl sonra aynı köyde görülmüştü. Türkiye’de uzun zaman sağlıklı aşılama kampanyalarıyla insanlar etkilenmeyecek şekilde azaltma imkanı buldu. Et ithal ederken şarbon da ithal edince Türkiye’ye yayıldı. Bayram sonrası çok sayıda ilde ortaya çıktı. 1876’dan beri bilinir şarbon hastalığı. 1881’de aşısı bulunan hastalık, biz hala aşı yapılmalı mı diye tartışıyoruz.

İthalatı yapan firmaların isimleri, kimlerin izin verdiği ortada. Normalde sağlıklı oldukları bilinen hayvanlar, hasta olarak taşındı. Brezilya’da insan hakları aktivistleri uyardığı halde kulak tıkandı. Ankara’da 100’e yakın şarbondan ölen hayvan var. Gıda egemenliği, gıda güvenliği önemli. Kurban bayramında şarbonlu etlerden geçen şarbon hastalığına yakalanan insanlar var. Hastalıklı hayvanların etleri yendiğinde sindirim sistemine ulaşan şarbon türü olabilir. Öldürücüdür. Hastalıklı hayvanların eteleri mutlaka imha edilmeli. Halkımızın ucuz, sağlıklı et yemesini istiyoruz. Asker zehirlenmeleri vakaları arttı. Toplu tüketim yapılan yerlerde sağlıklı kontrol yapılmadığından zehirlenmeler oldu. AKP’nin yaptığı kontrol mekanizmalarını felç etmek oldu. Tarımda, ekonomide, inşaatta… Sonuçta devleti felç etti.

Kurban bayramında etleri kesenlerin ellerinde, bacaklarında deri şarbonu olabiliyor. Vücuda yayılabiliyor. Bilim ne emrediyorsa ona göre davranmak gerekiyor."

"GERÇEKLERİ ANLATIP MÜCADELE EDECEĞİZ"

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, amaçlarının insanları kaygıya sevk etmek olmadığını belirterek, "Ne yazık ki 2018 Türkiye’sinde yaşanmaması gereken acı gerçekleri paylaşmak, halkımızı bilgilendirmek görevimiz. Halkımızın bilinçli olması çok kıymetli ama bilinçli yöneticilerin olması da kıymetli. CHP olarak parlamentoda ve her yerde halkımıza gerçekleri anlatıp mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar