Sebahat Tuncel'in babasının tarla sürmesi engellendi
Diyarbakır'da 2016 yılının Kasım ayında gözaltına alındıktan sonra 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'Terör örgütünün propagandasını yapmak' suçlamalarıyla cezaevine konulan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in ailesi jandarma baskısıyla karşı karşı yakaldı.
Tecridin kaldırılması talebiyle 94 gündür Kandıra Cezaevi’nde açlık grevinde olan Tuncel’in Malatya’nın Yazıhan ilçesi Balaban Mahallesi’nde oturan babası Fahrettin Tuncel, tapulu arazisini sürerken jandarma tarafından engellendiğini açıkladı.
'JANDARMA KAYMAKAN SİZİNLE GÖRÜŞMEK İSTEMİYOR YANITI VERDİ'
Engellemenin nedeniyle ilgili bilgi almak için gittiği yetkili birimlerden açıklayıcı bilgi alamadığını söyleyen Fahrettin Tuncel, Kaymakamla görüşme talebine karşılık Kaymakamın kendisiyle görüşmek istemedi yanıtı aldığını belirtti.
Geçimini çiftçilik yaparak sağlayan Tuncel, geçen pazar günü arazisindeki iğde ağaçlarını temizleyip, yonca ekmek için iş makinesi getirdiğini söyledi. Tarlaya gittikten 4-5 saat sonra kaymakam ve jandarmaların tarlasına geldiğini ve kendisine haber verilmesi üzerine tarlaya gittiğini belirten Tuncel yaşadıklarını şöyle anlattı: "Jandarmaya ‘hayırdır? Biz kendi tarlamızı sürüyoruz’ dedim. Dediler ki, ‘şikayet var, kaymakam ve savcı geliyor.’ Ben de ‘pazar günü kaymakamın, savcının ne işi var burada’ diye sordum. Biraz bekledik. Ondan sonra bizi oradan uzaklaştırdılar. Jandarma bize uzaklaşmamızı söyledi, ‘köylüler sorun çıkarmasın’ dediler. Uzaklaştırıldıktan sonra, kaymakam geldi. İş makinesi vardı, orada duruyordu. Sonra baktım ki iş makinesi gidiyor. ‘Nereye gidiyorsun?’ diye sordum. Kaymakam tarafından görevlendirildiğini söyledi. Bir süre zorlamama rağmen durduramadım. O gittikten sonra, bir jandarma yanıma geldi, ‘biz bu aracı durdurduk’ dedi. Ona, ‘iş makinemi niye gönderdiniz?’ diye sordum. Doğru bir cevap vermedi. Kaymakamla görüşmek istediğimi söyledim; ancak onun benimle görüşmek istemediğini, buradan gitmemizi istediğini söyledi."
'VALLAHİ BİLMİYORUZ' DEDİLER
Ertesi gün jandarmanın, kendisine karakola gelmesini söylediğini belirten Tuncel, pazartesi günü, adına tapu çıkardığını, kaymakamlığa gittiğini, ancak kaymakamın yine görüşmeyi kabul etmediğini ifade etti. Bu duruma tepki gösterdiğini, mağdur olduğunu söylediğini; ancak kimsenin kendisiyle görüşmediğini ifade eden Tuncel şöyle devam etti:
"Yazı işlerine gittim, şikayetimi almadılar. Dediler ki, ‘jandarmaya git.’ Oradan çıktım jandarmaya gittim, olayı anlattım. İfademi aldılar, tapuyu ibraz ettik. Herhangi bir şikayet var mı dedim, ‘hayır herhangi bir şikayet yok’ dediler. ‘Peki nasıl oluyor, benim tapulu yerimi sürerken gelip müdahale ediyorsunuz, makinemi kaldırıp gönderiyorsunuz, ondan sonra şikayet yok?’ diye sordum. ‘Vallahi bilmiyoruz’ dediler."
‘HERHALDE AKP'NİN YENİ BİR YÖNTEMİ OLSA GEREK'
Bir iki gün beklediğini, ancak ne jandarma ne de kaymakamlığın herhangi bir geri dönüş yapmadığını belirten Tuncel, arazisinin "Balaban şehir yolu mevkisi" olarak geçtiğini, kendileriyle Sünni mahallelilerin karşı karşıya getirilip arazinin diğer mahalleye devrinin sağlanması kaygısı taşıdıklarını ifade etti. Tuncel, "Mağdur edilmeme rağmen olayın iç yüzü anlatılmıyor ve karşı tarafta şikayetçi yok. Şikayetçi olmadığı bir yerde ben tapulu arazimi sürerken müdahale ediliyor. Benim aklıma söylediklerimden başka bir şey gelmiyor. Herhalde bu AKP’nin yeni bir yöntemi olsa gerek. Tapulu arazimizde, karşı tarafı kışkırtarak bizleri mağdur etmek" dedi.
MEZOPOTAMYA AJANSI)
