Suudi konsolosluğu çalışanları savcıya ifade verdi

Suudi konsolosluğu çalışanları savcıya ifade verdi
İfade veren 20 kişi arasında başkonsolosun makam şoförü de bulunuyor. Al Jazeera, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta nerede öldürüldüğünün tespit edildiğini ileri sürmüştü.

2 Ekim Salı günü Suudi Arabistan İstanbul Konsolosluğu'na giren ve daha sonra burada öldürüldüğü iddia edilen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması kapsamında başlatılan soruşturmada konsolosluğun Türkiyeli çalışanları savcıya ifade verdi.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na aksam saatlerinde gelen 20 çalışan ayrı ayrı savcılara ifade verdi. İfadeye gelenler arasında konsolosun makam şoförü de bulunuyor. Diğer tanıkların da muhasebeci, teknik servis sorumlusu, santral çalışanı gibi görevlerde bulundukları öğrenildi. Toplamda 45 kişinin ifadesinin alınacağı bildirildi.

Katar merkezli Al Jazeera ajansı, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kaybolan ve daha sonra öldürüldüğü ileri sürülen Washington Post yazarı gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya dair yeni bir iddiada bulunmuştu.

Al Jazeera, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta nerede öldürüldüğünün tespit edildiğini ileri sürmüştü.

Al Jazeera, haberini ses kayıtları ve aramalarda bulunan delillere dayandırmıştı. Buna göre, Cemal Kaşıkçı Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda girdikten sonra çok sayıda kişinin saldırısına uğramıştı.

Canlı yayına geçen kanal, cinayetle ilgili yeni detayları ekrana getirmişti.

BELGRAD ORMANI DA ARANDI

İstanbul polisi, Kaşıkçı'nın izini bullmak için Belgard Ormanı'nda arama başlatmıştı. Polis, ormana giriş çıkışa ait güvenlik kamera görüntülerinin tamamı toplanmıştı.

Yeni Şafak gazetesi, Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü ve cesedinin bazı bölümlerinin Belgrad Ormanı ve Yalova'daki bir yere gömüldüğünü iddia etmişti.

KAŞIKÇI'NIN AİLESİ: KAYIP KABUL EDİYORUZ

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ailesi, onun kayıp olduğunun aksini ispatlayacak hiçbir hukuki ya da resmi delil olmadığını belirterek medyadan sadece resmi kaynaklı haberler yapmasını istemişti.

Aile adına Amerikan CNN kanalına konuşan Cemal Kaşıkçı'nın kuzeni Mutasım Kaşıkçı, onun Suudi Arabistan'da tanınmış bir aileye mensup olduğunu söylemişti. Kuzeninin ailesi, ülkesi ve mesleğini en yüksek seviyede temsil ettiğini belirten Kaşıkçı, kesinlikle muhalif birisi olmadığını anlatmıştı.

İLGİLİ HABER: NYT: KAŞIKÇI'NIN ÖLDÜRÜLMESİNDEN İSTİHBARAT YETKİLİSİ SORUMLU TUTULACAK

İLGİLİ HABER: AKP'Lİ YASİN AKTAY: KAŞIKÇI'NIN KORKTUĞU FAZLASIYLA BAŞINA GELDİ

İLGİLİ HABER: TRUMP: BİR MUCİZE OLMAZSA KAŞIKÇI ÖLMÜŞ

TRUMP 'ÖLDÜRÜLDÜ' DEMİŞTİ

ABD Başkanı Donald Trump, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülüp öldürülmediği konusunda, "Kesinlikle bana öyle geliyor. Bu çok üzücü" demişti.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, Kaşıkçı'yı öldürdüklerinin tespit edilmesi halinde Suudiler açısından bunun sonuçlarının "çok ağır" olacağını söylemişti. Üç farklı soruşturmadan çıkacak ayrıntıları beklediğini belirten Trump, böylece Kaşıkçı'nın kayıplara karışmasının derinine inebileceklerini kaydetmişti.

'NE OLACAĞINI GÖRECEĞİZ'

Suudi liderlerin olayda parmağı olduğunun tespit edilmesi halinde bunun ne gibi sonuçları olacağının sorulması üzerine Trump, "Çok ağır olmalı. Bu kötü, kötü bir durum ama neler olacağını göreceğiz" demişti.

Bu açıklamalarından hemen önce de New York Times gazetesine konuşan Trump, o röportajda da Kaşıkçı'nın öldüğünü düşündüğünü söylemişti. Trump, Kaşıkçı cinayetinde üst düzey bir Suudi rolü olabileceğiyle ilgili farklı kaynaklardan gelen istihbarata güvendiğini belirtmişti. 

KAŞIKÇI'NIN 'KAYBOLMASI'

Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesi yazarı Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim Salı günü resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na gittikten sonra bir daha haber alınamamıştı.

Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın başkonsolosluktan çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti. (DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Öne Çıkanlar