Taraftar Kadıköy’ün paniği…

Maçla ilgili çok şey konuşulabilir, yazılabilir… Ama öncelikle Kadıköy’ün 12 numarasına bir değinmek lazım…

Şüphesiz Fenerbahçe’de geçen yılın en acı çeken cephesi taraftarıydı. Her maç bir kabus olmuştu, hele ilk haftalarda… Bu yıl yepyeni bir oluşumla yola çıkıldı…

İlk 2 hafta lider geçildi… Çoşkusu, havası yerindeydi Sarı Lacivertlilerin… Bu moralle Kadıköy’de yine tribünler dolmuş, maç öncesi büyük bir destek havası vardı…

İlk yarı Fenerbahçe gerçekten iyiydi. Gol üstüne gol kaçıyor, sürekli pozisyonlar yakalanıyordu. Herkes hop oturup hop kalkarken yenilen ve atılan gollerde 12 numara iş başındaydı…

Ama devre berabere bittiğinde asıl görev başlar tribün için… 3-0, 4-0 önde soyunma odasına giden takımı herkes alkışlar…

Peki ne oldu 2. yarıda?

Yine strese bağladı tribünler. Her kaptırılan, değerlendirilemeyen pozisyonda çıkan uğultular… Trabzonspor maçı rutine bağladığı anlarda sessizce izleyenler… Tribünlerin bu sessiz ve panik hali her ilerleyen dakikada takıma da yansıdı…

İlk yarıda her topla bir şeyler yapmaya çalışan Tolga, Ozan, Deniz gibi hareketli isimler vites küçültmeye başladılar…

Kruse ve Rodrigues takımın en dinamik, ileriye dönük isimleri… Ersun Yanal’ın bu 2 ismi oyundan alması şaşırtıcı bir karar oldu. İhtiyar delikanlı Emre’nin yorulup oyundan düşmeye başladığı ise Ersun hoca tarafından görülmüyor nedense… Yaşından ötürü olsa gerek, dikkatle bakın… Emre her maça süper başlıyor, takımı ciddi anlamda motive edip ateşliyor ama bir noktada enerjisi bitiveriyor. Kadro zengin, alternatifi var. Ama Emre nedense değişim için zamanında kolay kolay tercih edilmiyor…

Sezon başından beri herkes Fenerbahçe için ‘savunması kabus’ noktasında buluştu. Transferin son virajında Zanka, Adil, Gustavo hamleleri gerçekleşti. Sarı Lacivertlilerin ofansif anlamda kadro olarak sıkıntısı yok. Artık defansif olarak da yok. Geç geldiler, dolayısıyla bu maça yetişemediler. Yine çakma stoper, çakma sağbek ve çakma solbekle oynayınca bir kez daha kolay bir gol yedi Fenerbahçe.

Milli takım arası zamanında geldi. Ersun Yanal bu isimleri iyi organize edip savunma hattını da oturtursa Fenerbahçe bu kadar kolay gol yemez… Gol atma konusunda ise çok zorlanmaz…

Ama taraftarın, Fenerbahçe taraftarına yakışır bir şekilde, maç içinde de desteğini son ana kadar sürdürmesi gerek… İlk 45 dakikadaki arzu ve istek gelecek için umut verici. Basit bir ligde oynayan böyle bir Fenerbahçe, rahatlıkla zirvede yer alır, almalı da bu kadroyla. Ama bu inancı bağırıp çağırmakla ve takımı ileri itmekle sorumlu tribün taraftarı da benimsemeli… Geçmişte benzer tablolarda taraftarla çok başarı yakalanmışlığı var…

Trabzonspor yorgun argın çıktığı Kadıköy’de fazlasını istediğini sergileyen bir görüntüye hiç bürünmedi. Hele ki Fenerbahçe’nin paniklemeye başladığı anlarda Ünal Karaman’ın takımı geriye çekmesi ve ciddi kurtarışlarla maçın kaderini etkileyen Uğurcan’ın her fırsatta oyundan ciddi süre çalması, amaçlarının ne olduğunu net bir şekilde ortaya koydu…

Sonuçta her 2 takım 1’er puanla yetindi ama ligin başı itibarıyla böyle bir maçı hasarsız, sıradan bir şekilde geçirdiler…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi