Doktordan açlık grevindekilere: Psikolojik sorunlarınız mı var?

Nalin ÖZTEKİN

ARTI GERÇEK - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevine giren tutuklu ve hükümlülerin sayısı 320’yi buluyor. Kritik eşiğe yaklaşan yüzlerce eylemcinin sağlık kontrolleri ise uluslararası sözleşmelere aykırı biçimde yapılıyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Özgürlükçü Hukukçular Platformu üyesi Avukat Fırat Vural, Tekirdağ 2 Nolu F tipi Cezaevi'nde bulunan eylemcilerin karşılaştıkları sorunları Artı Gerçek’e anlattı. 

HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in ardından açlık grevi eylemine başlayan yüzlerce tutuklunun sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Kilo kayıplarının gözle fark edilebilir olduğu tutuklu ve hükümlülerin nabız, tansiyon ölçümleri gibi rutin kontrolleri ise sağlığa erişim hakkına uygun yapılmıyor. Geçtiğimiz günlerde Tekirdağ Devlet Hastanesi'nde görevli 3 hekim Tekirdağ Cezaevi'nde bulunan eylemcilerin sağlık durumunu kontrol etmek için görevlendirildi. Mahpuslar, dahiliye uzmanı, nörolog ve psikiyatrdan oluşan hekimlerle yaşadıklarını avukatlarıyla paylaştı. Müvekkillerinin sağlıklı koşullarda gözlemlenmediğini söyleyen Avukat Fırat Vural, "Müvekkillerimizin ve görüştüğümüz mahpusların aktarımına göre hekim heyeti odalarda açlık grevindeki mahpusları sağlık kontrolü amaçlı ziyaret ettiğinde odaya çok sayıda gardiyanın girmesi nedeniyle sağlık kontrolünün elverişli bir ortamda yapılması engellenmiştir. Bu durum Türkiye’nin taraf olduğu Malta Sözleşmesi'ne de aykırıdır. Bu sözleşme hasta mahpus ilişkisine 3. kişilerin müdahalesini engellemeyi amaçlamaktadır. Ancak buna da uyulmamıştır" dedi. 

'HEKİMİN YAKLAŞIMI PROVOKE EDİCİ'

Bunun yanı sıra psikiyatrın mesleğini sözlü ifa eden bir hekim olduğuna ve eylemcilerle olan diyaloğuna dikkat çeken Vural, "Psikiyatrist olarak yer alan hekimin sorduğu sorular da müvekkiller tarafından provoke edici bir yaklaşım olarak nitelenmiştir. Müvekkillerimiz psikiyatristin sorduğu "Psikolojik sorunlarınız mı var?" ve "Hangi şehirde yaşadığınızı biliyor musunuz?" soruları mahpuslar tarafından provoke sorular olarak nitelenmiştir. Kendi hür iradelerini hiçe sayan bir yaklaşım olarak değerlendirilmiştir. Bunlar kamuoyu tarafından 'sıradan' sorular olarak değerlendirilse dahi hür iradesiyle böyle bir eyleme başlayan mahpus için rahatsız edici bir yaklaşımdır" şeklinde konuştu. 

'BAĞIMSIZ BİR DOKTOR HEYETİ TALEP EDİYORUZ'

Kilo ve nabız ölçümü gibi işlemlerin gardiyanlarla çevrili bir yerde değil gözlemlerin sağlıklı yapılacağı bir alanda gerçekleşmesi gerektiğini ifade eden Vural, "Hekimlerin mahpusları sağlık kontrolü amacıyla yaptıkları ziyaretlerde müvekkillerimize yönelik kötü muamele niteliğindeki bu yaklaşımlardan vazgeçmelerini ve objektif davranılmasını talep ediyoruz. Müvekkillerin sağlık kontrolünün yapıldığı alanlarda 3. kişilerin müdahalesine izin verilmemesi gerektiğini vurguluyoruz. Psikiyatrist hakkında TTB genel merkezine ve Tekirdağ Tabip Odası'na disiplin soruşturması açması için şikayette bulunduk. Bu başvurular da ayrıca Tekirdağ hapishanesine bağımsız bir doktor heyetinin gitmesini talep ettik" dedi. 

AÇLIK GREVCİLERİ NE TALEP EDİYOR?

Leyla Güven, cezaevlerindeki 320’yi aşkın tutuklu ve hükümlü, HDP Erbil Temsilcisi Nasır Yağız, Fransa’nın Strasbourg kentindeki 14 eylemci, Galler’de İmam Şiş, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP eski Hakkari Milletvekili Selma Irmak, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılmasını talep ediyor.

27 Temmuz 2011’den bu yana avukatları, 11 Eylül 2016’dan beri de ailesiyle ne yüz yüze ne de telefon yoluyla görüştürülen Öcalan’ı, 12 Ocak’ta kardeşi Mehmet Öcalan’ın ziyaret ettiği bildirilmişti.

Görüşme açlık grevleri sürerken gerçekleşmişti. Ancak eylemciler "tecrit kaldırılsın" talebi ile başlattıkları eylemi "tecrit durumunun sürdüğü" gerekçesiyle devam ettiriyor.