'Türk Tarih Kurumu tarihi çarpıtıyor'

Tarihçi Sinan Meydan, Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Refik Turan'ın, Sevr Antlaşması'nın bir 'belge' olarak anılması için çalışmalarda bulunacaklarına yönelik açıklamasını değerlendirdi. Meydan, "İşi tarihi olduğu gibi ortaya koymakken Tarih Kurumu eliyle Türkiye’nin tarihini çarpıtılıyor" dedi.

Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Refik Turan’ın Sevr’in antlaşmadan ziyade bir ‘belge’ olarak anılması için girişimde bulunacaklarını açıklaması tartışmaya neden oldu. Turan’ın Sevr Antlaşması’na ilişkin, "Ortada belge var ama bu bir antlaşma değil" sözlerine ilişkin değerlendirmede bulunan tarihçi Sinan Meydan, bu adımın Sevr’i önemsizleştirmek için atıldığını söyledi.

‘SİYASAL İSLAMCILAR YILLARDIR UĞRAŞIYOR'

Birgün'den Melis Günden'in haberine göre, Türk Tarih Kurumu’nun ‘yeni bir tarih yazma’ çabasında olduğunu ifade eden Meydan, ‘siyasal İslamcıların yıllardır bu tez için uğraştığını’ kaydetti. Meydan, "Sevr’i yumuşatmaya çalışma çabaları tarih kurumunun bu çalışması ile resmileşti" diye konuştu.

Meydan, Sevr’in imzalandığı süreci ise şu sözlerle özetledi: "Sevr, 102 konferans yaparak hazırlanan 433 maddelik bir idam fermanı. Siyasal İslamcılar Sevr’in Padişah tarafından onaylanmadığını dolayısıyla bir anlaşma olmadığını iddia ediyorlar. Bunun bazı temel sebepleri var. Birincisi, anlaşma imzalandıktan sonra koşullar değişti. Çünkü 1. İnönü ve 2. İnönü Savaşı kazanıldı. Rusya ile Türkiye yakınlaştı. Fransa ve İtalya bir süre sonra Anadolu’dan çekildi. Dolayısıyla İngiltere’nin bu anlaşmayı onaylatma süreci gecikti. Ancak 10 Ağustos 1920’de Paris’te 3 kişilik bir Osmanlı heyeti tarafından onaylanmıştı. İstanbul’da toplanan saltanat şûrası Sevr’in imzalanması için onay vermişti. Osmanlı Anayasası’na göre, anlaşmalar padişahın onayı ile yürürlüğe girmiyordu. Meclis onayı gerekliydi. Ancak ortada İstanbul Hükümeti kalmamıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi de zaten Sevr’i reddetti. Onaylayanları da vatan haini ilan etti."

Meydan, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Atatürk Türk Tarih Kurumu’nu özerk bir kurum olarak kurmuştu. Ancak 12 Eylül’den sonra Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu iktidarın kontrolüne sokuldu. İşi tarihi olduğu gibi ortaya koymakken Tarih Kurumu eliyle Türkiye’nin tarihini çarpıtılıyor."