Türkiye'deki tutuklu siyasetçi ve muhalifler Fidelio operasında

Türkiye'deki tutuklu siyasetçi ve muhalifler Fidelio operasında
Almanya'da Beethoven'ın 250. doğum yılı olması sebebiyle ilan edilen Beethoven yılında müzik tarihinin ilk gerçek politik operası Fidelio Türkiye'deki siyasi atmosfere uyarlandı.

ARTI GERÇEK- 2020 yılı dünyaca ünlü Alman besteci Ludwig von Beethoven'ın 250'nci doğum günü olması nedeniyle ‘Beethoven Yılı’ ilan edildi. Bu kapsamda Bonn Tiyatrosu yönetmeni Volker Lösch'de bir Beethoven'ın 1814'de ilk premiyerini yaptığı Fidelio operasını, günümüzün siyasetine uyarlayarak sahneye koydu. Lösch Beethoven ile Beethoven'ın ötesine geçiyor.

Beethoven, müzik tarihinde ilk gerçek politik besteciydi. Fidelio bunun en çarpıcı örneği. Fidelio operası, ülkesindeki demokratik olmayan koşullar hakkında gerçekleri söylediği için cezalandırılan bir adamın hikayesini anlatıyor. Opera'nın merkezinde, cesareti ile sadece sevdiği kocasını kurtaran değil aynı zamanda tiranın hükümdarını devirmeyi başaran karısı Leonore da var.

Fidelio'da Beethoven müzikal-politik bir deney yapıyor. İlk sorusu: İmkansızı başarmak için ne yapmanız gerekiyor? Onun cevabı: Hayatınızı riske atmanız ve muazzam bir çileye katlanmak için hazırlıklı olmanız gerekir. Leonore takma adı Fidelio bunu başarıyor ve sonuçta sosyal bir ayaklanmayı tetikliyor. Umut her sahnede ana motif ve Beethoven'ın müziği ütopyaların gerçekleşmesi için bir ilham kaynağıdır.

Yönetmen Lösch, Fidelio'nun hapishanesini Türkiye'ye uyarlıyor. Hücre hapsinde tutulan ve erkek kılığına girmiş eşi Leonore tarafından serbest bırakılan Florestan'ın öyküsünü anlatmak için Lösch, sahneyi Erdoğan Türkiye'siyle ilgili bir belgesel film setine dönüştürüyor. Neredeyse tüm sahne yeşil ile kaplanıyor. Sahnenin üzerine kurulanu büyük bir ekranda polis ve askerin şiddetine maruz kalan insanlar da oyunla birlikte izlenebiliyor.

Lösch'ün Fidelio'sunda Türkiye, muhaliflerin tutuklandığı, adaletin keyfi olduğu ve bu nedenle hapishanede insanların kaybolduğu bir devlet olarak sahneleniyor. Operada Ahmet Altan, Hozan Canê, Gönül Örs, Soydan Akay, Selahattin Demirtaş'ın yanı sıra tüm siyasi tutusaklar ve onların ailelerinin yaşadıkları  konu ediliyor. Oyunda açıkça siyasi tutusakların serbest bırakılması da talep ediliyor. Üç kez Türkiye'de cezaevine girdiği için cezaevleri konusunda tecrübeli olan Goethe Madalyalı yazar Doğan Akhanlı, Selahattin Demirtaş'ın kardeşi Süleyman Demirtaş gibi isimler çağdaş tanıklar olarak bu oyunda konuşmalarıyla yer alıyor.

Fidelio'nun son sahnesinde de 4 Kasım 2016'dan bu yana tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a yer verildi.

Volker Lösch Fidelio ile belgesel kurgusu ile operayı bir araya getirerek günümüz Türkiye'sinde yaşanan insan hakları ihlallleri, Kürtlerin, muhaliflerin yaşadıkları şiddet ve baskıları Beethoven'ın mucize müziği ve dünyaca tanınan Fidelio operasıyla, sanatın gücüyle bir kez daha dünya kamuoyunun gözleri önüne seriyor.

Lösch,"Fidelio'nun model dünyası, tek ve büyük bir cezaevidir. Türkiye ise gerçekte rejim karşıtlarının tutuklanıp, keyfi bir hukuk sistemi ile cezaevine atıldıkları devlet biçimine bir örnektir. Türkiye'deki siyasi tutsakların güncel hikayelerine yer vererek, mahkumların Türk cezaevlerindeki deneyimleri ve serbest bırakılma çabalarını aktarıyor" dedi.

Öne Çıkanlar